Teknoloji dünyası hızla evrimleşirken, Microsoft‘un öncülük ettiği CoPilot+ PC kategorisi, dizüstü bilgisayar deneyiminde devrim niteliğinde bir değişim getiriyor. Bu yeni nesil cihazlar, yapay zeka işlemlerini donanım düzeyinde optimize ederek, geleneksel bilgisayarlardan çok daha verimli ve güçlü bir kullanım deneyimi sunuyor. Yapay zeka yutan bilgisayarlarda işletim sistemi boyut değiştiriyor. Kullanıcılar artık uygulama aramak, belge düzenlemek veya içerik oluşturmak için klasik yollar yerine, doğal dil komutlarıyla bu işlemleri yapabiliyor. Copilot+ PC’ler, özellikle Windows 11’de çalışan cihazlar için, işletim sisteminin içine gömülmüş bir AI katmanı (Copilot, Recall, Live Captions vb.) sunuyor. Bu, işletim sisteminin hala çalıştığı ama arka planda kaldığı bir deneyim yaratıyor. İşletim sistemi hâlâ motor ama direksiyonu artık Copilot tutuyor. Türk Telekom‘un iş ortaklarıyla testlerini yaptığı WiFi 7 teknolojisi ise genişbant internetin yapay zeka ile önem kazandığı günümüzde daha değerli hale geldi. Daha çok cihazın aynı anda ağa bağlanmasını sağlayan WiFi 7 teknolojisi uyumlu cihazlarla daha yaygın hale gelecek. Türk Telekom WiFi 7 ve 5G teknolojisi ile ilk adımı attı.
REKABETİN KAZANANI OPEN AI
Microsoft’un tarih boyu en büyük rakibi Apple da işletim sistemine yapay zekayı Open AI teknolojisi kullanarak entegre ediyor. Windows veya MacOS işletim sistemi kullanılsa da “tek kazanan yapay zeka platformu Open AI oldu” diyebiliriz. Sonuçta iki işletim sisteminin yapay zeka uyumluluğu başarısına kullanıcı deneyimine bakarak yanıt vermeliyiz. Bu soruya yanıt verirken hem teknik gerçekleri hem de kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurmak gerekiyor. İşte uygulama ekosistemi açısından Microsoft (Windows) ile Apple (macOS) karşılaştırmasını yapalım. Kullanıcılar hangisine yakınsa ona göre kararı versin.
OYUN BULUT VE İŞTE WINDOWS ÖNDE
Microsoft Windows dünyanın en yaygın işletim sistemi. Kurumsal yazılımlardan oyunlara kadar en geniş uygulama yelpazesi Windows’ta mevcut. Özellikle mühendislik, finans, kamu ve eğitim sektörleri için gerekli olan birçok uygulama yalnızca Windows’ta çalışıyor. macOS işletim sisteminde tasarım, video, müzik, yazılım geliştirme gibi yaratıcı sektörlerde güçlü. App Store ekosistemi Apple kullanıcıları arasında sorunsuz bir deneyim sunuyor. Ancak bazı niş veya kurumsal uygulamalar Mac’te ya hiç yok ya da sınırlı. Uygulama sayısı ve çeşitliliği açısından Microsoft önde. Windows, açık ara oyun ve donanım uyumluluğunda lider. DirectX desteği, çok geniş donanım yelpazesi ve Steam/Epic Games gibi platformlarla entegrasyon güçlü. Oyun oynamak isteyen ya da grafik kartı gücünden faydalanmak isteyen kullanıcılar için Microsoft ekosistemi daha avantajlı. Copilot+ PC’ler, yerel yapay zekâ destekli uygulamaları çalıştırma kapasitesiyle dikkat çekiyor. Microsoft’un Azure, Fabric ve Foundry gibi kurumsal servisleriyle entegrasyonu, geliştiricilere daha esnek çözümler sunuyor. OpenAI entegrasyonları (örneğin Copilot, Recall vb.) doğrudan sistemle çalışıyor.
YENİ TREND ÜRÜN YELPAZESİ
Microsoft’un Uygulamalı Bilimler Grubu’nun başında yer alan Steven Bathiche, Microsoft Kıdemli Teknik Uzmanı, Windows ve Cihazlar Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Windows ve Cihazlar (Surface, Duo, Hub) için teknolojiler ve kullanıcı deneyimleri icat etmede çok disiplinli yaklaşımlar geliştiren Steven Bathiche 1999 yılından bu yana Microsoft cihazları, arayüzleri ve kullanıcı deneyimleri geliştirip piyasaya sunuyor. Steven Bathiche’a CoPilot + PC geleceğini ve en iyi yapay zeka ajanı seçmeyi şöyle anlattı: “Artık herkesin kabul ettiği, ihtiyaç duyduğu ve geleceği görebildiği bir trend oluştu. Yani, CoPilot + PC ile biz yolu gösterdik diyebiliriz. Ve bence çok yakında daha yüksek seviyeli iş yüklerinin evrimini göreceğiz. Böylece artık bu kadar çok düğmeye tıklamak zorunda kalmayacaksınız. AMD, Intel ve Qualcomm gibi şirketlerin tamamı, bu iş yüklerini verimli ve etkili bir şekilde çalıştırma konusunda yüksek standartları karşılayan bir ürün yelpazesi sunuyor. Bu da Copilot + PC’nin tüm ürün hattı boyunca ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor. Bana göre en iyi iş ajanı ihtiyacınız olan işi güvenli ve emniyetli bir şekilde yapabilen ajan.”
ESNEKLİK, GÜVENLİK VE UYGULAMA
Apple ise Apple Intelligence’ı yeni duyurdu ve sınırlı cihazla başlatıyor. Geliştirici API’leri henüz yaygın değil. Windows, yazılım geliştiricilere, sistem yöneticilerine ve ileri seviye kullanıcılara daha fazla özelleştirme imkânı sunuyor. macOS daha kapalı bir sistemdir ve uygulamalar sıkı şekilde denetleniyor. Bu güvenlik için riskler doğursa da seçenek şansı çok. Özellikle kendi yazılımını geliştirmek ya da farklı servisleri birbirine entegre etmek isteyenler için Windows daha esnek. Evet, uygulama ekosistemi açısından Microsoft şu anda daha başarılı sayılabilir özellikle yaygınlık, uyumluluk ve yeni nesil yapay zekâ entegrasyonları açısından. Ancak Apple, yaratıcı profesyoneller için optimize edilmiş uygulamalarla ve sade kullanıcı deneyimiyle belirli bir kitleye güçlü bir alternatif sunuyor.
***
EZBER BOZAN İŞLEMCİ DENEYİMİ
Siz uzaklaşınca meraklı gözlere karşı ekranı kilitleyen Asus Zenbook Windows platformuyla Qualcomm işlemcinin 32 saatlik uzun pil ömrüyle yapay zeka yeteneklerinin buluşmasını sağlarken 1 kilodan az ağırlığa sahip
Bir kaç haftalık deneyimler dışında Windows tabanlı cihazlara yaklaşık 17 yıldır mesafeli durduğumu itiraf etmeliyim. MacBook rahatlığına ulaştıktan sonra Windows tabanlı bir cihaza kolay alışamazdım. Ancak bu ezberi bozmanın zamanı geldi. Sonuçta Think Pad mirasını 20 yıl önce alan Lenovo ThinkPad X1 Carbon ile başlayan yolculukta şimdi yeni bir ürünü deneyimlemeye başladım. Asus Zenbook A14 özellikle Windows serisi cihazlarda yeni bir Snapdragon işlemciyle geliyor. Aslında iki ezberi birden bozduğunu söyleyebilirim. İkinci bozulan ezber ise Snapdragon işlemci oldu. Yapay zeka uygulamalarını çalıştırırken video izlerken hep bir gözüm de performans değerlerindeydi. İşte bu noktada Copilot+ deneyimini kusursuza yakın hale getiriyor. Yani benim acemiliğim dışında işimi yavaşlatacak sistemsel bir engel göremedim. Yani belki bu endüstrinin en eski ortaklığı Wintel bu üründe ortadan kalkıyor. Böylece tüketici daha fazla seçenek kazanıyor. Şunu da unutmadan söyleyelim “Geliştirici Modu” özelliği ile pek çok geliştiriciye yeni ufuklar da açabilir. Snapdragon artık sadece telefon değil, dizüstünde bile uçabilir diyebiliriz. Türk Telekom Tivibu uygulamasını kurarak yerel ve küresel bir içeriğe kavuşurken istediğim ekrana sunmak ayırcalık yaratıyor.
SONY VAIO TASARIMI AKLIMA GELDİ
Gelelim eskileri anımsatan tasarım detayına. Daha ilk kutusundan çıkarken şaşırtmaya başladı. Üstelik şık bir deri kılıf beraberinde geliyor. Ancak asıl tasarım dikkatimi çekti. Zenbook A14, tasarımıyla bir dönemin efsanesi Sony Vaio serisinin zarafetini akıllara getiriyor. Şıklık, hafiflik ve sadeliği buluşturan Ceraluminum alaşımlı gövdesi, yalnızca 980 gram ağırlığında. Microsoft Build etkinliği için önce vapura bindim. Ardından 13 saatlik bir uçuş, pil konusunu yolu yarılamışken fişe takmak aklıma geldi. Üstelik daha pil yarıya gelmemişti. Günümüzde mobilite yalnızca taşınabilirlik değil; verimlilik, uzun pil ömrü, güvenlik ve estetikle bütünleşmiş bir deneyim sunmalı. ASUS Zenbook A14, işte tam da bu beklentilere yanıt veren bir yol arkadaşı olarak karşımıza çıkıyor.
32 SAAT VİDEO OYNATMA SÜRESİ
Metalin seramikleştirilmiş formu olan bu özel alaşım, hem çizilmeye karşı dayanıklılık hem de sofistike bir yüzey dokusu sunuyor. Özel tasarımlı premium deri kılıf, cihazın estetik çizgisine uygun bir şekilde kutudan çıkıyor. Hafif adaptör, hızlı şarj kablosu ve belgelerle birlikte, profesyoneller için eksiksiz bir mobil ofis kurulumu sağlıyor. Mobil çalışanların en büyük sorunu priz aramaktır. Ancak Zenbook A14, 70Wh bataryasıyla 32 saate kadar video oynatma süresi sunuyor. Bu, sadece bir transatlantik uçuşu değil, aynı zamanda havaalanında bekleme süresi ve sonrasındaki tüm ulaşım adımlarını da şarj etmeden atlatabileceğiniz anlamına geliyor.
QUALCOMM VE WİNDOWS İŞ BİRLİĞİ
Zenbook A14, Snapdragon X Elite işlemcisi sayesinde düşük enerji tüketimiyle yüksek performans sunuyor. Yani kullanırken enerji tüketiminde cimri davranıyor. Geleneksel x86 tabanlı işlemcilere göre daha az ısınır, daha az fan sesi çıkarıyor ve çift fanlı termal sistem sayesinde 45W’a kadar soğutma kapasitesiyle performanstan taviz vermediğini söylemek mümkün. Zenbook A14, 14 inçlik FHD OLED Nano- Edge ekranıyla canlı renkler, yüksek kontrast ve daha derin siyahlar sunuyor. Göz sağlığını korumak için düşük mavi ışık yayımıyla sertifikalı. HDR destekli içeriklerde daha zengin detaylar görmenizi sağlıyor. Ultra ince çerçevelerle daha geniş bir izleme alanı sunuyor.