Türkiye jeopolitik şoklara neden dayanıklı?

Türkiye jeopolitik şoklara neden dayanıklı?
A+
A-


2020’den bu yana, önce küresel virüs salgını, ardından Rusya– Ukrayna Savaşı ile başlayıp, Orta Doğu‘da Gazze merkezli olup, katil ve soykırımcı Netanyahu Hükümeti‘nin olabildiğince geniş bir coğrafyayı karıştırmak için çırpındığı jeopolitik gerginlikler, dünyanın önde gelen ekonomilerinin tümü için ‘stres testi’boyutunda gözden geçirme ve sınamaları da beraberinde getirdi. Küresel virüs salgını ve son dört aydır Başkan Trump’ın bir kez daha tırmandırdığı ‘ticaret savaşları’ ise, jeoekonomik gerginlikler boyutunda, önde gelen ekonomilerin küresel ticaret ve tedarik zinciri kabiliyetleri açısından bir başka sınamayı da beraberinde getirmekte.

Türkiye, tüm bu güncel jeopolitik ve jeoekonomik sınamalara karşı neden dayanıklı? Her şeyden önce ‘Siyasi Güç’. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü, kararlı ve vizyoner liderliği Türkiye’nin küresel ekonomi-politikteki algısına, ‘denge kurucu’ ve ‘oyun kurucu’ rolüne öyle derin bir farkındalık oluşturuyor ki, Türkiye’nin çekim merkezi oluşturduğu ‘Siyasi Güç’ küresel ve bölgesel aktörlerin tümü için Ülkemizi bir ‘barış ve istikrar müzakerecisi’ konumuna taşımakta. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin oluşturduğu ‘siyasi istikrar’ jeopolitik şoklara karşı dayanaklılığımızı tahkim ediyor. Nitekim, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ‘Askeri Güç’ boyutunda da Türkiye’yi ‘caydırıcı güç’ noktasına hızla taşımakta. Türkiye tüm bir Cumhuriyet tarihi boyunca jeopolitik şok ve saldırılara karşı hiç olmadığı kadar ‘Askeri Güç’ boyutunda adeta çeliklenmiş durumda.

‘Bilgi, Teknoloji ve İstihbarat Gücü’ adına, yine Cumhuriyet tarihimizin yüksek imkan ve kabiliyetlerle donanmış ve sahaya en hakim dönemindeyiz. Bir tarafta, Ülkemizin gurur kaynağı havacılık, uzay, savunma teknolojisi şirketleri Türkiye için gurur kaynağı olacak milli ve yerli donanım, platform ve mühimmatlarla adeta tarih yazarlarken, diğer tarafta ilgili bakanlık ve kurumlarımızın yoğun çabaları ve topyekun bilinçle iddialı bir ‘Teknofest’ Kuşağı yetiştiriyoruz. Milli İstihbarat Başkanlığımızın dünyanın her noktasındaki başarılı ve yankı uyandıran operasyonları, yüksek kabiliyette istihbarata karşı koyma çalışmaları, Türkiye’nin sahada ve masada aralıksız ortaya koyduğu diplomatik başarılara paha biçilemez kıymette katkı sağlıyor.

İletişim Başkanlığımızın dört koldan yürüttüğü ‘dezenformasyon’ çalışmaları da, jeopolitik ve jeoekonomik operasyon denemelerinin açığa çıkması ve Ülkemizin şoklara karşı dayanıklılığı noktasında çok değerli ve güçlü bir farkındalık oluşturmakta. ‘Ekonomik Güç’ boyutunda ise, aralıksız sürdürdüğümüz alt ve üst yapı yatırımları ile, Türkiye’yi küresel ve bölgesel enerji, ticaret, ulaştırma ve lojistik koridorları adına vazgeçilmez bir ‘güvenilir liman’ ülke konumuna taşıyoruz. İhracatçımız tüm kıtalarda, 205 ülke ve ticaret noktasında Türkiye’nin ihracat hacmini yeni rekorlara, Ülkemizin bayrağını yeni pazarlara taşımak adına var gücüyle çalışıyor. Dünyanın önde gelen ekonomilerinin büyük bir bölümü ağır kamu borçları ile jeopolitik şoklara cevap vermek için çabalarken, Türkiye’nin OECD ve G20 ülkeleri arasında en düşük kamu borcu olan 5 ülke arasında olması ve tüm zorluklara rağmen mali disiplini sürdürebilme kabiliyeti ‘Ekonomik Güç’e kıymetli bir manevra alanı sağlıyor. Bu nedenle, gözümüzün içine bakan, bizden ilham alan ülke ve coğrafyalara ‘Gücümüzün Farkında Olduğumuzu’ göstermeyi sürdürelim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.