Telefonların yapay zekası, regülasyon duvarına çarpabilir

Telefonların yapay zekası, regülasyon duvarına çarpabilir
A+
A-


Avrupa Birliği’nin yapay zeka ve veri koruma yasaları, popüler akıllı telefonların yapay zeka yeteneklerine yasaklar getirebilir. Bu telefonların Avrupa Birliği ve Türkiye’de kurallara uyması gerekecek

AB’nin USB-C şarj zorunluluğu ile ilgili düzenlemesi, 7 Haziran 2022 tarihinde resmen kabul edildiğinde Apple, başlangıçta AB’nin bu düzenlemesine karşı çıkmış ve inovasyonu sınırlayacağını savunmuştu. Şirket, Lightning portunun kendine özgü avantajları olduğunu ve zorunlu bir standartın rekabeti engelleyebileceğini iddia etmişti. Ancak AB’nin kararlı tutumu ve küresel pazarın USB-C’ye doğru evrilmesi, Apple’ı bu geçişi yapmaya zorladı. Sonuçta tüketici bu değişimden karlı çıktı. 2024 yılından itibaren şarj girişleri standart hale geldi. İşte bu kez sektörü daha derinden etkileyecek bir kırılma noktası yaşanıyor. Yapay zeka konusundaki düzenlemeler daha etkili ve daha kapsayıcı.

YAPAY ZEKA ZİRVESİNDE SİNYALLER KÖTÜ

Avrupa Birliği (AB), GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü), Dijital Pazar Yasası (DMA) ve Yapay Zeka Yönetmeliği (AI Act) gibi katı düzenlemelerle teknoloji şirketlerini sıkı bir şekilde denetliyor. Bu durum, Apple ve Samsung’un yapay zeka özelliklerini AB’de sunma şeklini doğrudan etkileyebilir. Paris’te düzenlenen küresel yapay zeka zirvesinde ABD ve İngiltere sonuç bildirgesini imzaladı. Sonuç olarak, yapay zeka alanındaki küresel gerilimler, doğrudan veya dolaylı olarak son tüketiciyi etkileyebilir. Akıllı telefon, otomobil gibi günlük hayatta kullanılan ürünlerin teknolojik özellikleri, fiyatları ve güvenilirlikleri, bu gerilimlerden etkilenebilir. Ayrıca, tüketicilerin yapay zeka teknolojilerine olan güveni de bu süreçte şekillenebilir. Apple ve Samsung gibi teknoloji devlerinin yapay zeka odaklı özelliklerini sunma stratejileri, Avrupa’da ve Türkiye’deki tüketicileri farklı şekillerde etkileyebilir. Bu etkiler, hem yerel düzenlemeler hem de küresel rekabet dinamikleri nedeniyle ortaya çıkabilir.

APPLE’IN YAPAY ZEKASINA KISITLAMA

Veri Gizliliği konusunda alınacak regülasyon kararları Apple’ın ürün stratejisini olumsuz yönde etkileyebilir. Apple, AB’de yapay zeka özelliklerini sunarken, kullanıcı verilerinin AB sınırları dışına çıkmamasını sağlamak zorunda kalabilir. Bu, özelliklerin daha sınırlı veya gecikmeli olarak sunulmasına neden olabilir. Rekabet Kuralları gereği, Apple’ın kendi ekosistemini açmasını ve üçüncü taraf uygulamalarla daha uyumlu çalışmasını gerektirebilir. Bu, Apple Intelligence özelliklerinin daha geniş bir kullanım alanı bulmasını sağlayabilir, ancak Apple’ın özel entegrasyonlarını sınırlayabilir. AB’nin düzenlemelerine uyum sağlamak için ek maliyetler, ürün fiyatlarına yansıyabilir.

ANDROID TELEFONLAR DA İZLEMEDE

Android platformu telefonlarda Samsung, Android işletim sistemi ve Google’ın yapay zeka özellikleriyle yakın çalıştığı için, AB’nin Google’a yönelik düzenlemelerinden etkilenebilir. Örneğin, Google’ın yapay zeka hizmetlerine erişim kısıtlanırsa, Samsung’un cihazlarındaki özellikler de etkilenebilir. AB, yerel yapay zeka ve bulut hizmetlerini destekleyebilir. Bu durumda Samsung, AB pazarına özel çözümler geliştirmek zorunda kalabilir. AB’nin düzenlemeleri nedeniyle, yapay zeka özellikleri diğer bölgelere kıyasla daha geç veya sınırlı olarak sunulabilir. Düzenlemelere uyum maliyetleri, cihaz fiyatlarına yansıyabilir. AB’nin katı gizlilik kuralları, tüketicilerin verilerinin daha güvenli bir şekilde işlenmesini sağlayabilir.


TÜRKİYE’DE TÜKETİCİLERİ BEKLEYEN DURUM

Avrupa Birliği’nin veri güvenliği düzenlemelerine paralel düzenlemeler yapan Türkiye’de bu süreçten benzer şekilde etkilenmesi bekleniyor. Türkiye, AB kadar katı düzenlemelere sahip olmasa da, veri lokalizasyonu ve yerli teknoloji teşvikleri gibi politikalar, Apple ve Samsung’un yapay zeka özelliklerini sunma şeklini etkileyebilir. Türkiye, kişisel verilerin ülke sınırları içinde tutulmasını talep edebilir. Apple, bu durumda Türkiye’de yerel veri merkezleri kurmak veya mevcut altyapıyı genişletmek zorunda kalabilir. Türkiye’de yerli yapay zeka ve yazılım çözümlerinin gelişmesi, Apple’ın pazar payını etkileyebilir. Özellikle kamu kurumları ve yerel şirketler, yerli çözümlere yönelebilir. Samsung’un Google ile olan yakın ilişkisi, Türkiye’de de benzer şekilde devam edecektir. Ancak, Google’ın yapay zeka hizmetlerine erişimde yaşanacak herhangi bir kısıtlama, Samsung’u da etkileyebilir. Samsung’un Türkiye’deki üretim tesisleri, yerli üretime yönelik teşviklerden faydalanabilir. Bu, cihaz fiyatlarının daha rekabetçi olmasını sağlayabilir.


KULLANICILAR DAHA GÜVENİLİR VE ŞEFFAF HİZMET ALACAK

Avrupa’da tüketiciler, daha güvenli ve şeffaf hizmetler alacak, ancak özelliklerde gecikme veya kısıtlama yaşanabilir. Fiyatlar, düzenlemelere uyum maliyetleri nedeniyle artabilir. Türkiye’de, yerli üretim ve teşvikler sayesinde daha uygun fiyatlı cihazlar bulabilir, ancak yapay zeka özelliklerinde kısıtlama veya gecikme olabilir. Yerli alternatiflerin artması, rekabeti artırabilir.Her iki bölgede de, yapay zeka özelliklerinin kullanımı ve erişimi, yerel düzenlemelere ve şirketlerin uyum stratejilerine bağlı olarak şekillenecektir. Apple Intelligence özelliklerinin AB ülkelerinde doğrudan kullanılıp kullanılamayacağı, Avrupa Birliği’nin (AB) sıkı veri gizliliği ve rekabet kurallarına bağlıdır. Apple, yapay zeka tabanlı özelliklerini sunarken, özellikle GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü) gibi AB düzenlemelerine uyum sağlamak zorundadır. Bu durum, Apple Intelligence gibi özelliklerin AB ülkelerinde nasıl ve ne ölçüde kullanılabileceğini etkileyebilir. Apple Intelligence özelliklerinin AB ülkelerinde doğrudan kullanılıp kullanılamayacağı, AB’nin düzenlemelerine ve Apple’ın bu düzenlemelere uyum sağlama stratejisine bağlıdır. Şu anda, Apple’ın bu özellikleri AB’de sunmak için gerekli adımları atıp atmadığı net değil, ancak AB’nin katı kuralları nedeniyle bazı kısıtlamalar veya değişiklikler olması muhtemeldir. Bu süreç, hem Apple hem de AB yetkilileri arasındaki diyaloğa bağlı olarak şekillenecektir.


DİJİTAL DEPONUZ HER ZAMAN YANINIZDA

Dosyalarını saklamanın en kolay yolu Türk Telekom “dijital depo” kullanmak olacak. Üstelik 2 GB depolama alanı anında ücretsiz. Yeni bir cihaza geçerken verileri aktarmak son derece kolay. Kişiler, fotoğraflar ve müzikler dijital depo ile güvende kalıyor. Hayatımızın en değerli kişisel cihazı akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar. Tüm bu kişisel verileri güvende tutmak için yerli bulut hizmeti ile korumak mümkün. Türk Telekom Dijital Depo ile fotoğraflarını, videolarını, çalışma dosyalarını güvenli bir şekilde saklayabilir ve istediğin kişilerle paylaşabilirsin. Depoda sakladığın tüm dosyalarını, tüm cihazlarından sevdiklerinle kolaylıkla ve güvenle paylaşabilir, yedekleme talimatıyla Dijital Depo’da güncel telefon rehberini saklayabiliyorsun. Ayrıca mobilden ya da web sitesinden tek bir dijital depo hesabıyla tüm dosyalarına her an her yerden ulaşabilirsin. Fotoğrafını, videonu, çalışma dosyanı Dijital Depo mobil uygulamasına yükle, telefon hafıza dolmasın. Güncelleme sıklığınızı artırın, sonuçta ne zaman cihazınızı kaybedeceğiniz ya da çaldıracağınız belli olmaz.

KURUMSAL TARAFI DA VAR

Türk Telekom, bu hizmetle, kurumsal müşterilerinin verilerini bulut ortamında saklama, her cihazdan kolayca ulaşabilme ve dosyalar üzerinde ortak çalışabilme taleplerini karşılamayı hedefliyor. Böylece kurumlar, kurum içi ve dışı dosya paylaşımı, büyük dosya transferi, eş zamanlı ortak çalışma gibi yetkinlikleri olan Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) uyumlu bu servisten Türk Telekom’un aylık ödeme fırsatıyla faydalanabilecekler. Dijital Depo Kurumsal, kullanıcıların elektronik ortamdaki tüm bilgi ve belgelerini 512 bit kriptolayarak koruma altına alan, her türlü belgeyi saklayan ve bu belgelerin kolaylıkla paylaşılmasını sağlayan bir dosya içerik yönetimi ve arşivleme sistemidir. Mobil uygulaması ve kullanıcı dostu web arayüzü ile internet bağlantısı olduğu sürece tüm verilere erişilebiliyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.