2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesiyle başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere çok sayıda kamu kurumu, sivil toplum kuruluşu ve diğer ilgili paydaşlar nüfusun diri tutulabilmesi ve ailenin korunup güçlendirilerek desteklenmesi için politika, etkinlik, kampanya, yayın ve benzeri faaliyetler icra etmeye devam etmektedirler.
Bu etkinliklerden belki de en çok öne çıkanı 22-23 Mayıs tarihlerinde “Ailemiz Geleceğimiz” sloganıyla ilki gerçekleştirilen Uluslararası Aile Forumu oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen forum kapsamında 26 farklı ülkenin aileden sorumlu bakanlarının katılımı ile aile yapısının karşı karşıya olduğu uluslararası tehditler, dijitalleşmenin aile üzerindeki çok boyutlu etkileri, küresel dönüşümler ve demografik eğilimler gibi başlıklar etrafında “Aile Odaklı Politikaların Anaakımlaştırılması: Ulusal ve Uluslararası Çabalar” konulu Bakanlar toplantısı, paneller ve serbest kürsü konuşmaları tertip edildi. Bu bağlamda “Aile Diplomasisi”nin ön plana çıkarılması hayli önemli idi.
Forumun kapanışına eşi Emine Erdoğan ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2025 yılının “Aile Yılı” olarak belirlenmesine ek olarak 2026-2035 yılları boyunca “Aile ve Nüfus 10 Yılı” ilan ettiklerini ifade etmiştir. Nüfusun diri tutulması ve ailenin korunup güçlendirilmesi gibi kritik konuların on yıl boyunca ülkemizin ana gündemlerinden biri olarak ilan edilmesi bu anlamda dikkate değerdir.
Uluslararası Aile Forumu’nda öne çıkan bir diğer husus ise iki gün boyunca aile ve nüfus başta olmak üzere toplumsal meseleler ile ilgili olarak çalışmalar yürüten kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının açtıkları stantlarda faaliyetlerini tanıtabilecekleri biçimde katılımcılara erişebilme imkânının olması üretilen yayınların kamuoyuna sunulmasını sağladı. SETA Vakfı da Türkiye’nin birçok öncü meselesinde olduğu üzere nüfus ve aileyi temel alan önemli bir organizasyonda yer alarak nüfus, aile, eğitim, göç, sosyal politika, uluslararası öğrenciler ve benzeri konularda gerçekleştirilen çalışmaların katılımcılar ile paylaşılması mümkün oldu.
Bu çalışmalar arasında henüz tanıtımı yapılmamış ve forum için kısıtlı sayıda basılmış olmasına rağmen Sosyal Panorama 2025: Nüfus ve Aile (Editörler: Cenk Beyaz ve Faruk Taşçı) başlıklı yayın da yer almaktaydı. “Doğum ve Ölüm”, “Nüfus Hareketliliği”, “Evlenme ve Boşanma”, “Aile, Kadın, Çocuk ve Genç”, “Engelli ve Yaşlı” temaları etrafında toplamda 22 yazı bu çalışmanın içerisinde yer aldı. Alanında yetkin akademisyen ve araştırmacıların kaleme aldıkları bu yazılar 2024 yılı başta olmak üzere odaklanılan konu etrafında geriye dönük ve karşılaştırmalı bir biçimde veri setlerini ve etkin gösterimleri içeren bir şekilde okuyucunun dikkatine sunuldu.
Forum sürecinde de katılımcılar tarafından ilgiyle incelenen Sosyal Panorama 2025: Nüfus ve Aile çalışması, 2025 Aile Yılı kapsamında çok detaylı bir içerik sunarak tüm dünyada ve Türkiye’de değişimin etkisi hissedilen nüfus ve aile başta olmak üzere birçok toplumsal hususa odaklanan araştırma metinlerini ihtiva etmektedir. Bu doğrultuda doğurganlık eğilimlerinin her geçen yıl azalmasına ilişkin olarak “çocuksuzluk” konusu çalışma içerisinde ön plana çıkan yazılardan birini teşkil etmektedir. Ölüm oranlarındaki değişimi, özel sağlık sistemi ile nüfus dinamiklerinin karşılaştırılmasını ve yaşlanan toplum dinamiklerini derinlemesine ele alan çalışmalar da “Doğum ve Ölüm” teması altında okuyucunun dikkatine sunulmaktadır.
Son yıllarda göç kavramının yeterli olamayışıyla ilişkili bir biçimde “Nüfus Hareketliliği” şeklinde temalaştırılan yazılarda ise 6 Şubat depremleri sonrasındaki iç göç hareketliliği, uzaktan çalışma ve ikinci mekânların nüfus hareketliliğine etkileri, Suriyelilerin muhtemel hareketlilikleri, tersine beyin göçü eğilimleri ve genel olarak çoğu kez gözden kaçırılan yerel yönetimlerin göçmenlere yönelik yaklaşım ve uygulamalarına eğilen yazılar da çalışma içerisinde yer aldı.
Doğurganlığın en önemli etkenlerinden olan evlenme ve boşanma eğilimleri güncel ve geçmiş veriler çerçevesinde kıyaslamalar eşliğinde ele alındı. Bu anlamda ilk evlilik ve anne olma yaşının artışının sonuçlarına, Aile ve Gençlik Fonu’nun irdelenmesine ve genel olarak evlilik ve boşanmaların değişen yapısına detaylıca odaklanıldı.
Bir toplumda farklı yaş gruplarının durumunu görebilmek için aile, kadın, çocuk ve genç yaş gruplarına da detaylı bir biçimde bakılması gerekir. Bu bağlamda “Aile, Kadın, Çocuk ve Genç” teması bağlamında bilhassa 2025 Aile Yılı özelinde Aile Yardımlarının etkileri değerlendirildi. Kadının istihdam süreçlerine katılması ekseninde doğurganlığın seyri incelendi. En güncel gelişmeler olması bakımından ise dijitalleşme bağlamında gençlerin ve çocukların eğilimleri veriler temelinde ele alındı. Son yıllarda çokça ön plana çıkan bazı kaynaklarda “ev genci” olarak da zikredilen NEET (ne eğitimde ne istihdamda) gençliğindeki gelişmeler dinamik ve güncel verilerle izah edilerek politika önerileri sunulmaya çalışıldı.
Sosyal Panorama 2025: Nüfus ve Aile başlıklı çalışmanın son teması olan “Engelli ve Yaşlı”da ise engelli eğitimindeki ve istihdamındaki gelişmeler, engelliler için sosyal yardım uygulamaları, yaşlılık ve yalnızlık, yaşlılar ve istihdam süreçleri ve son olarak EYT (emeklilikte yaşa takılanlar) sonrasında emeklilik sisteminin sürdürülebilir olup olmadığı somut veriler çerçevesinde detaylı bir şekilde ele alındı.
Her bir konunun tek başına dahi derinlikli bir araştırma alanını ihtiva edeceği bu kadar kapsamlı bir çalışmanın ortaya çıkması SETA Vakfı’nın uzun yıllara dayanan tecrübesinin en önemli çıktılarından birini meydana getirmiştir. Kıymetli bir ekip tarafından vücuda getirilen Sosyal Panorama’nın her yıl dünya ve Türkiye bağlamında ihtiyacı duyulan konular çerçevesinde derinlemesine veri analizine odaklanılarak toplumsal görünümleri ortaya çıkarması, muhtemel sorunlara gerekçeli çözümler sunabilmesi ve politika yapıcılara tavsiyelerde bulunabilmesi hedeflenmektedir.
Böylelikle her yıl mutat bir şekilde somut verilere dayanan, güncel konuları ve etkin gösterimleri içerecek bir şekilde Sosyal Panorama’yı kamuoyuna sunmak en temel amaçlardandır. Bu türden kapsamlı çalışmaların sadece Türkiye ile sınırlı kalmaması, tüm dünyaca istifade edilmesi dileğimizdir. Çünkü hakikat ötesi (post-truth) çağda bilginin ve malumatın, doğru ile yanlışın iç içe geçtiği ve birbirlerinden ayırt edilemediği her defasında teyide muhtaç bir zeminde bu türden derinlikli çalışmalara çokça ihtiyaç vardır. Sosyal Panorama 2025: Nüfus ve Aile başlıklı çalışmadan azami derecede istifade edilmesini diliyor, yeni, güncel, derinlikli çalışmalara, politika ve hizmetlere vesile olmasını arzu ediyoruz.