Şener Şen doğru olanı mı yaptı?

Şener Şen doğru olanı mı yaptı?
A+
A-


Şener Şen, uzun süredir sahnelenen oyunu ‘Zengin Mutfağı’ ile birlikte oyunculuğu bıraktığını açıkladı.

83 yaşındaki Şen’in oyunculuğu bırakma nedeni sağlık sorunları değil.

Usta aktörün sağlığı ve fiziksel durumunun iyi olduğu biliniyor.

Şen, yıllardır rol tekliflerinde çok seçici davrandı.

Bu bir kariyer politikasıydı. Kariyerinin son döneminde az ama öz oynamayı tercih etti.

1970’li yıllarda Ertem Eğilmez yapımı filmlerle sinema dünyasına adım attı. ‘Hababam Sınıfı’ serisindeki Badi Ekrem rolüyle popüler olan Şen, ardından ‘Kibar Feyzo’, ‘Tosun Paşa’, ‘Züğürt Ağa’, ‘Çıplak Vatandaş’, ‘Namuslu’, ‘Muhsin Bey’ ve ‘Eşkıya’ filmleriyle büyük başarılar elde etmişti.

Türkan Şoray ile oynadığı ‘İkinci Bahar’ da müthiş bir diziydi.

Lakin usta aktör dizi sektörüne de mesafeli durdu.

Şen için keşke daha çok yapımda oynasaydı diyenler hep olacaktır.

Şen’in Yavuz Turgul‘la olan kader ortaklığı bazı başyapıtları ortaya çıkardı ama bu ortaklığın oyuncunun üretkenliğine zarar verdiğini iddia edenler de oldu.

Keşke başka yönetmenlere de güvenseydi… Son döneminde kara mizah da oynasaydı diyebiliriz.

Belki de Şen risk almadığı için haklıydı, bilemeyiz!

***


ERGİN ATAMAN‘IN ALİ KOÇ’U ÖVMESİ

A Milli Erkek Basketbol Takımı ve Panathinaikos Başantrenörü Ergin Ataman, Galatasaray’ın basketbola daha fazla değer vermesi gerektiğini söyleyerek Ali Koç‘a övgülerde bulundu, iyi mi?

Ataman ile Fenerbahçe camiasının arası pek iyi değil ve bunun birçok nedeni var.

Yiğidi öldür hakkını yeme; Ataman kendi hatalarını görüp özeleştiri yapan, gerektiğinde Yunanistan’da Türkçülüğünü konuşturan cesur bir insan.

Ataman, “Fenerbahçe Beko bizi hakkıyla yendi, zaten maçtan sonra gidip tebrik ettim…

Benim Fenerbahçe’ye karşı ters bir şeyim hiçbir zaman olamaz. Benim de hatalarım oldu, haksız tacizlere de uğradım ama bunlar sporun içinde var.

Fenerbahçe basketbolda Aziz Yıldırım ve Obradovic ile başlayan yatırımını devam ettiriyor Ali Koç ve yönetimi. Maalesef Galatasaray kulübünün yaptığı gibi geri adım atmadı.”

Leroy Sane’nin Galatasaray’a olan iki yıllık maliyetiyle bugün EuroLeague’e katılacak bir takım kurulabilir. O takımın başına da Avrupa’nın en başarılı koçlarından biri olan hasta Galatasaraylı Ergin Ataman’ı getirebilir. Ama Galatasaray yönetimi kolay yolu tercih ediyor. Daha popüler diye neredeyse bütün bütçesini futbola yatırıyor.

İşte o zaman da Fenerbahçe gibi dünya devi olma fırsatını kaçırıyor.

Kadın ve erkekler basketboldan, voleybola Avrupa şampiyonlukları kazanan, bokstan, atletizme birçok spor dalında Türkiye’nin en çok olimpiyat sporcusu yetiştiren Fenerbahçe’nin gerisinde kalıyor.

Oysa Galatasaray’ı kuran ve değerlerini belirleyen Mekteb-i Sultanî geleneğinde basketboldan voleybola, deniz sporlarına vs. birçok branşta şampiyonlar yetiştirmiş bir spor kültürü var.

Spor sadece futboldan ibaret değil!

Fenerbahçe, bugün Real Madrid ve Barcelona’nın bile yapamadığı bir spor kültürü oluşturdu ve birçok alanda ülkeye kupalar madalyalar kazandırıyor.

Galatasaray’ın elit birçok spor dalında Fenerbahçe ile rekabet etmemekten kaçınması başta Türk sporuna zarar veriyor.

***


YABANCI DİLDE YENİ MODEL

Milli Eğitim Bakanlığı, “Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli”ni, 2025-2026 eğitim öğretim yılında 81 ildeki ortaokulların tüm sınıf düzeylerinde yaygınlaştıracak.

5’inci sınıfta haftalık 14, 6’ncı sınıfta 8, 7’nci sınıfta 7, 8’inci sınıfta ise 5 saat İngilizce dersi verilecek.

Ayrıca öğrenciler, ikinci yabancı dil olarak haftada 2 saat Almanca eğitimi alacak.

Geç kalınmış doğru bir adım.

Bugün ülkemize göç eden Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden insanların akıcı İngilizce ya da Fransızca konuşmalarına şahit oluyoruz.

Elbette bu başarıda, bazı ülkelerin sömürgecilik döneminden kalan İngiliz ve Fransız eğitim sistemini devam ettirmeleri ya da bu dilleri resmi diller arasında görmelerinin de etkisi var.

Sonuçta Afrika’da ekonomik açıdan bizden çok gerideki bazı ülkelerde çocuklar şakır şakır İngilizce, Fransızca konuşuyorken biz 12 yıllık temel eğitimde yabancı dil konuşmayı öğretemiyoruz.

Çocuğuna yabancı dil öğretmek isteyenler ise eğer güçleri yetiyorsa özel kolejleri tercih ediyor.

O yüzden MEB’nin “Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli”ni destekliyorum.

Umarım başarıya ulaşır.

***


PROTESTOLARIN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK EYLEM

ABD’de polisin göçmenlerin yaşadığı veya çalıştığı işyerlerine ani baskınlar düzenleyip, gözaltılar gerçekleştirmesi protestolara neden oldu.

Los Angeles’ta göçmen haklarını savunan gruplar ise protestoların gerçekleştiği bölgeye robot taksileri çağırıp ateşe verdiler.

Beş robot taksi kullanılmaz hale gelince Waymo şirketi taksi hizmetlerini askıya aldı.

Meseleye protestocular açısından bakarsak; bu sıra dışı ve çok etkili bir yöntem.

Protestocular taşıma, kargo vs. hizmetlerini mobil uygulamalar üzerinden organize yönlendirebilir, günlük hayatı bloke edebilir ve ekonomik zarara neden olabilirler. Aslında şimdi gelecekteki protestoların gidişatını değiştirecek sıra dışı bir eylem yönteminin provasını görmüş olduk.

***


ÖN FREN LAMBASI OLSUN MU?

İlginç bir haber okudum. Avusturya’da yürütülen bir araştırmada, yeşil fren ön fren lambalarının trafik güvenliğine katkıda bulunabileceği ortaya çıkmış.

Yol kavşaklarında meydana gelen 200 gerçek trafik kazası analiz edildi.

Bu analizler sürücülerin tepki süresine göre değerlendirildiğinde, araçların ön kısmına eklenecek bir fren lambasının çarpışmaların yüzde 7.5 ila yüzde 17’sini önleyebileceğini ortaya çıkardı. Ön fren lambasının maliyeti de düşükmüş.

Otomotiv devleri bu teknolojiye yatırım yapsa kazalar daha da azalır.

***


Altyazı

“Kendin olmak için asla geç değildir. Bunun zamanı yoktur, istediğin zaman başlayabilirsin. Değişebilir ya da aynı kalabilirsin.” (Benjamin Button…)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.