Hava, su ve insan vücudu giderek mikroplastiklerle doluyor. Ancak bilim insanları, bu minik plastik parçacıkların sağlık üzerindeki etkilerini henüz tam olarak çözemedi. Ancak araştırmacılar, insanların organlarında bulunan mikroplastiklerin, lezyonlar, rahim ağzı kanseri ve diğer hastalıklar gibi sağlık sorunlarıyla “endişe verici bağlantıları” olduğunu ileri sürüyor.
Mikroplastikler artık sadece çevresel bir sorun değil. Uzmanlar, insan vücuduna kadar giren bu küçük parçacıkların sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini söylüyor.Son araştırmalar, mikroplastiklerin insan organlarında birikerek rahim ağzı kanseri ve lezyonlar gibi ciddi sağlık sorunlarıyla “endişe verici bağlantıları” olabileceğini öne sürüyor.Beş milimetreden küçük bu plastik parçacıkları, içme sularında, soluduğumuz havada ve hatta kalp ve cinsel organlarımızda dahi bulunuyor.
Bilim insanları, çevresel plastik kirliliğinin 2040 yılına kadar iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Ancak bu yaygın kirliliğin vücuda olan tam etkileri hâlâ belirsizliğini koruyor.Çin’deki Zhejiang Tarım ve Ormancılık Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir çalışma, mikroplastiklerin insan dokularında birikim gösterdiğini ve çeşitli hastalıklarla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.Araştırmacılar, bu küçük plastiklerin özellikle akciğer dokusu ve plasentada tespit edildiğini ve bunların bağırsak iltihabı ile rahim ağzı kanseri gibi hastalıklarla ilişkili olabileceğini ifade ediyor.Araştırmayı yürüten ekip, insan dokularındaki mikroplastiklerin varlığını doğrulamak ve bu parçacıkların sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için yüzlerce makaleyi analiz etti. Sonuçlar, mikroplastiklerin DNA hasarı ve genetik aktivitelerdeki değişikliklerle de bağlantılı olabileceğini gösteriyor.Mikroplastiklerin hastalığa neden olup olmadığını veya zaten hasar görmüş dokularda mı ortaya çıktığını belirlemek için daha fazla çalışma gerekiyor.
Araştırmacılar, bu parçacıkların insan sağlığı üzerindeki potansiyel tehlikelerine dair acil bir şekilde daha fazla izleme ve epidemiyolojik çalışma yapılması gerektiğini vurguluyor.
Kayseri’de soğuk algınlığı şikayetiyle kapısında “özel muayenehane” yazılı bir işletmede serum ve ilaç tedavisi uygulatan 17 yaşındaki genç kız, hastanelik oldu. Soğuk algınlığı şikayeti bulunan Hilal Nur K., 16 Ocak günü dedesi tarafından Kocasinan ilçesindeki mahallerinde bulunan, üzerinde “özel muayenehane” ve hemen yanında “sağlık ürünleri” yazan iş yerine başvurdu. Genç...
ÇİĞ PATATES YİYEBİLİR MİSİNİZ? Teknik olarak, az miktarda çiğ patates yiyebilirsiniz, ancak sindirimi zor olabileceği ve büyük miktarlarda toksik olabilen solanin gibi bileşikler içerdiği için önerilmez; patatesleri yemeden önce pişirmek genellikle çok daha iyidir. Çiğ patates yemenin önemli noktaları: İdeal değil: Bir veya iki ısırık zarar vermeyebilirken, büyük miktarlarda çiğ...
Yüzyıllardır geleneksel tıbbın bir parçası olan zerdeçal, dünyada “altın baharat olarak biliniyor. Sağlık açısından bir çok faydası bulunan zerdeçal, yara iyileştirmeden sindirime yardımcı olmaya kadar pek çok derdin dermanı. Zerdeçal, antiseptik özellikleri nedeniyle doğrudan yaralara ve cilt rahatsızlıklarına uygulanmıştır. Zerdeçal macunu, enfeksiyonları önlemek ve daha hızlı iyileşmek için kesiklerde, yanıklarda...
Dünya genelinde en sık tüketilen içeceklerin başında kahve yer alıyor. Yeni bir çalışma, düzenli kahve tüketiminin kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıkları gibi önemli ölüm nedenlerinin riskini azaltarak ömrü ortalama 1,8 yıl uzatabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, kahvenin bileşenlerinin stres adaptasyonunu kontrol ettiğini ve yaşlanma mekanizmalarını koruduğunu buldu. Çay ve enerji içecekleri...
İHTİYAÇLARA GÖRE ÇEŞİTLİ FORMLARDA BULUNUR Magnezyum vücudun ihtiyacına göre çeşitli formlarda bulunur. Bunlar arasında Magnezyum Sitrat, Glisinat, Oksit, Malat, Taurat, L-Treonat, Sülfat (Epsom Tuzu) ve Klorür yer alır. Bu formlar, biyoyararlanım ve kullanım alanlarına göre değişiklik gösterir ve sindirim sistemi, kas-sinir fonksiyonları, kalp sağlığı veya enerji metabolizmasını desteklemek gibi farklı...
60 kişinin göbek deliğindeki mikrobik içeriği inceleyen Kuzey Karolina Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, vücudun bu noktasının mikroorganizmalar için oldukça elverişli olduğunun altını çizdi. Ancak aşağıdaki yöntemleri uygulayarak, göbek deliğinizdeki bakterileri büyük oranda azaltabilmeniz mümkün.