15 Ağustos’tan itibaren Türkiye genelindeki tüm pazarlarda POS cihazı kullanımı zorunlu olacağına dair haberler çıktı.
Uygulamayla birlikte tüketiciler pazar alışverişini nakit para dışında kredi veya banka kartıyla yapabilecek.
Elbette 15 Ağustos’tan sonra kilosu 600 TL olan kiraza üç taksit yapılır haberleri de çıkacak!
Ama asıl sorun kayıt dışı ekonomi!
Sanılanın aksine pazarcılığın kâr marjı yüksek.
Bazılarının her pazarda üçdört tezgâhı var!
Örneğin beş liraya aldıkları ürünü 35 liraya satıyorlar.
Nakit çalışıyorlar, fiş kesmiyorlar.
Bir de sabah etiketine 200 TL yazdıkları meyveyi, öğleden sonra 150’ye, akşam pazar kapanmaya yakın 80-70 TL’ye düşürebiliyor.
Elde kalmaması, ziyan olmaması için bunu yapıyorlar diyebilirsiniz.
Ama sabah 200 TL olan ürün akşam nasıl 80 TL’ye düşüyor?
81 şehirdeki tüm semt pazarlarında her satılan ürüne fiş kesilmediğini hesaba katarsak büyük karlı bir iş olan pazarcılıkta devasa bir kayıt dışı ekonomi var!
Öte yandan pos cihazı kullanmak alışverişi hızlandırır, hatta artırır.
Peki, pazarcı pos cihazına ödeyeceği komisyonu ve vergilendirilen satışını fiyatlara yansıtır mı?
Eğer yansıtırlarsa, fiyatlar yükselirse devletin bu duruma da el atması gerekir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kayıt dışı ekonomiye karşı verdiği mücadeleyi canı gönülden destekliyorum.
Bir saç tıraşı için 600-700 TL alıp, ayda 3 bin TL kazanç gösteren berberlere de umarım sıra gelir!
Ancak kayıt dışı ekonomiyi önlemenin tek yolu da harcamaların sürekli kredi kartıyla yapılmasını teşvik etmek olmamalı.
Elbette ne kadar çok pos cihazı kullanılırsa devlet daha kolay vergi toplamış oluyor.
Ancak hem üretici, hem satıcı, hem de alıcı her ekonomik işlemde bankalara komisyon ödemek zorunda kalıyor!
Pos makinelerinin komisyonu ve kredi kartı borçlarının faizi yüksek.
Bu işten en karlı çıkan ise bankalar oluyor.
Ekonomik krizde bile bankaların üst üste kar rekorları kırması boşuna değil!
Kredi kartsız kayıt dışı ekonomi önlenemiyor mu?
ŞARKICI MI MAFYA MI?
Blok3 lakabıyla bilinen şarkıcı Hakan Aydın’ın konserini iptal eden organizatörü tehdit edip, ona zorla boş senede imza attırdığı iddia ediliyor. Blok3’ün çektiği videoda organizatörün çevresini arkadaşlarıyla sardığı görülüyor.
Konser iptalinin haksız bir nedeni varsa hakkını hukuk yoluyla ararsın.
Bu yapılanlar eşkıyalık!
Ne yazık ki, yeni nesil arabesk rapçilerin bazıları kriminal, suça bulaşmış ya da mafya özentisi kişiler!
Kabahati biraz da bunları dinleyenlerde aramak lazım ama ne ekersen onu biçersin! Klişe olacak ama bizim nesil ‘Perihan Abla’, ‘Süper Baba’, ‘Bizimkiler’ gibi aile dizileriyle büyüdüler. Şiddet yüklü diziler çocukları, gençleri kötü etkiliyor!
Bir de bu mafya özentisi şarkıcıları müzik listelerinde üst sıralara çıkaranlar var!
Birçok faktör var!
ORMAN YANGININA KARŞI ÇAY İÇMEK
Karabük’te bir grup vatandaş, orman yangınını sandalye kurup kola, çay içerek izlemiş.
Bu görüntü büyük tepki çekti. Belki de köy boşaltıldı, aceleyle evden çıktılar. Polis halkı güvenli bölgeye çekmiş de olabilir.
Ama yine de yangına karşı çekirdek çıtlatıp kola çay içmek hoş bir durum değil.
Elbette bu insanlardan yangına müdahale etmelerini bekleyemeyiz. En azından böyle keyif çatan bir görüntü oluşturmasalardı iyi olurdu.
Ya da yangın söndürme ekiplerine geriden yiyecek, su sevkiyatı yapabilirlerdi.
Onları itfaiyecilere yardım ederken, su taşırlarken görebilirdik.
NANKÖRLÜK MÜ YAPTI?
Justin Timberlake, ‘The Forget Tomorrow World Tour’ adlı dünya turnesini 30 Temmuz’da İstanbul’da tamamlayarak ülkesine döndü.
ABD’li ünlü şarkıcı, her konserinden sonra sahneye çıktığı ülkelerdeki seyircilere yönelik duygularını, 72 milyon 100 bin takipçisinin bulunduğu sosyal medya hesabından bayraklı paylaşımlarla dile getirdi.
Paylaşımında 23 ülkenin bayrağı yer aldı.
Ancak 44 yaşındaki şarkıcı, konser verdiği Türkiye, Azerbaycan, Hollanda ve Norveç ile ilgili hiçbir paylaşımda bulunmadı.
Bazıları Justin’i nankörlük yapmakla suçladı.
İstanbul konseri için 4.5 milyon Euro ödeme aldığı iddia edilen ünlü şarkıcı, neden İstanbul’dan bahsetmedi acaba?
Binlerce insanı uzun kuyruklarda bekletip, konserin geç başlamasına neden olan organizatöre kızdığı için paylaşım yapmış olabilir mi?
Justin izleyiciler girsin diye yarım saat bekledikten sonra konsere başladı ama bazı seyirciler dördüncü şarkıda içeriye girebildi.
Bu seviyedeki şarkıcılar eskisi kadar ülkemize gelmedikleri için Justin’i fazla abartıyor da olabiliriz.
Bir zamanlar popun prensi olan Justin hem yaşının ilerlemesi hem de yaptığı hatalar yüzünden kariyerinde bir düşüş yaşıyor.
Ünlü şarkıcının ekibine bağırdığı, bazen playback yaptığı bile iddia ediliyor.
Justin organizatöre kızmakta haklı olsa bile Türk hayranlarına bir teşekkürü çok görmemeliydi!
ÇOK MU ZOR?
Erzurum’da otomobil ve motosikletlerde abart egzoz kullanan 12 sürücüye 111 bin 204 lira idari para cezası uygulandı. Yasayı uyguladıkları için Erzurum Trafik Şube ekiplerini kutlarım.
Örneğin İstanbul’un merkezi Beşiktaş’ta bu yasayı uygulayan polis yok! Her gece Nüzhetiye Caddesi’nde insanlar uykusuz kalıyor. Nedeni ise egzoz sesinden haz duyan şehir magandaları! Bir insan yüksek egzoz sesinden mutlu oluyorsa ya psikolojik sorunları var demektir, ya da bir şeylerin eksikliğini duyuyordur! Bir de araçta yüksek sesle müzik açıp piyasa yapanlar var!
Polisimiz, bebekleri, sabah işe erken gidecekleri, hastaları vs. uykusundan uyandıran bu şehir eşkıyalarını gerçekten durduramıyor mu?
Altyazı
“Eğer bir şeyde iyiysen asla bedavaya yapma.” (Joker)