Oysa her şey çok güzel başlamıştı. Beyaz Saray baştan ayağa tozpembe görünüyordu. Zorla savaşa sürükledikleri Volodimir Zelenski, istedikleri 500 milyar dolarlık nadir madenler anlaşmasını imzaya gelmişti. Ukrayna‘nın kaynakları sonuna kadar ABD‘ye açılacaktı.
Bir ülkeyi savaşmadan elde edeceklerdi. Hem de bir damla kan dökmeden. Verdikleri parayı da katbekat çıkararak. Bir koyup yüz alarak. Üstelik pratikte Zelenski ile birlikte yenilen tarafta oldukları halde.
Tarihte ganimetin böylesi azdır. Hem Ukrayna’yı savaşa zorla hem kaybet hem de savaştan zaferle çıkmış gibi tazminat adı altında neredeyse bütün ülkenin kaynaklarına el koy.
Fakat ABD Başkanı Donald Trump’ın fantezisi kâbusa dönüştü. ‘Vasat komedyen ve bücür diktatör’ diye aşağıladığı Ukrayna Devlet Başkanı kendinden beklenilmeyen bir performans sergiledi.
Hayatının rolünü oynadı. Kurtların sofrasında kuzu olmayı reddetti. Dirayetli çıktı. ‘Aferin bücüre!’ dedirtti. Macaristan hariç aşağılanan bütün Avrupalı liderler, Trump’a karşı Zelenski’nin yanında saf tuttu.
***
Hâlbuki 53 dakika süren hararetli ağız dalaşı gayet nezih bir atmosferde başlamıştı. Ne var ki “Biz olmadan savaşamazsın, kartların yok, ateşkese ve mineral anlaşmasına imza atmaktan başka çaren yok” diye köşeye sıkıştırılan Zelenski beklemedikleri anda tırnaklarını gösterdi. Bu da gayet doğaldı. Köşeye sıkışan en zayıf hayvan bile tepki gösterir. Kendini savunur. Doğada hiçbir ceylan, celladı aslanın ağzına doğru koşmaz.
Aşağılanan Zelenski de ABD’nin gücünden böbürlenerek bahseden Trump’ın nasırına bastı… “Sizin durdurmakta zorlandığınız Putin’i ben nasıl durdurayım. Siz neden durduramadınız!” deyince kıyamet koptu.
Bu çıkış, kadının pısırık kocasına ‘Bana kükreyeceğine adama haddini bildirseydin ya!’ demesinden farksız bir reaksiyona yol açtı.
Oval Ofis birden karıştı. Trump ve ekibi medya önünde Zelenski’yi ABD’ye saygısızlık yapmakla itham etti. Özür dilemeye zorladı. Ancak Zelenski geri atmadı.
Güvenceler olmadan ne ateşkese ne de mineral anlaşmasına imza atmayacağını söyledi. Ve ardından Beyaz Saray’ı terk etti. Böylece Ukrayna ile 500 milyar dolarlık mineral anlaşması için “Bu alışveriş harika bir televizyon dizisi olacak” diyen Trump’ın bütün hayalleri suya düştü.
***
Bu daha başlangıç. Köle muamelesi gören Zelenski bile böylesi bir çıkışta bulunuyorsa az biraz imkâna sahip Avrupalı liderlerin ABD’ye yönelik isyanları daha da sert olacaktır.
Nitekim “Ukrayna Avrupa’dır” çıkışıyla Zelenski’ye destek veren Avrupalı liderler, ABD ile Rusya’nın Yeni Yalta düzenine ve Ukrayna’yı bölüşüp kıta Avrupası’nı yeniden dizayn etmesine karşı kazan kaldırdı.
Büyük devletler eğer blöf yaparsa sonuç böyle olur. Ummadıkları yerden darbe alırlar. Zira eski alışkanlıklar zor ölür ve güç boşluktan nefret eder. Avrupa bu saatten sonra daha da kararlı bir duruş sergileyecektir. Her tür yeni ittifak arayışına girişecektir. Örneğin Rusya’ya karşı 1853-56’daki Kırım Savaşı’nda Osmanlı ile ittifak kuran Fransa ve İngiltere benzer bir birlikteliği Türkiye ile yeniden hayata geçirmenin planlarını dahi yapacaktır.
Çünkü Zelenski’nin Sayın Erdoğan’ın şemsiyesi altında verdiği pozu unutmayalım. Nitekim Beyaz Saray‘daki krizden sonra Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği bu fotoğrafı sosyal medya hesabından tekrar paylaştı. Ukrayna’nın Türkiye’ye sığınması ve Avrupa’nın yeniden Türkiye’ye kurtarıcı olarak bakması birer tesadüf değil. Zira güç dengesinin doğası budur, böyledir. O şemsiyenin altına bakalım daha kimler girecek?