Beyin sağlığını korumak ve güçlü bir hafızaya sahip olmak genel yaşamınızı da etkiler. Karolinska Enstitüsü ve Gothenburg Üniversitesi’nden araştırmacılar, beynin yaşlanma hızını etkileyen yaşam tarzı seçimlerini mercek altına aldı. 70 yaşındaki bireylerin beyin yaşı, yaşam tarzı ve sağlık verileriyle ilişkisini inceleyen çalışma, beynin yaşlanmasını yavaşlatmada damar sağlığının kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Araştırmada, 739 katılımcının biyolojik sinyalleri analiz edilerek fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durma ve kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulmasının beynin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olduğu belirlendi.Karolinska Enstitüsü’nden nörobiyolog Anna Marseglia, şu ifadeleri kullandı: “Damar sağlığını olumsuz etkileyen faktörler, daha yaşlı görünün bir beyinle ilişkili. Bu nedenle damarları sağlıklı tutmak hayati bir öneme sahip.”Araştırmaya göre fiziksel hareketsizlik, diyabet, felç geçirme, yüksek iltihaplanma seviyeleri ve yüksek kan şekeri, beynin biyolojik olarak daha yaşlı görünmesiyle bağlantılı.Erkeklerde kan şekeri seviyesinin beyin yaşına etkisinin daha belirgin olduğu belirtilirken, bu durum cinsiyet farklılıklarına dikkat çekiyor.Araştırmacılar, beynin biyolojik yaşını tespit etmek için derin öğrenme tabanlı bir yapay zeka modeli kullandı.Bu model, daha önce bilişsel sorun yaşamamış 18.000 kişinin manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taramalarıyla eğitildi. Beyin yaşı tahminleri, kan örnekleri, yaşam tarzı faktörleri ve tıbbi durumlarla karşılaştırılarak analiz edildiÇalışma, daha yaşlı bir beyne sahip bireylerin Alzheimer gibi demans hastalıklarına daha yatkın olduğunu gösteriyor.Ancak damar sağlığını koruyarak bu tür bilişsel gerilemelerin önüne geçilebileceği belirtiliyor. Klinik geriatrist Eric Westman, “Bu yöntem gelecekte demans araştırmalarında önemli bir aracı olabilir” dedi.Araştırmacılar, kadın ve erkeklerin beyin yaşlanmasını etkileyen farklı biyolojik ve sosyokültürel belirleyicilere sahip olabileceğini vurguluyor. 2024 yılında başlatılacak yeni bir çalışma, sosyal katılım, destek, uyku ve stresin orta ve ileri yaştaki beyin dayanıklılığı üzerindeki etkilerini inceleyecek.
Portakal: C vitamini açısından zengin olan portakallar bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için harikadır. ‘Frontiers of Immunology’ dergisinde yayınlanan bir çalışma, insanlarda yapılan denemelerin portakal suyunun iltihabı azalttığını gösterdiğini açıkladı. C vitamini, beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ederek vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur. Portakallar da shot’a ferahlatıcı, ekşi-tatlı bir tat katar.
İzmir’de 13 yaşında bir çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetti. HIV pozitif olduğu bile bilinmiyordu, son evrede kemik erimesi nedeniyle hastaneye yatırıldığında artık çok geç kalınmıştı. Çocuklarda HIV pozitif vakalarındaki artış dikkat çekici. Yalnızca İstanbul Tıp Fakültesi’nde şu anda HIV pozitif nedeniyle takip edilen 100 çocuk var. “5-6 YILDIR VAKALARDA ARTIŞ...
Bu nedenle, yatmadan önce proteinli smoothieler, kas gelişimini ve iyileşmesini en üst düzeye çıkarmak isteyen vücut geliştiriciler ve sporcular için vazgeçilmez hale geldi. Hikaye, kilo vermeye çalışan kişiler için biraz karmaşıktır. Protein açısından zengin ve kalorisi düşük bir smoothie, uyurken metabolizmayı hızlandırmaya, istekleri azaltmaya ve geceleri açlığı bastırmaya yardımcı olabilir....
HER GÜN BİR MUZ YERSENİZ DAHA FAZLA DİRENÇLİ NİŞATA TÜKETİRSİNİZ Olgunlaşmamış muzlar ayrıca bir tür prebiyotik lif olan dirençli nişasta içerir. Bu, kan şekeri seviyelerini yönetmek, genel kardiyovasküler sağlığı iyileştirmek ve tip 2 diyabet riskini azaltmak için insülin duyarlılığını artırmaya yardımcı olabilir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, dirençli nişastanın bağırsak...
45 YAŞINDAN İTİBAREN DÜZENLİ TARAMA ŞART Tıbbi Onkolog Misag Karimi Irvine, çoğu kolon kanserinin polip adı verilen büyümelerle ortaya çıktığını belirtiyor. Üstelik Irvine, kolon kanseri ne yediğiniz ve ne kadar egzersiz yaptığınızdan çok daha fazla oranda etkilendiğini de belirtiyor. Sebze ve meyve yönünden zengin bir beslenme, kepekli tahılları daha bol...
Bu ikili arasındaki rekabeti şöyle açıklayabiliriz; Omega-3 kan akışkanlığını sağlarken, Omega-6 kan pıhtılaşmasına yardımcı olmaktadır. Öte yandan, yemeklik yağlar ve işlenmiş gıdalar önemli miktarda omega-6 yağ asidi içerir. Omega 3’ün vücut için çok önemli olmasına rağmen, aşırı alımı zararlı olabilir.