Milenyum kuşağı akıllı cihazları telefonundan yönetiyor

Akıllı telefon seçmek sosyal hayatın parçası haline geldi. 2000 yılından sonra doğan milenyum kuşağı elektrikli otomobilden evdeki tüm akıllı cihazları telefon ekranından yönetmeye alıştı

Türkiye‘de yıllık 10 milyon telefon satıldığı bir dönemde, yenilenmiş telefon pazarı da hızla büyüyor. Peki tüketiciler doğru seçim yapabilmek için nelere dikkat etmeli? Fiyat performans oranından katlanabilir ekrana güncelleme süresine kadar pek çok kriter var. Ayrıca telefon seçmek otomobilden evdeki tüm akıllı cihazlara bir ekosistem yönetme alışkanlığı getiriyor Türkiye’de akıllı telefon pazarı son yıllarda büyük bir dönüşüm yaşıyor. Sektör verilerine göre ülkemizde yılda ortalama 10 milyon adet telefon satılırken, yenilenmiş ikinci el telefon pazarı da hızla genişliyor. 2023 yılında 5 milyon adet yenilenmiş telefon satan Türkiye pazarında, bu rakamın 2024’te 6 milyonu aşması hedefleniyor. Dünya genelinde telefon satışları da toparlanma trendinde. IDC’nin araştırmasına göre, 2024’ün ikinci çeyreğinde global telefon satışları yıllık bazda yüzde 1 artış göstererek 295,2 milyon adede ulaştı. Canalys verilerine göre ise 2024 yılının tamamında akıllı telefon satışları yüzde 7 büyüyerek 1.22 milyar adede çıktı.

SOSYALLEŞME ARACI OLDU

Büyük metropollerde yaşayan insanlar için akıllı telefonlar neredeyse en önemli sosyalleşme aracı. Bu yüzden bütçelerinin çok üstünde bir bedeli ödemeye razı oluyor. Çünkü kaliteli bir kamera ve geniş bir ekran hayata bağlanmanın bir aracı haline geldi. İlk maaşını alan genç bir kullanıcı maaşının iki katı bedelle iPhone sahibi olmasının sebebini; arkadaşları Airdrop kullanırken ağın dışında kalmasının kendini kötü hissedeceğini söyleyerek anlatıyor. ellikle iPhone kullanıcıları arasında yaygın olan AirDrop, Face– Time gibi ekosistem özelliklerinin, farklı marka telefon kullanan gençlerde “dijital dışlanma” hissi yarattığını gösteriyor. Apple farklılık yaratan işletim sistemi özelliğini ve uzun güncelleme süresini ekosistem farklılığı olarak sunuyor.

KATLANABİLİR EKRAN FARKLILIĞI

Android telefonlar Samsung Fold ve Flip serisiyle katlanabilir ekran özelliğini temel farklılıklardan biri olarak kullanıyor. Büyük ekran ve kalem özelliğini Galaxy Ultra serisinde kullanan Samsung, Galaxy Z Fold 7 ile katlanabilir ekranları neredeyse tek telefon inceliğine taşıyor. Galaxy Z Flip 7 Benzer özellikler Huawei, Oppo, vivo tarafında da kullanılıyor. Google Android ekosistemi dışında Xiaomi gibi telefon markaları sadece akıllı telefon değil, elektrikli otomobilden akıllı süpürgeye kadar ekosistem ürünleri oluşturmaya çalışıyor. Yapay zeka teknolojisi ekran büyüdükçe ve otomobil gibi farklı akıllı cihazları kullanmaya başladıkça ses yeni arayüz olarak daha çok kullanılıyor.

YENİLENMİŞ TELEFON DİKKAT

Teknoloji uzmanları, özellikle yenilenmiş telefon alacak tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Sektör temsilcileri, yenilenmiş telefon pazarında 2023 yılında yüzde 60 seviyesinde yenilenme gerçekleştirildiğini, müşteri memnuniyetinin ise 2024’te yüzde 50 artırıldığını belirtiyor. Fiyat performans karşılaştırması daha doğru karar verilmesini sağlıyor. Ancak kullanıcıların alışkanlıkları da belirleyici oluyor. Müşteri deneyimden memnun kalması için alışkanlıklarının karşılanmasını bekliyor. Özellikle kamera, kullanım kolaylığı ve pil ömrü gibi özellikler belirleyici hale geldi. Özellikle yenilenmiş telefonlarda garanti süresi ve satıcının güvenilirliğinin kontrol edilmesi şart.

ELEKTRİKLİ ARAÇ SAYISI ARTIYOR

Yazılım güncellemesi telefon kadar otomobillerde de etkili Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, 2025 sonunda dünya genelinde 62 milyon elektrikli araç kullanımda olacak. Bu araçların yüzde 80’i düzenli yazılım güncellemesi alabilecek teknolojiye sahip. Türkiye’de de elektrikli araç satışları 2024’te yüzde 156 artış gösterdi. Togg ve Tesla başta olmak üzere yazılım odaklı araçlar, geleneksel otomobillere kıyasla daha hızlı benimsenidi. Togg’un ısrarla “akıllı cihaz deneyimi” sözünün arkasında yatan sebepler bugün daha iyi anlaşılıyor. Togg bu yüzden otomobilden önce akıllı cihaz bilgisayarı tasarımı olarak farklılaşıyor. Yani tekerlekli bilgisayar tasarımı akıllı orkestranın bir parçası oluyor. Tesla’nın Apple CarPlay ve Android Auto desteği vermeme kararı, teknoloji dünyasında yeni bir ekosistem savaşının başladığının işareti. Şirket, kullanıcıları kendi yazılım ekosistemine bağlayarak Apple’ın stratejisini otomotiv sektörüne taşıyor. Telefon seçerken yazılım desteğinin ne kadar süre devam edeceğini göz önünde bulundurulması gerek. Sonuçta yazılım desteği iyi baktığınız telefonun güncel uygulamaları kullanmaya devam etmesini sağlayacak. İşletim sisteminin güncel olup olmadığı, kaç yıl daha güncelleme alacağı ve güvenlik yamalarının düzenli olarak gelip gelmediği kontrol edilmeli. Pek çok android telefonda bu konuda alım yaparken açık şekilde belirtiliyor. Türkiye pazarının kendine özgü dinamikleri de telefon seçiminde rol oynuyor. Operatör kilidi, 5G ağ desteği ve servis ağının yaygınlığı gibi faktörler, özellikle ülkemiz koşullarında önem kazanıyor.

YAPAY ZEKAYA BAĞLILIK DÖNEMİ

Önümüzdeki 10 yılda yazılım güncellemelerinin tüm teknoloji sektöründe satın alma kararlarının en önemli belirleyicisi haline geleceği öngörülüyor. Bu durumda kullanıcıların bilinçli tercihler yapması ve teknoloji devlerinin tekelleşmesine karşı önlem alınması kritik önem taşıyor. Yapay zeka teknolojisiyle bu tehditlerin boyutu artıyor. Bu yüzden temel bir ülke ve Avrupa Birliği standartlarının takibi konusunda önlem almak kaçınılmaz. Artık akıllı cihaz değil, yapay zeka modeli bağımlılığı artıyor. Bu sadece bireyler değil, kurumlar için de önemli bağımlılık aracı.

TÜRK TELEKOM’UN FİBER ALTYAPISI DİJİTAL EKOSİSTEM ÜRÜNLERİNİN TEMEL TAŞI

Türk Telekom’un fiber altyapı ile ekosistem ürünlerini birleştirme stratejisi, sadece teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda müşteri merkezli yaklaşımının somut bir göstergesi. Bu entegre model, sektörde yeni standartlar belirlerken, kullanıcıların dijital yaşam kalitesini önemli ölçüde artırıyor

Türk Telekom, güçlü fiber altyapısını ekosistem ürünleriyle entegre ederek müşterilerine kapsamlı dijital çözümler sunuyor. Şirketin 474 bin kilometrelik fiber ağ uzunluğu, sadece internet hizmeti değil, aynı zamanda akıllı yaşam çözümlerinin de omurgasını oluşturuyor. Türk Telekom’un fiber altyapı yatırımları, geleneksel internet hizmetinin ötesine geçerek dijital dönüşümün lokomotifi haline gelmiş durumda. Şirket, 2025 yılına fiber ağ çalışmalarıyla başlayarak altyapısını sürekli genişletmeye devam ediyor. Bu güçlü altyapı, yüksek hızlı internet bağlantısının yanı sıra çok çeşitli dijital hizmetlerin temelini oluşturuyor. Modern fiber teknoloji, düşük gecikme süreleri ve yüksek bant genişliği sayesinde bulut bilişim, akıllı ev sistemleri, dijital eğlence platformları ve iş çözümleri gibi bandwidth-yoğun uygulamaların sorunsuz çalışmasını mümkün kılıyor. Bu durum, Türk Telekom’un müşterilerine sadece internet değil, tam bir dijital yaşam deneyimi sunmasına olanak tanıyor.

AKILLI ENERJİ YÖNETİMİ

Türk Telekom’un geliştirdiği “TTessa Akıllı Enerji Yönetimi Platformu” bunun öne çıkan örneklerinden biri. Bu yerli ve milli platform, enerji ve soğutma sistemlerindeki altyapı ekipmanlarının tek bir dijital platform üzerinden yönetilmesini sağlıyor. Fiber altyapının sunduğu kararlı ve hızlı bağlantı, bu tür IoT (Nesnelerin İnterneti) tabanlı çözümlerin gerçek zamanlı çalışmasını mümkün kılıyor. Türk Telekom Bulut platformu, fiber altyapının gücünden faydalanarak esnek ve güvenilir bulut bilişim çözümleri sunuyor. Yüksek hızlı fiber bağlantı, veri transferi ve bulut uygulamalarının performansını optimize ederken, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. Müşteri Deneyiminde Sinerjik Etki Türk Telekom’un fiber altyapı ile ekosistem ürünlerini birleştirme stratejisi, müşteri deneyiminde önemli avantajlar yaratıyor: Tek Noktadan Hizmet: Müşteriler, internet bağlantısından akıllı ev çözümlerine kadar tüm dijital ihtiyaçlarını tek bir operatörden karşılayabiliyor. Bu durum, hem maliyet avantajı hem de teknik destek açısından kolaylık sağlıyor. Optimize Edilmiş Performans: Türk Telekom’un kendi altyapısı üzerinde sunduğu hizmetler, optimizasyon ve kalite kontrol açısından üstün performans gösteriyor. Şirket, ağ trafiğini ve kaynak dağılımını daha etkili yönetebiliyor. Entegre Çözümler: Farklı dijital hizmetler arasında entegrasyon, kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Örneğin, akıllı ev sistemleri ile enerji yönetimi platformu arasındaki senkronizasyon, evlerin daha akıllı ve verimli hale gelmesini sağlıyor. Gelecek Perspektifi Türk Telekom’un fiber altyapı yatırımları devam ederken, ekosistem ürünlerinin çeşitliliği de artıyor. 5G teknolojisi ile fiber altyapının birleşimi, gelecekte daha da gelişmiş dijital çözümlerin önünü açacak. Yapay zeka, makine öğrenmesi ve büyük veri analitiği gibi teknolojilerle desteklenen bu entegre yaklaşım, Türkiye’nin dijital dönüşümünde öncü rol oynamaya devam edecek.

DİJİTAL SERVİSLER VE ALTYAPI

Şirketin dijital ürün portföyü, fiber altyapının sağladığı güvenilir bağlantı üzerine inşa ediliyor. Bu ürünler arasında:

Akıllı Ev Çözümleri: Güvenlik sistemleri, enerji yönetimi ve ev otomasyonu ürünleri

Dijital Eğlence Platformları: 4K video streaming, online gaming ve interaktif içerik hizmetleri

İş Çözümleri: Video konferans, bulut depolama ve uzaktan çalışma araçları

Eğitim ve Sağlık Teknolojileri: Telemedicine ve uzaktan eğitim platformları