Wall Street Journal gazetesinin, teknoloji devi Meta‘nın yapay zeka destekli sohbet botlarının çocuk kullanıcılarla uygunsuz ve cinsel içerikli diyaloglar kurduğunu yazması ABD‘de gündem oldu.
Gazetenin araştırmasına göre, Meta’nın resmi yapay zeka botu ve kullanıcılar tarafından oluşturulan bazı özel botlar, küçük yaşta etiketlenmiş olan hesaplarla cinsel içerikli sohbetlere giriyor.
Daha kötüsü bu durum, sohbet botlarının çocuk ya da ergen karakterler olarak programlandığı senaryolarda bile değişmiyor.
Hatta yapay zekanın ünlü isimlerin seslerini kullanan sohbet botları da bu uygunsuz diyaloglara dahil oldu.
Meta ise haberin ‘manipülatif’ olduğunu açıkladı.
Ancak gazete, Meta CEO’su Mark Zuckerberg‘in rekabet baskısıyla yapay zeka sohbet deneyimini daha çekici hale getirmek adına etik koruma duvarlarının gevşetilmesini istediğini iddia etti.
Elbette çocuklar cinsellik eğitimi almalılar.
Özellikle sapıklara karşı bilinçli olmalılar.
Ama bunun bir yaş sınırı olmalı.
Mark Zuckerberg daha çok para kazanacak diye yapay zeka sohbet botları, çocukları cinsel içerikli uygunsuz sohbetlerin içine sokması büyük skandal.
Bu yüzden sosyal medya kullanımında yaş sınırı olmalı. Ancak yaş sınırı getirilse bile bunun nasıl denetleneceği meçhul!
Ayrıca bazı yetişkinler, cep telefonu ve uygulamalarını kullanmada çocukları kadar bile deneyime sahip değiller.
En azından teknolojiye hakim ebeveynler çocuklarının cep telefonuyla olan ilişkilerini kontrol etmeliler.
***
PLASTİK KALP KRİZİNİ ARTIRIYOR!
ABD’de New Mexico Üniversitesi‘nde yapılan yeni bir araştırmada, inme veya kalp krizi geçiren kişilerin vücudunda 51 kata kadar daha fazla mikroplastik bulundu.
Mikroplastikler plastik şişede içtiğimiz sudan yediğimiz balıklara hatta soluduğumuz havada bile bulunuyor.
Araştırmacılar, insanların vücuduna her hafta bir kredi kartı büyüklüğünde mikroplastik aldığını söylüyor!
Plastik kullanımını azaltacak radikal yasalara ihtiyaç var. Bireysel olarak da besinleri koyduğumuz kaplardan, sıvı içecekleri koyduğumuz kaplara kadar mümkün olduğu kadar plastikten uzak durmaya çalışmalıyız.
***
BİR HAFTADA İKİ KEZ KURTARILMAK!
Japonya‘nın en yüksek noktası Fuji Dağı‘ndan 22 Nisan’da helikopterle kurtarılan Çinli üniversite öğrencisi, dört gün sonra unuttuğu telefonu için tekrar tırmandığı dağda rahatsızlanmasının ardından ikinci kez helikopterle kurtarıldı.
Japonya yetkililerin yerinde olsam tüm kurtarma masraflarının faturasını bu sorumsuz gençten isterdim!
Bu Çinli öğrenci gibi bizde de sorumsuzca hareket edip doğada kaybolup, emniyet güçlerini ve kurtarma ekiplerini bazen günlerce meşgul edenler oluyor.
Elbette insan hayatı her şeyden önce gelir ama bu kurtarma operasyonlarının da bir maliyeti oluyor!
Doğada maceraya atılacaklar, gidecekleri yerle ilgili önceden araştırma yapmaları, olası riskleri hesaba katmaları gerekiyor!
Hiç önlem almadan doğada mahsur kalıp sonra kurtarma ekibi, helikopter vs. beklemenin bir karşılığı olmalı!
***
FENERBAHÇE NEDEN DÜNYADA EN BAŞARILI KULÜP?
Bu başlığı okuyunca bazılarınız güldü, farkındayım. Yazıyı sonuna kadar okuyun lütfen!
EuroLeague playoff turunda Paris Basketbol’u 98-88 yenerek seriyi 3-0’a getiren Fenerbahçe Beko adını yine Final Four’a yazdırdı.
EuroLeague Final Four, futbolda Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kalmak demek.
Fenerbahçe, üst üste ikinci toplamda ise yedinci kez Final-Four’da yer alacak.
Sarı lacivertliler 2016 ve 2018’de final oynamış, 2017’de ise EuroLeague şampiyonu olmuştu.
Eskiden üç büyükler arasında basketbolda da ciddi bir rekabet vardı ama Beşiktaş ve Galatasaray basketbola yeterince yatırım yapmadıkları için Fenerbahçe bu alanda ezici bir üstünlüğe imza atmış oldu.
Tıpkı diğer spor dallarında olduğu gibi.
Türkiye’de bokstan atletizme birçok dalda en çok olimpiyat sporcusu yetiştiren, ülkeye en çok olimpiyat, dünya ve Avrupa başarısı kazandıran Fenerbahçe, kadınlar basketbol ve voleybolunda da uluslararası başarılara imza atıyor.
Fenerbahçe, bütçesini ağırlıklı olarak futbola ayırsa Türkiye sporda çok geride kalır!
Böyle yazınca da futbolda başarılı olamayınca kendini avutan Fenerbahçeli oluyorsunuz!
Oysa bunlar gerçekler!
Dünyada farklı branşlarda bu kadar çok başarı elde eden başka bir kulüp yok.
***
PESTİSİT CİDDİ SORUN!
Greenpeace Türkiye’nin yaptırdığı araştırmada İstanbul’da beş zincir marketin mağazalarından ve farklı semt pazarlarından alınan 14 tür sebze ve meyveye ait 155 ayrı örnek, uluslararası akredite bir laboratuvarda incelendi.
Ve örneklerin yüzde 61’inde birden fazla pestisit kalıntısı, yüzde 43’ünde ise en az bir PFAS’li pestisit kalıntısı tespit edildi.
Evet, Greenpeace Türkiye, yurtdışından fonlanan şaibeli bir sivil toplum örgütü!
Bu araştırmanın objektifliği elbette araştırılmalı ama uzmanların da birçok kez belirttiği gibi; ülkemizde tarımsal ürünlerde bilinçsiz ilaç kullanımı yüzünden bir pestisit sorunu var!
Yurtdışına ihraç edilen ürünlerin yüksek pestisit oranları yüzünden geri iade edilmesini zaman zaman haberlerde okuyoruz!
Oysa yurtdışına ihraç edilen ürünler, iç pazarda satılanlara göre daha kaliteli!
Kaliteli ürünlerde bile pestisit oranları yüksek çıkıyorsa iç piyasadaki ürünler de pestisit oranı daha yüksek olabilir.
Tarım ve Orman Bakanlığı, ülkemize geri gönderilen pestisit oranı yüksek ürünlerin imha edildiği konusunda son dönemde bildirimlerde bulunuyor.
Bakanlık ülkemizde üretilen sebze ve meyvelerdeki pestisit oranlarıyla ilgili de düzenli denetimler yapmalı.
Bilinçsizce tarım ilacı kullanan çiftçiler eğitilmeli.
Ülkemizde artan kanser vakalarında pestisitin payı olabilir!
***
Altyazı
“Neden artık hiç kimsenin hiçbir şeye hayatını adadığı yok?” (Yeditepe İstanbul)