Mavi Marmara’dan Madleen’e – FERHAT ÜNLÜ

2002’nin kasım ayının birinci günü… İngiltere‘in başkentinde üçüncü bölgede yer alan kuzey Londra’nın Golders Green semtinde bir restorandayım. Ama kendi garsonluk yaptığım restoranda değil, müşteri olarak gittiğim yerde…

Roseanne adında Güney Afrika Yahudisi arkadaşım bana şu soruyu sordu:

“Türkler neden 16 devlet kurmuşlar?”

“Çünkü” dedim, “En iyi olduğumuz şey bu, dolayısıyla bizim sınavımız da bu. Bu işte hem çok başarılıyız, hem değiliz. İki bin yılda iki devlet bile yeterdi.”

Sonra da ben ona sordum: “Siz niye Bar Kohba’yı saymazsak 20. Yüzyıl’a kadar devlet kuramadınız?”

“Bizim sınavımız da bu. Tarihte ilk terör örgütünü kuranlar bizimkilerdir. Zelotları duydun mu?”

“Duymadım” dedim.

Anlattı.

Sanıyorum Zelotlardan bu tarafa hiçbir Yahudi teşkilatlanması, Netanyahu sistemi kadar terörle iç içe geçmemiştir. Bir Mossad bölgesi olan Golders Green’de 2002’in başından sonuna dek tanıdığım liberal veya sol liberal, deist, ateist, hatta bunun yanı sıra bir parça da muhafazakâr Yahudiler hariç diaspora veya İsrail‘deki Yahudiler komplocudur. Çok düşünenleri, insanlığa büyük eserler kazandırmıştır, ben de çok şey öğrendim. Netanyahu rejimi, durdurulmalı. Bunu önce Yahudiler yapmak zorunda kalacak, onlar yapamazsa bunun için Trump’a başvurmak zorunda kalacaklar, o da olmazsa İsrail, Türkiye’nin müdahalesiyle durdurulabilir.

Bunun için 2010 Mavi Marmara’dan 2025 Medline’e uzanan yola bakmanız yeterli. Küreselcilerin seçtiği ve sevdiği bir iklim aktivisti bir kız, çocukluğundan itibaren Asperger sendromu ve DEHB’i (dikkat eksikliği) olan bir proje çocuk İsrail’e bir İran füzesi ya da İHA’sının vermediği zararı verdi.

İRAN PARÇALANABİLİR

Öncelikle 13 Haziran gecesi İran’a düzenlenen saldırıdan ötürü komşumuza geçmiş olsun dileklerimizi iletmeliyiz. İran işgal edilebilir bir ülke değildir, ama rejimi sakat olduğu için içeriden parçalanabilir.

Mavi Marmara’da 31 Mayıs 2010’da ne olmuştu hatırlayalım. İsrail kuvvetleri, silahsız 10 aktivisti şehit etmiş, 60 kişiyi de yaralamıştı. Türkiye, bu olay üzerine İsrail ilişkilerini sona erdirdi ve normalleşme için üç şart koydu; İsrail’in yaşanan olay üzerine özür dilemesi, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödenmesi ve İsrail’in Gazze ablukasını sona erdirmesi.

Olaydan üç yıl sonra özür dilediler, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödediler. Ancak Gazze’yi abluka almak şöyle dursun aradan 13 sene geçer geçmez Gazze’de soykırım başlattılar.

TRUMP, İRAN’I MASAYA OTURTACAK

Bu son saldırıyı sıcağı sıcağına şöyle yorumlamanın mantıklı olduğunu düşünüyorum: Trump, İran’ı koşulsuz masaya oturtmak için İsrail’i, kötü polisini devreye soktu. Öte yandan Trump; eğer Rusya-Ukrayna Savaşı ve Gazze Soykırımını bitirmezse, İran’daki rejim sorununu çözüp ülkeyi Batı merkezli ekonomik sisteme entegre etmezse başarısız sayılacağını ve belki de iktidarını kaybedeceğini biliyor.

Dediğim gibi İran işgal edilemez, hele de bunu İsrail’in korkak kara güçleri hiç yapamaz. Ama hava saldırıları ve istihbarat taarruzlarıyla yıldırılabilir ve içeriden bölünebilir. Türkiye, Suriye’de olduğu gibi bunu engelleyebilir. Gelgelelim bizim de artık 13 yılımız yok. Saldırı 13 Haziran’da yapıldı.

Önümüzdeki ayın 13’üne kadar yaşanacak gelişmeler bölgenin kaderini belirleyecektir.

İsrail, Türkiye’ye saldırmayacaktır, çünkü saldırırlarsa bunun varlık-yokluk savaşına dönüşeceğini bilecek kadar bizi iyi tanıyorlar. İran, çok sürmeden Trump ile yeniden masaya oturmak zorunda kalacaktır.

Bu bölgede İran’ın nükleer güç olmasına izin vermezler. Bunu ancak Türkiye yapabilir, yapmalı da… Eğer İran hep şahit olduğumuz gibi gene cevap veremezse ve İsrail’in saldırıları uzun süre devam ederse de İran, bölünmedikçe herhangi bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmayacaktır. Ama rejimini değiştirmek zorunda kalacaktır. Velayati Fakih’in ömrü 46 yıl, dolayıyla bana kalırsa fazla bile sürdü.

Yerimiz ve zamanımız dar. Son paragrafı şöyle bağlayalım. Türkiye, Anadolu’dan ibaret değildir ve ülkemiz zaten sahada kavga eden bir ülkedir. Muhtemel bir savaşı, topraklarımız dışındaki bir cephede yapar ve yeneriz.

On vatandaşımızın hayatını kaybettiği (biri de gazeteci arkadaşımız Cevdet Kılıçlar idi) Mavi Marmara’dan, adını Gazze’nin ilk kadın balıkçısı 1995 doğumlu genç kadın Madleen’den alan gemiye kadar 15 yılda çok şey değişti. İsrail’den Türkiye’ye 1958’den beri kurulan köprülerin ise çoğu yıkılmıştır. İsrail, bizimle yeni bir köprü kurmak isteyecek. Ama nasıl ki İran’daki Velayeti Fakih rejimi değişmedikçe İran bölünmeye gidecekse, Netanyahu Rejimi de gitmezse, İsrail çeyrek asra kalmadan üç çeyrek asırlık devletini de kaybedebilir.