Gelenektir… Şarttır… Olmazsa olmaz… Kurultay salonuna iki büyük fotoğraf asılır…
Elbette Atatürk’ün fotoğrafı… Bir de genel başkanın.
Pazar günü toplanacak CHP kurultayında, salona, “üçüncü bir fotoğraf” asılırsa şaşmamak lazım… Ekrem İmamoğlu’nun fotoğrafı.
Fotoğraf asılmasa bile… İmamoğlu’nun ruhu da… Gölgesi de… Ağırlığı da salonda olacak.
***
‘BİLGE’ DİYOR Kİ…
Albert Einstein… Ünlü bilim adamı… Bir sözü var… Önemli:
“İki atı aynı anda süremezsiniz… Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız… Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin.”
Bilge, doğru söylüyor.
Hani ne derler? Kitabın tam ortasından. İmamoğlu… Aynı anda iki değil, üç atı birden sürmek istedi.
Birincisi… Asıl görevi… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı.
İkincisi… Hayalindeki koltuk… Cumhurbaşkanlığı… Seçime yıllar varken, Cumhurbaşkanı adaylığı.
Üçüncüsü… Tüzükte ve parti geleneğinde olmamasına rağmen… CHP eşbaşkanlığı… Parti yönetiminde ağırlık… Genel başkan seçiminde etkili olmak… Ve elbette Parti Meclisi seçiminde de.
İmamoğlu… Bilgeye kulak vermedi. Asıl işine… İstanbul’a odaklanmadı.
Ve… Üç atı birden sürmeye kalktı… Zor iş… Olmadı.
***
TOPRAĞI BOL OLSUN
Agop Dilaçar… 1895-1979… Türk dili uzmanı… Ermeni dil bilimci.
Ona “Dilaçar” soyadını Atatürk verdi. Ermenice, İngilizce, Rumca, İspanyolca, Fransızca, Rusça bilen bir bilim insanı.
1934… Atatürk onu Türk Dil Kurumu Başuzmanı yaptı.
Bu konuya neden mi girdik?
Agop Dilaçar’ın kütüphanesinin bir kısmı bende.
CHP ile ilgili… Atatürk’e dair. Kitap çok.
CHP’nin eski tüzükleri… Hepsi var.
Zaman zaman yararlanıyorum… Yıllar önceydi… Bir gün telefonum çaldı.
Arayan Kemal Kılıçdaroğlu… CHP Genel Başkanı.
“Bu tüzükler bizde yok” dedi.
Anlattım… Agop Dilaçar’ın kütüphanesi.
Kılıçdaroğlu rica etti:
– Onları bize… CHP Genel Merkezi kütüphanesine verir misiniz?
– Sayın Genel Başkan… Vermem… Ben bu kitapları Sahaflar Çarşısı’nda buldum… 875 lira ödedim.
Kemal Bey, bastı kahkahayı.
Ve sonra bana, CHP ile ilgili bir kitap gönderdi.
***
NEREDE O ESKİ TÜZÜKLER?
Ramazan Bayramı süresince… Gazetelerde, “Nerede o eski bayramlar?” diye başlayan yazıları okurken… Televizyonlarda… “Nerede o eski bayramlar?” muhabbetlerini dinlerken… Biz de… Kendi kendimize söylendik:
“Nerede o eski tüzükler?”
Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü… 1954.
Noktasına virgülüne dokunmadan okuyalım.
Beşinci Bölüm: Mali İşler.
Madde 59: Partinin gelirleri şunlardır:
a- Parti üyelerinden alınan yıllık aidat.
b- Parti Meclisi kararıyla, parti adına tertiplenecek eşya piyangosu hasılatı.
c- Parti üyelik veya yıllık kartları ve rozet hasılatı.
d- Parti yayını hasılatı.
e- Parti mallarının geliri.
f- Spor, konser, balo, temsil, gösteri gibi teşebbüslerden ve diğer çalışmalardan sağlanan paralar.
g- Partiye yapılacak bağışlar ve yardımlar.
***
BİLDİRİ… VE SONRASI
Kurultaylarda… Âdettendir… Sonuç bildirisi yayınlanır. 6 Nisan Pazar’ı beklerken… Eski sonuç bildirilerine göz gezdirdim… İsmet İnönü dönemi… Bülent Ecevit dönemi.
Bildirilerde… Mutlaka bir vurgu var:
“CHP bu kurultaydan birlik, beraberlik içinde ve güçlenerek çıkmıştır.”
Ve… Kurultay sonunda… Bakıyorsunuz… Partide istifalar.
Birkaç örnek ister misiniz?
***
İSTİFA
Behçet Kemal Çağlar… 10. Yıl Marşı’nın iki yazarından biri… Diğeri Faruk Nafiz Çamlıbel.
24 Ocak 1949… İstifa.
Gerekçesi:
“Atatürk ilkelerinden taviz verildiği için…..”
***
BİR GÜNDE İKİ KAYIP
Tarih 10 Aralık 1962. CHP’de… “Yıldız kayması… Hem de ne yıldızlar… İkisi de Büyük Atatürk’ün yakın çevresinden.”
Biri… Ünlü yazar… Diplomat… Büyükelçi… Milletvekili… Yakup Kadri Karaosmanoğlu.
Diğeri… İstiklal madalyası sahibi… Yazar… Milletvekili… Falih Rıfkı Atay… İstifa yazısı kurşun gibi:
“Hiç sarsılmaksınız Atatürk’e bağlı kaldığım için, Atatürk’e ihanet edenlerin baskısıyla, bir gün savunma hakkını bile kullanamayarak, partiden kovulmak çok acı geleceğinden… Şimdiden Allah’a ısmarladık.”
***
İSMET İNÖNÜ BİLE…
Olağanüstü kurultay… 10 Mayıs 1946.
Açılış konuşması… Başbakan Şükrü Saracoğlu.
Ve… Coşkun tezahürat altında… İsmet İnönü kürsüde:
“Ölünceye kadar CHP’nin bir üyesi olarak kalacağım ve kabul ettiği sürece başkanı olarak onun siyasetine hizmet edeceğim.”
CHP’de 34 yıl 4 ay genel başkanlık yapan İsmet İnönü, 8 Mayıs 1972‘de CHP’den istifa etti.
***
AĞACIN DALLARI
Kızılderili atasözüdür:
“Bir ağacın dalları kendi aralarında kavga etmezler.”
CHP… Tarihi bir ağaç… Dalları ise sürekli kavga halinde.
Hem de ne kavga… Kırılan dallar… İstifalar… Savunmasız ihraçlar.
CHP’de… At ile arpanın bile kavga hâlinde olduğunu söylesek… Abartmış olmayız.
***
NOKTA
Demokrasi tek kanatlı kuş değildir. Sağlıklı bir demokraside… Siyaset üreten, sorunun değil çözümün bir parçası olan sosyal demokrat partiye de ihtiyaç vardır.
6 Nisan Pazar… Kurultay.
İzleyeceğiz… Yazacağız.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz