Kurt ve böcek yemeye hazır mısınız?

Kurt ve böcek yemeye hazır mısınız?
A+
A-


Sabah sabah midenizi bulandırmak gibi bir niyetim yok tabii ama buna hazırlansanız iyi olur. Çünkü dünyayı yönetmek isteyen perde arkasındaki karanlık güçler, insanlığı bu rezilliğe alıştırmak için vites yükseltti.

İddia bana ait değil. Diyetisyen Ersin Özdemir‘in açıklamasını aynen aktarıyorum:

Avrupa Birliği 10 Şubat itibariyle sofralarda kurt ve böcek yenilebilmesinin yolunu açarak bunu yasalaştırdı. Zaten bunun alt yapısı daha önceden hazırlanmıştı. İsviçre‘deki bazı restoranlarda kurt ve böceklerden yapılan hamburgerler mönüye girdi bile. Bunu adım adım sofralara getirecekler. Peki hangi gıdalardan başlayacak? Ekmek, makarna, sütler, yoğurtlar ve reçeller. Şimdi anladınız mı son dönemde zincir marketlerde sütün içinden süt çıkmadı diye neden yaygara kopardıklarını? Halkımız bu konulara karşı duyarlı olsun. Kurttan, böcekten insana fayda gelmez. Biz tarım ve hayvancılık ülkesiyiz. Bu yüzden de bu yasalara karşı uyanık olmamız gerekiyor. Avrupa Birliği’nde başta Fransa olmak üzere 10 Şubat’tan itibaren bu yasa uygulanmaya başlandı. Türkiye‘ye doğru da dalga dalga geliyor. Siz siz olun tarım ve hayvancılığımıza sahip çıkın.”

Aman ki ne aman…


Beynimiz çürüyor mu?

Oxford Üniversitesi “beyin çürümesi”ni “yılın sözü” ilan etti. Peki nedir bu beyin çürümesi? İnsan beyni gerçekten de durup dururken çürür mü?

Biyolojik olarak yaşarken bir beynin çürümesi mümkün değil tabii. Bu laf biraz mecazi anlamda kullanılıyor. Teknolojik olanakların gelişmesi sonucunda daha az kullandığımız için bu organımızın giderek akamete uğraması, “beyin çürümesi” deyimiyle ifade ediliyor. Arama motorları ve yapay zeka uygulamaları yüzünden insanlar artık daha az zihinsel faaliyete girişiyor. Diğer organlarımız gibi beyin de daha az kullanılmaktan hantallaşıyor ve adeta çürümeye yüz tutuyor.

Yeni dünya düzeninin giderek daha robotik hale dönüşmesi ve yapay zekanın yaşantımızda daha fazla yer tutması, bilim insanlarını insan beyni adına endişeye sevk ederken şimdi de yeni bir “bombanın” pimi çekildi. Kafa derisinin altına yerleştirilecek bir çip sayesinde insanlar ya da bilgisayarlar, karşılarındaki kişinin ne düşündüğünü bilecekler.

İnsan beyninin yerini yapay zeka, duygu ve düşüncelerin yerini çipler mi alıyor yoksa?

Düşüncesi bile insanı ürpertmeye yetiyor.


Geri dönerken yanıyoruz!

Herhangi bir arama motoruna “Geri dönüşüm tesisinde yangın” yazın, karşınıza çıkacak uzun listeye eminim siz de çok şaşıracaksınız.

Geçen hafta İstanbul Avcılar’daki geri dönüşüm tesisinde başlayan yangın 20 saatte zor söndürüldü. Kısa süre önce de Ankara ve Bursa aynı felaketi yaşamıştı.

Peki geri dönüşüm tesisleri neden yanıp duruyor? Özellikle plastik ve kağıt türevi atıkların dönüştürülmesi, yüksek dereceli ateş sayesinde gerçekleştiriliyor. Bu aşamanın çok özenli ve dikkatli icra edilmesi, tesisin tüm güvenlik donanımının buna uygun olması gerekiyor. Ama belli ki bu konuda ciddi bir sorun var. Sanırım tesislerin çok daha iyi denetlenmesi ve kuruldukları yerlerin iyi seçilmesi şart.


Şeref kürsüsü

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde arızalanan aracı çıkıştaki emniyet şeridine kadar iten motosikletli trafik polisi Ebubekir Sıddık Doğru herkese “Helal olsun” dedirtti.

Zap’tiye

Adam minibüsün arka camına “Radarların Kralı. Hatalıyım:) sıkıyosa ara” diye yazmış. Tam bir “mal” beyanı…

Ne demiş?

“Sırada müzik piyasasını çalkalandıran bir haber var…” (Show Ana Haber sunucusu Pınar Erbaş Ersoy dilimize yeni bir kelime kazandırıyor)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.