Kripto varlık üssü olmak ya da olmamak!

Kripto varlık üssü olmak ya da olmamak!
A+
A-


ABD, daha doğrusu Başkanı Trump’ın, sürprizlerle dolu kararları dünyanın geri kalanını etkilerken, piyasalarda şaka yollu yeni bir tavır gelişti. Malum, saat farkından dolayı Trump’ın son günlerdeki popüler konusu gümrük tarifeleri ya da kimi siyasi çıkışlarının etkileri kendini göstermeye başladığında ABD, genelde uykuda oluyor. O yüzden ortalık yangın yerine döndüğünde kimi piyasacıların ‘Ama Trump henüz uyanmadı‘ diyerek, ‘durun, bu duruma çok da alışmayın, bakarsınız bugün geri adım atılır, belki tam tersi kararlar açıklanır’, beklentisini dillendiriyor. Ben de bu satırları yazarken Trump uykuda mıydı bilemiyorum ama ABD’de gece vaktiydi. O bakımdan Ortadoğu‘daki yüksek tansiyonun seyri daha belli değildi İsrail‘in İran’a saldırısı ve İran’ın (dünkü cılız operasyonu saymazsak) buna kayda değer bir cevap verip-ver(e)meyeceği netleşmemişti. Duruma ilk tepki veren altın ve petrol bile sanki beklemedeydi. Benimse aklıma nedense kripto piyasaları geldi. Ne de olsa geçen yılki İsrail-İran Drone Savaşı’nda kripto varlıklarda yüzde 50’lere varan düşüşler olmuştu. Dün baktım, kripto varlıkların tepkisi Nisan 2024’teki düşüşe göre daha sınırlıydı. Bitcoin’deki düşüş yüzde 2 seviyelerinde iken altcoinlerin değer kaybının yüzde 10’larda kaldığını söylemek gerek. Demek ki kripto dünya geçen yıldan bu yana daha bağışık bir hal almış. Bu hafta gerçekleşen İstanbul Fintech Haftası‘ndan çıkardığım sonuç da tam bu yöndeydi. Finansın Geleceğini Yapay Zeka ve Web3 ile Yeniden Tanımlamak temasıyla gerçekleşen iki günlük etkinlikten çıkarılacak daha pek çok sonuç var elbette. Örneğin, Türkiye’nin bir dijital varlıklar üssü olma potansiyeli, etkinlik boyunca en çok ele alınan konulardan biriydi. Baştan söyleyeyim, sona bırakmayayım sahneye çıkan tüm konuşmacılar bu potansiyelin Türkiye’de fazlasıyla olduğunun altını çizdi. Bense biraz daha temkinliyim. Elbette henüz gidecek uzun bir yolu olan bir piyasadan söz ediyoruz ve bu kulvarda Türkiye‘nin önde olduğunu işin yerli-yabancı uzmanlarının söylüyor olması önemli. Bir dijital varlık üssü olur muyuz ve nasıl oluruz’a ilişkin tespitler ve öngörüler şöyle:

Türkiye’de kripto varlıklara ilişkin bilgi ve bilinç düzeyi ‘Bitcoin ne kadar olmuş?’ seviyesinden çok daha yukarıda. Bundaki en büyük etken genç nüfusu. Ham işlem hacminde ABD, Hindistan ve İngiltere’den sonra dördüncü sıradayız.

Türkiye’de en az bir kripto varlığı olan kişi sayısının 9-10 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Daha da önemlisi bir 10 milyonun daha kripto varlık edinmeye meraklı olduğu düşünülüyor.

5 bin tona yakın olduğu tahmin edilen yastık altı altınların sisteme kazandırılması çabalarının da kripto varlıkların tokenizasyonu ile birlikte Türkiye’de bu piyasayı hızla büyütebileceği hesaplanıyor.

Finansal sistemlerin merkezsizleşmesi çabaları ya da trendi, blokzincir altyapılarının yaygınlaşması, tokenizasyona yani gerçek varlıkların dijitalleştirilmesine reel sektörün kafasının her geçen gün daha fazla yatması, bu ekosistemi kalıcı bir dönüşüm potası haline getirdi. Yeni nesil kriptodan dönüş olmadığını düşünüyor.

Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktası olan Türkiye, bir üs olur mu bilemem ama bir kripto köprüsü rolünü kesinlikle üstlenebilir. Türkiye’nin bu alanda bölgedeki en büyük rakibi şimdilik Dubai.

Piyasanın önündeki en büyük engel ise güven sorunu. Piyasanın güven sorununu kalıcı olarak gidermek konusunda biraz daha kafa yorması lazım. Şeffaf, net, uluslararası yatırımcıyı cezbedecek bir regülasyon gerekiyor. Son ve en önemlisi ise yerli kripto projelerine teşvik ve Ar-Ge desteğinin artırılması.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.