Keklik avı yasaklanmalı – MEVLÜT TEZEL

Keklik avı yasaklanmalı – MEVLÜT TEZEL
A+
A-


Her yaz olduğu gibi yine kene ısırması (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi- KKKA) kaynaklı ölümlerde artış yaşanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Sivas‘ta kene yapışması sonucu altı kişi hayatını kaybetti.

Ülkemizde bulunan 56 farklı kene türü yetmezmiş gibi Tokat‘ta Türkiye‘de ilk kez görülen “Haemaphysalis longicornis” adlı istilacı bir kene türü tespit edildi.

Ve en son İstanbul Sultangazi‘de bir sokağı keneler bastı.

KKKA kesin tedavisi olan bir hastalık değil.

Onaylanmış bir tedavisi de yok.

Beyaz giymek, yere açık renk bir şeyler sermek, pantolonun paçalarını çorapların içine almak ve eve dönüşte vücutta kene kontrolü yapmak ve ‘kenesavar’ vücut spreyleri kenelerden korunmada yüzde 100 etkili değil!

Kene istilasıyla savaşın en etkili yolu kuş popülasyonunu artırmak.

Kuşların en büyük düşmanı da insanlar ve kediler!

Her köşe başına mama koyduğumuz kedilerin sayısı artıkça kuşların popülasyonu azalıyor. Başıboş köpekler de kenelerin sayısını artırıyor.

Başta Sivas ve Tokat’ta olmak üzere birçok ilde kenelerin en büyük düşmanı kekliklerin avlanması acilen yasaklanmalı!

Tavukların çiftlikler de kapalı alanlar yerine doğada serbest dolaşacak şekilde yetiştirilmesi, hatta doğduğunda öldürülen erkek civcivlerin doğaya salınması bile kene istilasına karşı faydalı olabilir!

***


BÜYÜK KAYIP!

Alanında yürüttüğü eşsiz çalışmalarla ‘Yüzyılın En İyi Beyin Cerrahı’ seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil 100 yaşında hayatını kaybetti.

Yaşargil geçmişinden şöyle bahsediyor: “Ben 6 Temmuz 1925 Lice doğumlu bir Türküm, babam kaymakamdı, Türkiye’de yetiştim.

İlk ruhi gıdamı ailemden, komşulardan, okuduğum okullardan, arkadaşlarımdan aldım. Baba tarafından efsanevi Kayıhan aşiretindenim, ana tarafım ise Sinop’tan gelme.”

Yaşargil, Cumhuriyet kuşağının yetiştirdiği dâhilerden biri. Ankara Atatürk Lisesi mezunu. Ama tıp eğitimine 1944 yılından itibaren iki dönem Almanya’daki Friedrich Schiller Üniversitesi‘nde, ardından Basel Üniversitesi‘nde devam etti.

Ve 1949 yılından itibaren Zürih ve ABD‘de beyin cerrahisinde önemli keşiflere imza attı.

Mikroskop kullanarak yapılan beyin cerrahisi operasyonlarına yeni bir boyut kazandıran Yaşargil, 1967’de cerrahi mikroskopla ilk beyin bypass ameliyatını gerçekleştirdi.

Aslında Yaşargil’in Türkiye’ye fazla bir katkısı olmadı. Hayatının büyük bölümünün yurtdışında geçirdi. Beyin göçünün en büyük kayıplarından biridir kendisi.

Yaşargil’in asistanlığı devam ederken Türkiye’de TSK, 27 Mayıs 1960’da yönetime el koydu.

Yaşargil’in doçentlik sınavına gireceği günlerde Türkiye’den asker celbi geldi. Yaşargil, liseden arkadaşı olan Ömer İnönü’ye, “Babana söyle, profesör olmaya yakınım, profesör olup askere gelirim” dedi. Ancak Yaşargil, İsmet İnönü’nün oğlunun temaslarından da istediği sonucu alamadı. Bakanlar Kurulu Karan ile Türk vatandaşlığından çıkarıldı.

Vatansızların taşıdığı “haymatlos” pasaportuyla dünyanın en başarılı beyin cerrahı olarak yaşamaya başladı. Önce profesör, sonra da ordinaryüs profesör oldu.

Yaşargil, Turgut Özal’ın girişimiyle yeniden vatandaşlığa alındı. Türk genci özellikle tıp alanında çok başarılı ama son yıllarda TUS uzmanlık sınavında genelde en çok tercih edilen bölümler şöyle sıralanıyor:

Deri ve Zührevi Hastalıkları, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, Göz Hastalıkları… En yüksek puanı alan, en zeki doktorlar beyin ya da kalp cerrahisini seçerdi eskiden.

Şimdilerde deri hastalıkları ve estetik cerrahi tercih ediliyor.

Çünkü hekim olarak fazla sorun yaşamayacağınız en karlı alanlar bunlar. Özetle Yaşargil gibi dahi beyin cerrahları artık kolay kolay yetişmiyor. TUS’ta yüksek puan alanların beyin cerrahisini seçmesi için bazı düzenlemeler yapılmalı.

***


MUTFAKTAKİ TEHLİKE!

Stanford Üniversitesi, California Üniversitesi ve Berkeley gibi araştırma kurumlarının birlikte yürüttüğü yeni bir çalışma, gazlı ocakların benzen (sigara dumanında da bulunan güçlü bir kanserojen) yaydığını ortaya koydu.

Gazlı ocaklar en çok ev hanımlarını tehdit ediyordu ama yeni araştırmalar bu riskin çocuklar için iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Daha önce de yazmıştım; Türkiye’de 15 milyondan fazla hanede gazlı ocaklar kullanılıyor.

Bir araştırmaya göre ülkemizde 2 milyondan fazla kişinin gaz ocaklarından yayılan benzen nedeniyle risk altında.

Uzmanlar yüksek verimli davlumbazlar veya açık pencereler riski azaltabileceğini ama tamamen ortadan kaldırmayacağını söylüyor.

En kestirme çözüm; gazlı ocak yerine elektrikli ocak kullanmak!

***


YENİ NESİL ŞARJ İSTASYONLARI

İngiltere’de Winchester kentinde 160 kW hız sunan 44 adet şarj soketli istasyonu açıldı. Tesisin en önemli özelliği; güneşten kendi elektriğini üretiyor ve bataryalarda depoluyor akşam gündüz ürettiği araçları şarj ediyor.

Türkiye en çok elektrikli aracın satıldığı sekizinci ülke oldu. Bizim de güneşten kendi elektriğini üreten yeni nesil şarj merkezlerine ihtiyacımız var. Aklın yolu bir! En karlı, en çevreci yeni nesil şarj istasyonları üretmeliyiz.

***


FENERBAHÇE’NİN TOPLADIĞI PUANLAR

Alman futbol yıldızı Leroy Sane için Fenerbahçe ve Galatasaray kapışıyor.

Sane büyük ihtimalle Galatasaray’la anlaşacak. Haber başlıkları şöyle; “Sane parayı değil Şampiyonlar Ligi’ni seçti” Aynı durum Osimhen için de geçerli.

Elbette Şampiyonlar Ligi en büyük vitrin.

Ama şu unutulmasın; son yıllarda Galatasaray ve diğer yerli takımlar Avrupa’da yokları oynarken Türkiye’ye en çok puan kazandıran takım Fenerbahçe oldu. Fenerbahçe’nin topladığı puanlar olmasaydı Galatasaray en az iki eleme maçına çıkmak zorunda kalacaktı!

***


Altyazı

“Hayatında ölmeyi değil de biraz daha yaşamayı istemeni sağlayan her ne varsa onun için mücadele etmelisin.” (The Grey)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.