Karın mutlulukla çok ilgisi var

Karın mutlulukla çok ilgisi var
A+
A-


Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yağmaya başlayan kar ile herkesin yüzü birden güldü. Çocuklar okul bahçelerine çıkıp yağan karın altında dans etti. Peki, herkesi bu kadar sevindiren neydi? Çünkü karı görünce beynimiz mutluluk hormonu serotinin salgılıyor. Uzmanlar, “Bırakın çocuklarınız karda oynasın, hatta yetişkinler de dışarı çıkıp karın tadını çıkarsın” diyorlar

Uzun süredir kara hasret kalmıştık. Özellikle İstanbul‘da her yeri beyaz bir örtüye çevirecek kar son yıllarda hiç yağmadı. Dolayısıyla geçtiğimiz çarşamba lapa lapa yağan kar tüm İstanbulluları çok sevindirdi. Özellikle çocuklar çok mutlu oldu. Okullar tatil edilince bu sevinç ikiye katlandı. Peki, kar bizi neden bu kadar mutlu ediyor? Karın psikolojimiz üzerinde bilmediğimiz bir sırrı mı var? Psikoterapist Gökhan Ergür‘den tüm sorularımızın cevabını aldık. Ergür, “Kar yağdığında beynimiz mutluluk hormonu olan serotonin salgılıyor. Bu sebeple mutlu ve huzurlu hissediyoruz” diyor

İstanbul’da uzun süredir kar görmüyorduk. Kar yağınca yetişkin-çocuk fark etmeden inanılmaz mutlu oluyoruz. Karın çilesi de büyük ama yine de sevinmemizi engellemiyor. Kar yağışının psikolojimiz üzerinde olumlu bir etkisi mi var bilmediğimiz?

Alışık olduğumuz çevrenin bir anda değişmesi bizleri heyecanlandırır ve bu değişiklikler beynimizde serotonin (mutluluk) hormonunun salgılanmasına sebep olur. Nadir görülen şeylerin bizleri mutlu etmesinin nedenlerinden birisi de budur. Kanada‘da yaşayan bir çocukla İstanbul’da yaşayan bir çocuğun kar yağışına verdiği tepki farklıdır. Kanadalı çocuk için kar yağışı normal bir doğa olayıyken İstanbul’da yaşayan çocuk için son derece farklı ve heyecan verici bir olaydır. Özetle nadir olan her şey kıymetlidir.

Karın psikolojimiz üzerindeki olumlu etki oluşturmasının bir diğer sebebi de beyaz rengidir. Çünkü beyaz renk bizlere aydınlığı, temizliği, umudu ve yeniden başlangıçları çağrıştırır. Balkonlarımızın, çatılarımızın beyaz bir örtüyle kaplanması zorlukların, geçmiş acı deneyimlerin ve mutsuzlukların kısa süreli de olsa ortadan kalktığını hissettirir. Ayrıca kar yağışı sonrası oluşan o sessizlik ve dinginlik bizleri sakinleştirir, iyileştirir. Kar demek yetişkinler için aynı zamanda çocukluk anıları ve nostalji demektir. Çocukken oynadığımız kartopunu, yaptığımız kardan adamları, naylon leğenlerle kaydığımız yokuşları hatırlarız her kar yağdığında. Geçmişi, o güvenli yeri ve o sıcaklığı, kaybettiklerimizi anımsarız.


BIRAKIN MİNİKLER TADINI ÇIKARSIN

Hava soğuk olduğu için aileler çocuklarının pek dışarı çıkmasını istemiyor. Ancak karla oynamanın çocuğunun psikolojisine faydası var mı? Aileler bu konuda nasıl davranmalı? Sevgili ebeveynler lütfen çocuklarınızın gönüllerince karla oynamasına müsaade edin. Eğer kronik bir hastalığı yoksa çocuklarınızı bahçelere, sokaklara çıkartın. Bu tip zamanlar çocukların ve hatta yetişkinlerin sosyalleştiği, yeni arkadaşlar edindiği, iletişim becerilerini kuvvetlendirdiği zamanlardır. Çocuklar; beraber kardan adam yaparak, kayarak, kar topu oynayarak yardımlaşmayı, dayanışmayı, mücadele etmeyi öğrenirler. Bu öğrenme ortamlarından onları mahrum bırakmayalım.


EMZİREN ANNELER KAHVE İÇEBİLİR Mİ?

Emziren annelerin kafalarında pek çok soru dolaşır. Acaba yediğim içtiğim şeyler çocuğuma da geçer mi? Mutlaka sağlıklı beslenmeliyim diye endişe ederler. İşte bu endişenin içinde genelde kafein içeren kahve, çay gibi içecekler de vardır. Biz de Altınbaş Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Betül Özbek ile bu konuyu konuştuk. “Emzirme döneminde anneler, kahve gibi kafein içeren ürünlere yönelerek kendilerini daha enerjik hissedebilirler. Ancak, kafeinin belirli bir miktardan sonra anne sütüne geçmesi, bebek üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir” dedi.

BİR SAAT İÇİNDE ANNE SÜTÜNE GEÇER

Özbek, dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, kafeinin anne sütüne geçiş süresi olduğunu belirtiyor: “Yapılan araştırmalara göre, emziren anneler kafein içeren ürünleri tükettikten yaklaşık bir saat sonra, anne sütünde kafein bulunmaya başlar. Bu nedenle, emzirme dönemindeki annelerin kafein alımını sınırlamalılar. Fazla kafein alımının bebeklerde huzursuzluk, gerginlik ve kötü uyku düzeni gibi olumsuz etkiler oluşturabilir.” Özbek, emziren anneler için kafein tüketiminin güvenli sınırlarına da değindi. “Bilimsel çalışmalar, günde 10 fincan kahve içen annelerin bebeklerinde kafein kaynaklı huzursuzluk ve uyku problemleri gibi yan etkilerin görüldüğünü göstermektedir. Ayrıca, günde 450 ml’den fazla kahve tüketen annelerin sütündeki demir miktarının azalabileceği ve bu durumun bebeklerde kansızlık riski oluşturabileceği bulunmuştur” dedi. Peki, kahve tüketiminin sağlıklı ölçüsü nedir diye soruyoruz Özbek’e: “Amerika ve Avrupa’daki yetkili sağlık kuruluşlarının emziren anneler için önerdiği günlük kafein limitinin 200 mg olduğunu belirtiyor. Erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı bebekler kafeine daha duyarlı oldukları için, bu bebeklere sahip annelerin kafein tüketimini daha da sınırlamaları gerekmektedir.”


KAHVE ÇEŞİTLERİNDEKİ KAFEİN MİKTARI

Özbek, Türkiye’de yaygın tüketilen bazı içeceklerin kafein içeriklerini sıraladı. 1 fincan Türk Kahvesi (60 ml): 50-65 mg 1 shot Espresso (30 ml): 65-80 mg240 ml Filtre Kahve: 70-140 mg (ortalama 95 mg) 240 ml Americano: 65-80 mg240 ml Kafeinsiz Kahve: 2-7 mg240 ml Soğuk Demlenmiş Kahve: 100 mg 240 ml Hazır Kahve: 30-120 mg

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.