İsrail sorunu küreselleşirken… – NEBİ MİŞ

İsrail sorunu küreselleşirken… – NEBİ MİŞ
A+
A-


İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımı devam ediyor. Filistinliler, sistematik bir şekilde aç bırakılıyor. Yaşlılar, gençler ve bebekler bir taraftan açlıktan ölürken, diğer taraftan açlıktan ölmemek için yiyecek kuyruklarında bekleyenler İsrail tarafından katlediliyor. 7 Ekim sonrası İsrail katliamları tekrar başladığında ABD başta olmak üzere birçok Batılı devlet, İsrail’e neredeyse koşulsuz destek verdi. İşgalci İsrail’i desteklemek için bugüne kadar oluşturulmuş insanlık değerleri ve uluslararası hukuk ve her türlü normun çöpe atılmasına ses çıkarmadılar.

Devletlerin ve yönetimlerin desteğine rağmen, toplumun önemli bir kesimi vicdanları ile hareket etti. İnsanlar sokaklara çıktılar, kendi yönetimlerini protesto ettiler. İsrail’in savaş suçlarını lanetlediler. Katliama destek veren şirketleri boykot ettiler. Soykırım mahkemelere taşındı. Dünyada genç kuşağın büyük bir bölümü, İsrail saldırganlığının karşısında durdu. Dünyanın en prestiji üniversitesinde okuyan öğrenciler, hiçbir gelecek kaygısı duymadan, üniversitelerden atılma ve fişlenme pahasına İsrail karşıtı eylemleri sürdürdüler. Sanatçılar, lobilerin ve siyonist egemenlerin baskısına meydan okuyarak Filistinlilerin yanında yer aldılar.

Filistinlilerin sistematik açlığa mahkûm edildiği bugünlerde…

Gazze’de İsrail’in uyguladığı abluka, saldırı ve sistematik aç bırakma stratejisi, devletlerin görmezden gelemeyeceği bir hal aldı. Fransa, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladılar. Soykırım yükünden dolayı, koşulsuz İsrail destekçisi olan Almanya siyasetinde bile İsrail karşıtlığı giderek yükseliyor. İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya gibi Batılı ülkeler son iki yıl içinde Filistin devletini zaten tanımışlardı. Batılı ülke yönetimlerinin bu duruşu toplumlar nezdinde büyük destek gördü.

İsrail’e her türlü desteği veren Trump, kendi seçmen tabanının İsrail’den nefret etmeye başladığını söylemek zorunda kaldı. Cumhuriyetçiler içinde çatlaklar yaşanırken, Demokratlar arasında ise “İsrail’e dur denilmesi” gerektiği ile ilgili çok daha derin tartışmalar ve ayrışmalar devam ediyor. İsrail sorununun; sadece Filistinlilerin ve Ortadoğuluların değil, küresel bir sorun haline geldiğini gören batılı siyasetçilerin sesi giderek yükselecek. İsrail’in durdurulması gerektiğini düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’e koşulsuz destek veren liderler bile kendi tabanlarındaki İsrail öfkesine sessiz kalamayacaklar.

Bugün İsrail katliamlarını gören küresel toplumun gençlerinin tepkisi, gelecek on yıllarda ulusal ve küresel siyasetlerde belirleyici olacak. Bu gençler söz sahibi olan yetişkinler olarak, bir önceki nesillerinin İsrail konusundaki yanlışlarını yapmayacaklar. Filistin davası küresel vicdanda daha fazla meşruiyet kazanırken, İsrail daha fazla yalnızlaşıyor. Filistin direnişinin giderek yeniden küreselleşmesi, İsrail içindeki emekli güvenlikçileri bile endişelendirdi. Geçtiğimiz günlerde, İsrail’in eski Genelkurmay Başkanları, polis komiserleri, Shin Bet, Mossad ve askerî istihbarat üst düzey eski yöneticileri ortak bir açıklamayla Gazze’deki “savaşa son verilmesi çağrısı” yaptılar. İsrail’in devlet kimliğini yitirmekle yüz yüze olduğunu açıkladılar. Geçmiş dönemde Filistinlilere karşı savaş yürüten bu grupların “savaşa son verilmesi” çağrısı, tabii ki Filistinlileri savunduklarından değil, aksine uluslararası toplumda giderek yükselen İsrail karşıtlığından duydukları endişe ile ilgilidir. Filistinlilerin direnişine her geçen gün küresel desteğin artması ve gelecekte de İsrail karşıtlığının yükselecek olması bu endişenin en önemli kaynağıdır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.