İşlenmiş gıdaların insan sağlığına etkilerinin incelendiği kapsamlı araştırmada endişe verici sonuçlar alındı. Araştırmaya göre, üç büyük öldürücü hastalıktan ölme olasılığını %23 artırıyor. Sonuçların işlenmiş gıdaların zararları konusunda son dönemde yapılan araştırmaları teyit ettiği vurgulandı.
İşlenmiş gıdaların insan sağlığına etkilerinin incelendiği kapsamlı araştırmada endişe verici sonuçlar alındı. Araştırmaya göre, üç büyük öldürücü hastalıktan ölme olasılığını %23 artırıyor.
Hazır yemekler gibi aşırı işlenmiş gıdalar (AİG) tüketen kişilerin, Parkinson hastalığından ölme olasılığının yaklaşık %25 daha fazla olduğu, 400.000’den fazla kişiyi kapsayan bir çalışma tarafından ortaya kondu.Abur cubur yiyenlerin, felç veya kalp krizinden hayatta kalma olasılığı da yaklaşık %10 daha azdı.Temel sağlık durumu ne olursa olsun, aşırı işlenmiş gıda tüketmek, erken ölüm riskini %4 artırdı.Ancak, bir kişinin günlük abur cubur tüketiminin bir kısmını meyve ve sebzelerle değiştirmek, tüm nedenlerden ölüm riskini %6 oranında azaltabilir.Çalışma, 35 ila 74 yaşları arasındaki 400.000’den fazla Avrupalıyı, dokuz ülkede yaklaşık 16 yıl boyunca takip etti ve onların diyetlerini ve sağlık sonuçlarını izledi.The Lancet Regional Health – Europe dergisinde yazan araştırmacılar,”İşlenmemiş/az işlenmiş gıdaların tüketiminin teşvik edilmesi ve aşırı işlenmiş gıdaların diyet önerilerinde engellenmesi, sağlık için faydalı olabilir,” diye yazdılar.Bu gıdalar genellikle birden fazla endüstriyel işlemden geçer; araştırmalar, bu işlemlerin gıdaların fiziksel yapısını bozduğunu ve bu durumun gıdaların hızla kana karışmasını sağladığını ortaya koymuştur.Bu da kan şekerini artırır, tokluk hissini azaltır ve “yararlı” bakteriler topluluğunu tahrip eder.Besin olmayan tatlandırıcılar, modifiye nişastalar, sakızlar ve emülgatörler gibi gıda katkı maddeleri, bağırsak iltihabı ve kalp krizi ile felç riskini artırabilecek şekilde gıdalara hormonel yanıtlar ile ilişkilendirilmiştir.Son bulgularda en dikkat çekici olan, aşırı işlenmiş gıda (AİG) tüketenlerde Parkinson hastalığından ölüm riskinin %23 oranında daha yüksek olmasıydı. Parkinson, beyindeki sinir hücrelerinin ölmesine yol açarak hareket problemlerine neden olan bir hastalıktır ve doğrudan ölümle sonuçlanmaz.Ancak, bu durum vücuda büyük bir yük bindirir ve bu da kişiyi ölümcül enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır. Felçten ölüm olasılığı %11 oranında artarken, kalp hastalığı gibi kardiyovasküler sorunlardan ölüm oranı ise %5 ile %9 arasında yükseldi.Bu sonuçlar, araştırmacıların katılımcıların alkol tüketimini sonuçlardan hariç tutmalarına rağmen tutarlı kaldı.Ancak, ekip, AİG tüketimi ile kanser ve Alzheimer hastalığından ölüm riskinin artışı arasında herhangi bir bağlantı bulamadı.Çalışmanın ayrı bir kısmı da, insanların tükettikleri AİG’lerin sadece %10’unu taze meyve ve sebzeler gibi işlenmemiş gıdalarla değiştirmelerinin ne gibi bir etki yaratacağını hesapladı.Bu değişiklik, Parkinson’dan ölüm riskini %22, sindirim hastalıklarından ölüm riskini %18, felçten ölüm riskini %13 ve kalp sorunlarından ölüm riskini ise %11 ile %12 oranında azalttı.Çalışma, 428.728 kişiden elde edilen verilere dayalıydı, bunların çoğunluğu (%70) kadınlardı.Birleşik Krallık ikinci sırada yer alırken, İngilizlerin yediği gıdaların neredeyse beşte biri AİG türünde, Almanya ise %17 ile üçüncü sırada yer aldı.Buna karşın, Fransa, tüketilen gıdaların yalnızca %7’sinin AİG olduğu en düşük AİG tüketimine sahip ülke olarak kaydedildi, ardından %8 ile İspanya ve %10 ile İtalya geliyor.Benzer araştırmalar gibi, son çalışmanın sonuçları gözlemseldir, yani AİG’lerin herhangi bir sağlık sonucu için doğrudan sorumlu olup olmadığı kanıtlanamaz.Katılımcıların diyetine dair veriler yalnızca çalışmanın başında kaydedildi, bu da onların diyetlerini sonradan değiştirmiş olabileceklerini ve bunun sonuçları etkileyebileceğini gösteriyor.Son çalışma, geçen yıl yapılan büyük bir incelemenin ardından geldi; bu inceleme, çok fazla AİG tüketmenin kanser, tip 2 diyabet ve zihinsel sağlık sorunları dahil olmak üzere 32 sağlık sorunuyla ilişkilendirildiğini bulmuştu.
İngiltere’de yapılan bir araştırmada, erken yaşlarda demansa neden olan 15 farklı yaşam tarzı belirlendi. Araştırmada, İngiltere’de yaşayan 65 yaş altı 356 binden fazla kişinin sağlık ve yaşam tarzı verileri analiz edildi. Daha önce yapılan çalışmaların çoğu genetik faktörlere odaklanırken, bu çalışma erken yaşlarda başlayan demans riskini artıran 15 farklı yaşam...
Yeni bir çalışma, çocukların anne karnında ve yaşamın ilk iki yılında şeker miktarını azaltmanın, yetişkinlikte diyabet ve yüksek tansiyona karşı koruyabileceğini ortaya çıkardı. Bilim insanları, yaşamın erken dönemlerinde şeker alımının sınırlandırılmasının, orta yaşlarda tip 2 diyabet oranlarında yüzde 35’lik bir düşüş ve yüksek tansiyonda da yüzde 20’lik bir düşüşle bağlantılı...
Hafta sonu yatakta iki saate kadar daha fazla zaman geçiren kişilerin depresyona yakalanma riskinin yarı yarıya azaldığı ortaya çıktı. Ekstra uykunun, hafta boyunca iş ve aile hayatını dengelemeye çalışırken yeterli uyku alamayan erkekler ve 40-60 yaş aralığındaki kişiler için özellikle faydaları bulunuyor. Bu durumun düşük ruh hali, konsantrasyon eksikliği, kilo...
4. OOLONG ÇAYI Oolong çayı, güçlü aroması ve yağ yakma yetenekleri nedeniyle en iyi kış çayları arasındadır. Vücut yağını azalttığı ve metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir, bu da obezite riskini azaltabilir ve kilo kaybına yardımcı olabilir. Çalışmalar, oolong çayının yağ yakımını artırabileceğini göstermektedir.
Vitaminlerin vücudun düzgün çalışmasına yardımcı olmak için farklı görevleri vardır. C, A ve D vitaminlerinin düşük seviyelerde olması genel sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Hatta bazı vitaminlerin eksiklikleri kanser gibi ciddi hastalıkların riskini artırabilir. Belirli vitamin eksiklikleri kanser riskinin arttığına işaret edebilir. C, A ve D vitaminlerinin düşük seviyeleri ve eser...
Siyah çaydan sonra en sık tüketilen doğal çaylardan biri olan yeşil çay, vücuda olan faydalarıyla biliniyor. Sağlıklı yaşam trendlerinin vazgeçilmezi haline gelen yeşil çay, yalnızca keyifli bir içecek olmanın ötesine geçerek doğal bir şifa kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Çay bitkisinin (Camellia sinensis) yapraklarından elde edilen bu mucizevi içecek, yüzyıllardır başta...