Hammurabi kanunları gelsin! – MEVLÜT TEZEL

Hammurabi kanunları gelsin! – MEVLÜT TEZEL
A+
A-


İstanbul-Avcılar’da altı aydır görüşmek istediği Ş.S.’ün (44) teklifini kabul etmemesi üzerine yüzüne kezzap atarak kaçan Ş.K. (60) Düzce’de yakalandı ve tutuklandı.

İki gözünde de görme kaybı oluşan Ş.S., saldırganı tanımadığını, altı aydır kendisini takip ettiğini, “Babam yaşındasın peşimi bırak” diyerek görüşme teklifini reddettiğini söylemiş.

Ş.S.’nin ameliyatları ağır geçmiş “Benim kimsem yok. Her gün ağlıyorum, gözlerimden kan geliyor” diyor.

Adam 60 yaşında ama “Hayır” cevabını idrak edemeyecek kadar kafasız. Kendisini beğenmediği için bir kadının gözlerine kezzap atacak kadar da cani!

Muhtemelen birkaç yıl yatıp çıkar ama kadın saldırının izlerini ve gözünde oluşan hasarı ömür boyu çeker.

Böyle vakalarda insan ‘kısasa kısas yasası’ uygulansın istiyor.

Saldırganın da gözüne kezzap atılsa, kim bu cezaya karşı çıkar?

Babil Kralı Hammurabi ne zeki, ne büyük adammış. M.Ö. 1760’lı yıllarda içinde ‘kısasa kısas’ ilkesinin de yer aldığı kanunlar çıkartmış.

Tarihin en eski ve en iyi korunan Hammurabi Kanunları, 2025 yılında bile vicdanın sesi olabiliyor.

Örneğin Hammurabi Kanunları 229. Madde: “Bir usta herhangi biri için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa; inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse, inşaatı yapan da öldürülür.” 230. Madde: “Eğer bina, ev sahibin oğlunu öldürürse, inşaatı yapanın da oğlu öldürülür.”

Özetle Hammurabi deprem değil, ihmal öldürür demiş, milattan önce!

Şimdi yasalarımız modern ama bir kadını kezzapla kör eden, yaya geçidinde yaya ezip öldüren, depremde mezarlığa dönüşecek çürük binalar yapanlar birkaç yıl yatıp çıkıyorlar!

Bugün bile Hammurabi Kanunları’ndaki inşaat ve yapı güvenliği maddeleri uygulansa depremde binalar yıkılmaz!

Ne yazık ki, insanoğlu, Hammurabi Kanunları’nı fazla adil (!) bulup, zamanla değiştirmişler ve bugünkü işe yaramaz kanunlar ortaya çıkmış!

KORSAN GÜNAH MI?

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, bir Ramazan ayı klasiği olan, atv’deki iftar ve sahur programlarına başladı.

Dün akşam iftar programında, Fatih Aktaş isimli bir gencin Hatipoğlu’na yönelttiği soru sosyal medyada gündem oldu.

Aktaş, “Kaçak siteden maç izlemek günah mı?” diye sordu.

Hatipoğlu da “Site şifreliyse şifreyi kırmamak lazım. Eğer kırdıysan o sitenin sahibinden helallik alman lazım” diyerek milyonlarca kişinin kafasındaki soruyu da yanıtlamış oldu.

Korsan yayın devletin de vergi gelirini düşünüyor!

TV kanalları ve dijital platformların tüm çabalarına rağmen internetten korsan yayını tamamen engellemek, teknik açıdan zor.

Her lig ve Avrupa kupası için farklı platformlara üye olmanın maliyeti yüksek.

Öte yandan bütün spor karşılaşmaları aynı IP TV’de olduğu için korsanı tercih eden zenginler bile var!

Bazıları 10 tane abonelikle uğraşmak istemiyor!

Korsan yayınların ülkemizde 2-3 milyar TL ekonomik kayba neden olduğu tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz yıl İtalyan polisi, Eurojust ve diğer uluslararası yetkililerle birlikte çalışarak, IP TV hizmetleri sunan ve dünya genelinde 22 milyon kullanıcıya ulaşan devasa bir korsanlık ağını çökertti.

İşte Türkiye’nin de bazı ülkelerle işbirliği yapıp yurtdışında operasyonlar düzenlemesi gerekiyor.

SAVCILARI GÖREVE DAVET ETMİŞ!

Bir dönem Türkiye’de futbol oynayan Ryan Babel’in bir söyleşisinde söylediği şu sözler gündem oldu:

“10 yıl boyunca Türkiye’de oynadım. İki küçük kulüpte (Kasımpaşa, Eyüpspor) ve iki büyük kulüpte (Beşiktaş, Galatasaray) oynadım.

İtiraf etmeliyim, Galatasaray’da bazı maçları kazanırken bilirdim ki bugün çok şanslıyız (!) çünkü hakem bize yardım etti.”

Sonra da “Sözlerim çarpıtıldı” dedi. Kim niye çarpıtsın ki? Babel, ilkokul çocuğuna anlatır gibi gayet net bir şekilde, hatta gevrek gevrek gülerek yukardaki açıklamayı yaptı. Bu tarz itiraflarda bulunan futbolcuların sayısı artmaya başladı! Aslında delil teşkil edecek birçok açıklama, olay ve usulsüzlük var! Karaborsa bilet satışları ve bahis reklamıyla gündeme gelen bahis iddiaları vs. Bir savcının soruşturma başlatması için yeterince malzeme var.

Bakalım o dürüst savcı çıkacak mı ortaya?

ZEKAT VE FETÖ NE ALAKA?

Cübbeli Ahmet Hoca’nın kızı Yüsra Ünlü Poyrazoğlu’nun tüm trafik kurallarını hiçe sayarak ‘çakarlı’ lüks araç kullanması gündem oldu.

Palazoğlu’na 139.165 TL para cezası kesildi.

Cübbeli Ahmet, bir TV programında “Çakarlı lüks aracın zekatı veriliyor” diyerek kızını savundu.

Kızının videosunun çok izlenmesini de FETÖ’ye bağladı, iyi mi?

Palazoğlu sahte ‘çakar’la ciddi trafik ihlalleri yaptı, haksız bir şekilde kendine avantaj sağladı vs. Bu yapılanlar kul hakkı yemek gibi bir şey. Kul hakkı yemenin zekatı olur mu?

Zekat verirken vergisi ve nereden geldiği de önemli değil mi?

Çakarlı araç kullanmakla zekatın, FETÖ’nün ne alakası var?

Bu mantıkla hareket edersek Poyrazoğlu’na ‘çakarlı’ araç kullanmayı da FETÖ ikna etmiştir o zaman!

Bir suçu önemsizleştirmek için kavramlarla bu kadar oynanmaz ki?

Bari halkın zekasıyla dalga geçmeyin!

Altyazı

“Bir adam 20’li yaşlarında tüm kadınları sever. 30’lu yaşlarında bir kadını sever. 40’lı yaşlarında ise o kadın hariç tüm kadınları sever.” (I am a Killer)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.