Fenerbahçe günlük 100 bin euro faiz ödüyor!

Geçen hafta malumunuz spor kulüpleri için hareketliydi. Sermaye Piyasası Kurulu Beşiktaş‘ta bedelli sermaye artırımına onay verirken, Fenerbahçe de aynı tarihte Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bir açıklama yaptı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Futbol A.Ş.’deki sahip olduğu hisselerin yüzde 4.80‘inin yabancı bir yatırımcıya satıldığı bildirildi. 12 milyon adetlik hisseyi alan yatırımcı ise sır gibi saklandı. Ben de o gün ‘Fenerbahçe’de bir garip satış’ diye yazı kaleme aldım. Kulübe “Bu satış için neden piyasaya çıkmadınız? Daha iyi fiyat verecek bir alıcı bulamaz mıydınız? Hisse değerini neye göre tespit ettiniz? Hisse satışını % 4.80’de tutup, kulübün yeni ortağını kamuoyundan gizlemeyi neden amaçladınız? Kulüp hisselerinin satış değeri 553.2 milyon lira. Fenerbahçe Kulübü‘nün borcu 12 milyar TL’nin üzerinde. Bir futbolcunun bonservis bedeli kadar bile olmayan bu para neye merhem olacak? Satış planı varsa neden 1 ay önce hisse değeri 60 TL olduğunda bu satış yapılmadı?” gibi sorular sordum.

Dün Fenerbahçe Spor Kulübü’nden bir mektup geldi. Sorularımın bir kısmını yanıtlamışlar. Ancak hâlâ hisseleri alan ‘sır yabancı’nın kim olduğu konusu muamma… Mektupta, hisse satışından gelen paranın son kuruşuna kadar banka borçları için kullanılacağı, satışın kulübün kontrol yapısında bir değişiklik yaratmayacağı, yatırımcının yönetimsel bir talebi olmadığı, piyasada satışı yapmamalarının sebebinin hissenin değerini düşürmemek olduğu belirtilmiş…

2004’te borsada işlem görmeye başlayan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hisselerinde, 21 yılda yaklaşık 4.2 milyon adet net alım yapan yabancıların, 1 günde 12 milyon adet hisse alımına nasıl ikna edildiği kısmına ise cevap yok!

Öyle ya, borç batağında olan, kârı azalan kulübün hisselerini kim, neden almak istedi veyahut alan yatırımcıya Fenerbahçe nasıl bir hikâye sattı?

Anlatacak pek hikâye olmadığına göre yönetimin başarısı mı, diyelim! Mektupta benim en çok dikkatimi çeken bölüm ise borçlar kısmı…

Ali Koç‘un başkanlığı döneminde borçların 80 milyon euroya düşürüldüğü belirtiliyor. Kulübün günlük faiz yükünün ise halen 100 bin euronun üzerinde olduğu vurgulanıyor. Bu yükten kurtulmak için hisse satışı yapıldığı anlatılıyor. Bu korkunç bir para hakikaten… Fakat kulüp günlük 100 bin euro faiz ödemesi yapıyorsa borsadaki hisse satışı da buna merhem olamaz. 12 milyon lot hisse satışından gelen para ancak 5 aylık faiz yükünü karşılar. Üstelik, kulüp Bankalar Birliği anlaşmasından çıksa dahi borç yükünden kurtulamıyor. Bankalar Birliği hariç 10 milyar TL’ye yakın şirket borcu var. Velhasıl, Fenerbahçe’nin hisse satarak değil daha kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor…

***

AKLIN YOLU BİR!

Geçen hafta ‘Küreselcilerin kelepçesi’ diye bir yazı yazdım. Dünyada tarife savaşları varken, jeopolitik gündemler sıcakken, ABD ve Çin’in kömür santrali açma yarışına girdiği şu günlerde apar topar Meclis’e getirilen İklim Kanunu’nun zamanlamasına dikkat çektim. Sanki iklim krizinin tetikçisi karbon emisyonlarının müsebbibi Türkiye’ymiş gibi bu işin aceleye getirilmesinin yanlış olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Dün Meclis’te görüşülen ‘İklim Kanunu’ geri çekildiği haberi geldi. Ne diyelim, aklın yolu bir!