Enflasyon tahminlerinde revizyon olur mu?

Enflasyon tahminlerinde revizyon olur mu?
A+
A-


Ocak ayı enflasyonundan sonra tahminler, beklentiler değişti mi? Merkez Bankası yarın yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısını yapacak. İlk toplantı İstanbul Finans Merkezi’nde geniş bir katılımla gerçekleşecek. Enflasyon tahminlerinde bir revizyon yapar mı?

Şu anda piyasadaki genel soru bu… Pazartesi günü açıklanan yılın ilk enflasyonu aylık % 5.03 geldi. Piyasa beklentilerinin biraz üzerinde ama Merkez Bankası’nın projeksiyonları dahilinde bir rakam. Bildiğimiz kadarıyla % 5.5 artışa kadar hesaplamalara dahildi.

Ocak ayı bir fiyat ayarlama ayı dolayısıyla diğer aylardan yüksek gelmesinde anormallik yok. Beklendiği gibi geçen yılın baz etkisiyle yıllık enflasyon % 42’lere geriledi. Yıllık enflasyondaki düşüş 8. aya taşındı. Son 8 ayda enflasyon 33 puan geriledi. ÜFE’de yıllık bazda 49 ayın en düşük seviyesine gelindi.

Her ne kadar özellikle sağlık alanı başta olmak üzere bazı fiyat ayarlamalarının sarkan etkisini Şubat’ta da görecek olsak da yine baz avantajını izleyeceğiz ve yıllık enflasyonun gerilemeye devam edeceğini de biliyoruz. Bu noktada bir dış yorum olarak Deutsche Bank’ın değerlendirmesini de not edelim: “Dezenflasyon süreci sekteye uğramadı, devam edecek. Enflasyonda düşüş eğilimi sürüyor, aylık enflasyon kademeli gerileyecek.” Dolayısıyla Merkez Bankası’ndan tahminlerde bir değişiklik beklemek de doğru olmaz ve hatta bence yukarı yönlü bir revizyon algıyı da olumsuz etkiler. Ama tabii elindeki geniş veri setiyle ne karar verir? Yarın göreceğiz. İki kritik tarih var. İlki Mart ayı… Ocak- Şubat enflasyonu yüksek çıktıktan sonra Mart ayında acaba tekrar % 2’lerin altında enflasyon görür müyüz? İkincisi Ekim- Kasım… Yılın son çeyreğinden itibaren faizlerin düşmesi, kredi kanallarının açılması ve ekonomideki toparlanmanın etkisiyle enflasyonda tekrar bir ivme kazanma ihtimali olur mu?

Bu yıl iki kritik konu var. Biri daha önceki yazılarda da belirtmiştik. Fiyat davranışlarındaki bozulmayı durdurmak, fırsatçılara set çekmek… Bir diğeri de bizim çok da kontrolümüzde olamayacak bir alan. Trump’ın fitilini yaktığı ticaret savaşları ve piyasalara etkileri… Bu ikinci alan bizim avantajımıza da olabilir tabii…

***


TRUMP NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

ABD Başkanı Donald Trump “Barışı getireceğim” deyip yemin ettiği törenden bu yana iki hafta geçti. Adeta tüm dünyaya ekonomik savaş başlattı. Meksika’dan Çin’e, Grönland’dan Gazze’ye hedefe koymadığı hiçbir ülke kalmadı. Bütün tuşlara aynı anda basıyor. “Trump’ın tarzı” diyebilirsiniz. Düzen bozucu, jeopolitik manipülatör gibi pek çok sıfat kullanabilirsiniz. Trump aynı Trump olsa da dünya eski dünya değil. “Karşılık veririz” diye daha net ve cesur seslerin çıktığı bir dünyada ancak bloklaşma artar. Ve ABD karşıtlığı, güç kazanır. Bu da ABD ekonomisi için yeni krizler olarak geri döner. “Trump kendi topuğuna sıkıyor” demek herhalde yanlış olmaz.

***


ACIMIZIN İKİNCİ YIL DÖNÜMÜ…

6 Şubat acımızın ikinci yıl dönümü… 11 ilimizi yaralayan, 54 bine yakın canımızı kaybettiğimiz o büyük acı hâlâ kalbimizde… Yaralarımızı sararken, depremden çıkardığımız dersleri unutmamamız lazım. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamız felaketimiz oluyor. Allah bir daha yaşatmasın. Kaybettiklerimize rahmet, kalanlara sabırlar diliyorum.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.