Sağlıklı bir vücuda sahip olmak ve hastalıklara karşı direnç kazanmak için tükettiğiniz her besine dikkat etmek gerekiyor. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları vücudun genel sağlığını korumak için de altın anahtar. Ancak son zamanlarda popüler hale gelen bir içecek var ki sandığınız kadar faydalı olmayabilir.
Son dönemin popüler içecekleri arasında yulaf sütü yer alıyor. Yulaf sütü genellikle sağlığa faydalarıyla önem çıksa da Dünya Sağlık Örgütü bu içeceğin riskli olduğunu vurguluyor. ABD’li bilim insanları ise DSÖ’nün yulaf sütünü riskli bulmasına katılmıyorYulaf sütü dünyanın bir çok yerinde popüler hale geldi ve sıklıkla tüketilmeye başlandı. DSÖ, yulaf sütü tüketiminin tümör gelişimiyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yulafın yetişme sürecinde kullanılan “glifosat” isimli bir tarım ilacı, kanser riskini artırıyor.ABD’li uzmanlar, her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün bu görüşüne katılmadıklarını dile getirseler de, 2023 yılında yapılan bir araştırmada test edilen 14 organik olmayan yulaf sütünün hepsinde glifosata rastlandı.Beslenme uzmanı ve gıda aktivisti Courtney Swan da, bireyleri yulaf sütü tüketmemeleri konusunda uyardı.Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, 2015 yılında glifosatı, esas olarak hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara dayanarak, ‘kanserojen’ olarak sınıflandırmıştı. Bu durum, AB genelinde herbisit kullanımına yönelik yasakların da önünü açtı.Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından 2023 yılında yapılan bir araştırmada, glifosata maruz kalan çiftçilerde hücresel yaşlanmanın ve kanser riskinin arttığı görüldü.Glifosata maruz kalan çiftçilerin, ortalama insanlara kıyasla oksidatif stres seviyelerinin de yüksek olduğu gözlemlendi.Son yıllarda bitkisel süt alternatifleri arasında popüler hale gelen yulaf sütü, sağlıklı yaşam ve çevre dostu beslenme trendlerinin vazgeçilmez bir parçası oldu. Peki, yulaf sütü nedir ve neden bu kadar tercih ediliyor?Yulaf sütü, yulaf tanelerinin suyla karıştırılarak ve süzülerek elde edilen bitkisel bir içecektir. Doğal olarak laktoz içermez, bu nedenle süt ürünlerine karşı intoleransı olanlar için ideal bir alternatiftir. Aynı zamanda hayvansal sütlere kıyasla daha düşük karbon ayak izine sahip olması, çevreye duyarlı tüketiciler tarafından tercih edilmesinin başlıca nedenlerinden biri.Besin değeri açısından yulaf sütü, lif içeriğiyle dikkat çekerken, genellikle kalsiyum, B vitamini ve demir ile zenginleştirilmiş olarak satılmaktadır. Kolesterol içermemesi ve kalp dostu olması da bir diğer avantajıdır.Yulaf sütü, kahveden tatlılara, çorbalardan smoothielere kadar birçok tarifte kullanılabilen çok yönlü bir içecektir. Hem sağlığınıza hem de gezegenimize dost bir seçenek arıyorsanız, yulaf sütü denemeye değer.GLUTEN HASSASİYETİ OLANLAR İÇİN RİSKLİ OLABİLİRYulaf, doğal olarak glütensiz bir tahıl olsa da işleme sırasında buğday gibi glüten içeren tahıllarla temas edebilir. Glüten intoleransı veya çölyak hastalığı olan kişilerin, “glütensiz” etiketi taşıyan yulaf sütlerini tercih etmeleri gerekiyor.ŞEKER İLAVESİ SONUCUBazı yulaf sütü markaları, tatlandırıcı veya şeker ekleyerek ürünün lezzetini artırabiliyor. Fazla şeker tüketimi, kilo alımı ve metabolik rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle şekersiz veya düşük şekerli seçenekler tercih edilmeli.Evde yapılan yulaf sütleri, genellikle kalsiyum ve vitaminler açısından zenginleştirilmiş ürünler kadar besleyici değildir. Düzenli tüketim için zenginleştirilmiş ürünlere yönelmek önemlidir.ALERJİK REAKSİYONLARHer ne kadar nadir olsa da bazı kişiler yulaf veya yulaf sütündeki bileşenlere karşı alerjik reaksiyon gösterebilir.
D vitamini eksikliği, bir dizi sağlık durumuyla ilişkilendirilmiştir ve bu ‘güneş ışığı vitamini’nin eksikliği sağlığınızın birçok yönünü etkileyebilir. Kas ve kemik sağlığından, cilt ve saç sorunlarına, ruh hali bozukluklarına kadar, yetersiz D vitamini alımı fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyebilir. Yeni bir çalışma, D vitamini eksikliğinin yalnızca günlük aktivitelerinizi değil, aynı...
Kanada‘da, görme kaybı yaşayan hastalar için devrim niteliğinde bir adım atıldı. Brent Chapman, görme yetisini geri kazanmak için kendi dişinin gözüne yerleştirildiği cerrahi bir prosedür olan osteo-odonto keratoprotez (OOKP) operasyonunu geçiren ilk hastalardan biri oldu. OOKP, dişe teleskopik bir mercek yerleştirilerek görme sağlanmayı amaçlayan bir cerrahi işlemdir. GÖZ İÇİN MÜKEMMEL...
Araştırma sonuçlarına göre, dört ila beş risk faktörüne sahip bireylerin beyin yaşlarının, daha az riske sahip olanlara kıyasla “kayda değer ölçüde daha yüksek” olduğu görüldü. Bu durum, yaşam tarzı ve metabolik faktörlerin bir araya gelerek beynin yaşlanmasını hızlandırdığını ortaya koyuyor. Özellikle yüksek tansiyonun, beyin yapısına en fazla zarar veren etken...
BAKLAGİLLER Nohut, mercimek ve fasulye gibi baklagiller çinko açısından zengindir. Örneğin, 100 gram pişmiş mercimek erkekler için günlük değerin %12’sini ve kadınlar için %16’sını sağlar. Baklagiller ayrıca lif, protein ve çeşitli vitamin ve mineraller açısından zengindir ve bu da onları dengeli bir diyete mükemmel bir katkı yapar. Baklagillerin düzenli tüketimi,...
Bir bebeğin kemikleri en güvenli olduğu yerde, anne karnında kırılabilir mi? Ya da sevilirken, altı değiştirilirken, kırılır mı? Onlarınki kırılıyor… Cam kemik hastalığı 15 bin kişide bir görülüyor ve hastaların hayatını oldukça zorluyor… Ancak şimdi İsveç’te geliştirilen yeni bir kök hücre tedavisi var ve bu yöntemle hastaların kırıklarında yüzde 75...
Portakal: C vitamini açısından zengin olan portakallar bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için harikadır. ‘Frontiers of Immunology’ dergisinde yayınlanan bir çalışma, insanlarda yapılan denemelerin portakal suyunun iltihabı azalttığını gösterdiğini açıkladı. C vitamini, beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ederek vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur. Portakallar da shot’a ferahlatıcı, ekşi-tatlı bir tat katar.