Uluslararası basın kuruluşlarının muhabirleri, Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde görüntü almak için adeta birbirleriyle yarışıyor. Çünkü Türkiye’nin arabuluculuğuyla, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri heyetleri ikinci kez İstanbul’da bir araya geliyor.
Bu köşede, Türkiye’nin uluslararası diplomasideki başarıları üzerine çokça yazı okudunuz. Özellikle Afrika‘da ve İslam coğrafyasında, Türkiye artık sorunların çözümüne önayak olan, masanın kurulmasını sağlayan bir ülke konumunda. Ancak dünyanın iki büyük nükleer gücünün -uzun zamandır doğrudan sıcak çatışma dışında her türlü gerilim içinde olan- sorunlarını çözmek üzere İstanbul’da buluşması, bu başarıların katlanarak arttığını gösteriyor.
Türkiye’nin, diplomaside artık herkesin kabul ettiği belirleyici konumunu Avrupa Birliği uzmanları da itiraf etmek zorunda kalıyor.
Avrupa Birliği’nin genişleme ve dış politikaları üzerine çalışmalar yürüten, Brüksel merkezli Avrupa Komşuluk Konseyi’nin Direktörü Samuel Doveri Vesterbye, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin birbirlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirtti. Samuel, elbette Avrupa Birliği bakış açısından, Türkiye’nin de birliğe çok ihtiyacı olduğunu öne sürüyor. Ancak ABD’nin güvenilir bulunmadığı, Rusya’nın ise tüm Avrupa için bir tehdit olarak kabul edildiği bu konjonktürde, aslında Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı, Türkiye’nin birliğe olan ihtiyacından çok daha fazla olduğu tartışılmaz bir gerçek.
Bu gerçeği, Türkiye hakkında genelde olumsuz yorumlarıyla bilinen Timothy Ash’in de kabul ettiğini görmek, ülkemizin gücünü gösteren bir başka delil. Timothy, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin savunma sanayii alanında Avrupa’ya ihtiyaç duyulan desteği sağlayabilecek güçte olduğunu ve bu konuda İtalya’nın öncülük ettiğini itiraf ediyor.
Terör örgütü İsrail’in savaş suçlusu başbakanı Netanyahu’nun, ABD’den Suriye konusunda beklediği desteği alamamasının hemen ardından, Suriye devrimi lideri ve Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Türkiye’ye geliyor. Kardeş iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi amacıyla görüşmeler yapılacak.
Bundan birkaç yıl önce, “Türkiye adım adım bu noktaya ilerliyor” dediğimizde bizi hamaset yapmakla suçlayan muhaliflerin, bugün yurtdışından gelen bu yorumlar karşısında söyleyecek sözü kalmadı. Türkiye’nin artan gücüne paralel olarak, başarısını tartışmalı hâle getirecek açıklamalarda bulunmayan ya da yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Ekrem İmamoğlu‘na destek vermeyen uluslararası aktörler nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi, Yunanistan’daki eski ortaklarına ve Avrupa’daki küreselci yoldaşlarına bel bağlamış durumda.
Her ne kadar İmamoğlu’na destek veren bazı Avrupalı siyasetçiler, onunla benzer şekilde yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınsa da muhalefet partileri hâlen Avrupa’dan ve Amerika’dan gelecek açık desteğe muhtaç.
Bu desteği alamadıkça da kendilerini “ulusalcıymış” gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle, “Medet umduğunuz Batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla çevirdiğiniz numaralar ya kapalı ya da artık kapsama alanı dışında. Artık sizi kimse umursamıyor”.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz