Muhtemelen Osimhen’in cevabını bilmediği bir soru manşetlerden düşmüyor: Osimhen, Galatasaray‘da kalacak mı? Hatta yanına yeni pişirilmiş farklı bir soru daha ekleyelim: “Okan Buruk gelecek sezon İtalya‘da mı çalışacak?” Bir gerçek var, bu soruların net bir yanıtı bugün olsa bile konunun özneleri bunu açıklamaz. Osimhen’in durumu ve Okan Buruk’un geleceğinin sürekli ateşte kaynatılmasının sebebi, şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın konsantrasyonunu eksiltmek. Başka bir amaç taşımıyor.
Bay haftada her fırsatta gittiği İtalya’da yanında Galatasaray yöneticisi yakın arkadaşı Abdullah Kavukçu varken, “Roma ile masaya oturdu” diyenlerin dediklerinin de “Juventus, Osimhen için Napoli ile masaya oturdu” diyenlerin de İtalyan medyasında karşılık bulma ihtimali yok. Çizme’de kimse bu haberleri ciddiye almıyor bugün itibariyle. Yani burada kendi çalıp kendi oynayanların amacı, Galatasaray’ın kalan haftalarında havayı bulutlu göstermek. Peki Haziran’da ne olur? Buruk, 3. şampiyonluğunu kutlarsa Galatasaray’da kalır. Osimhen’in de gelecek sezon hangi takımda olacağı ligin son maçı Başakşehir karşılaşmasının son düdüğünden önce belli olmaz. Bugünün gerçeği, Okan Buruk ve Osimhen’in yarın Bodrum maçında Rams Park‘ta olacağı.
TADİC’İ ALKIŞLARKEN UNUTULAN İRFAN CAN
Geçen sezon Avrupa‘da kulüp ve milli takım formasını en fazla giyen oyuncuların listesinin ilk 5 sırasına adını Barış Alper Yılmaz ile yazdıran Dusan Tadic, bu performansa imza attığında 36 yaşındaydı. Onun iki sezondaki istatistiklerine bakanlar, F.Bahçe’nin başarılarında pay sahibi olduğunu söylerler ama ‘Ortada bir başarı, kazanılmış bir kupa yok ki’ diyenlerin sesi onları bastırır. Ajax’taki 5 sezonu öncesinde Southampton’da da 4 sezon 40 maçın altına sadece bir sezonda düşen Tadic, Türkiye öncesinde daha iddialı kadrolarda forma giyebilir miydi? Bence evet. F.Bahçe’de iki sezonda 100 maçı geriden bırakmış Tadic’in geçen sezonki 16 gol, 16 asistinin ardından bu sezon da 13 gol, 13 asisti var.
İki sezondur şampiyonu derbilerin belirlediği, bu sezon bir de üstüne F.Bahçe’nin, ilk 5’teki takımlara karşı kazanamadı gerçeği varken Tadic’in tabelasına etki ettiği büyük maçlara bakalım. Geçen sezon Trabzonspor’un Kadıköy’de 3-2 kazandığı maçta atılan ve sadece istatistik değeri taşıyan iki gol. Geçen sezon arkasındaki Ferdi’nin enerjisiyle sol kanatta kısıtlı bir alanda enerjisini ekonomik kullanan Tadic, 38 maçta 11’de sahaya çıkarken, geçen sezonun son bölümünde yaşadığı sakatlığa rağmen 18 gol, 10 asistle kariyerin en iyi istatistiklerine imza atmış ondan 7 yaş daha genç İrfan Can Kahveci, bu sezon sadece 12 maçta ilk 11’de şans buldu ve attığı gol sayısı 1. Şimdi F.Bahçe’de ‘Tadic kalmalı mı’ tartışmalarının yanına ‘İrfan Can ne olacak?’ sorusunu da eklemenin zamanı. Mourinho’nun yavaş bulduğu İrfan’dan ne kadar daha hızlıydı Tadic?
70 YILLIK KUPANIN TARİHİNE YOLCULUK
Siz bu satırları okurken Real Madrid’in imkânsızı başarıp başarmadığını, yarı finale Arsenal’in mi yoksa bir kez daha ‘Şampiyonlar Ligi’nin oğlu İspanyol kulübünün mü çıktığını biliyor olacaksınız. Ben ise sizi bu kupanın 70 yıllık tarihinde kısa bir yolculuğa çıkartıyorum. Bu kupayı 7 kez kazanan Milan, 5 defa alan Barcelona ve 3 kez kazanan Manchester United’ın kupalarını yan yana koyduğunda Real Madrid’in kazandığı kupa sayısına (15) ulaşıyoruz. Şampiyon Kulüpler Kupası/Şampiyonlar Ligi’nde 499 maçla en fazla maça çıkan takım elbette ki Real Madrid, onun ardından gelen takım 400 maçla Bayern Münih. Barcelona ise Real Madrid’in 148 maç gerisinde! En fazla gol atanlar listesinin ilk 4 sırasında 2 Real Madridli var. 140 golle Cristiano Ronaldo ve 90 golle Karim Benzema. Listenin 2 numarası PSG’deki gollerini de eklediğimizde 129 gole ulaşan Messi ve 3 kulüpte 103 gol atan Lewandowski. Kupayı en fazla kazanan (5) teknik adam Carlo Ancelotti, 3 Devler Ligi’ni Real Madrid ile kazanırken 2 kez de Milan ile mutlu sona ulaşmıştı. Kimsenin o tarihe kadar iki kez arka arkaya kazanamadığı kupayı 2016-17-18’de 3 defa alan Zinedine Zidane ve Ancelotti, Real Madrid müzesine 6 Şampiyonlar Ligi kupası getirdiler. Bu kupayı 6 kez kazanan futbolcuların tamamı da Real Madrid’den. Paco Gento, Luka Modric, Carvajal, Nacho ve ikisini Bayern Münih formasıyla kazanmış Toni Kroos. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın iki kez ev sahipliği yaptığı Şampiyonlar Ligi finalinin en fazla oynandığı stadyum (7 kez) Wembley. Futbol tarihinde büyük bir trajediye adını yazdıran Brüksel’deki Heysel, Milano’daki San Siro, Viyana’da Ernst Happel, Roma Olimpiyat Stadı ve Real Madrid’in büyülü stadı Santiago Bernabeu da 5 kez finale ev sahipliği yaptılar. Eğer dün gece Real Madrid, Arsenal filelerini 3 ya da daha fazla golle havalandırmışsa bugünden not düşeyim: İngiliz ekibi 78 maçtır kalesinde 3 gol görmedi.