Kanal D‘nin heyecanla beklenen yeni dizisi Eşref Rüya’da Çağatay Ulusoy ile başrolü paylaşan Demet Özdemir‘in bölüm başı 1.5 milyon TL alacağı haberleri dolanıp duruyor.
Ben bu tür haberlere hep ihtiyatla yaklaşırım. Çoğu, set aşkları gibi düzmecedir. Maksat, dikkatleri yeni diziye odaklamaktır. Bazıları da menajerler tarafından oyuncunun kaşesini yükseltmek için servis ettiği yalan haberlerdir.
Yine de bölüm başı ücretlerde milyon liraların telaffuz edilmesi, piyasanın ne hale geldiğini göstermesi açısından ibret verici. Peki o “süper” oyuncular, bir asgari ücretlinin 5 buçuk yılda aldığı ücreti bir haftada alırken, sette kendisine çay getiren hizmetlinin yüzüne nasıl bakıyorlar acaba?
Öyle haklısın ki Deniz Uğur…
Bu köşede defalarca yazdım, “Oyuncu seçerken takipçi sayısına değil, yeteneğine ve karakter yapısına bakın” diye… Zira kerameti kendinden menkul fenomenler (!) birbiri ardına dizi ve film setlerine zıplıyor ama yapımcılar adına büyük hayal kırıklıkları yarattıkları yetmezmiş gibi ömrünü oyunculuğa adamış, eğitim almış, yetenekli ve tecrübeli oyuncuların hakkına giriyorlardı. Neden başarılı olamadıklarını ise “takipçi profiliyle izleyici profilinin birbirinden tamamen farklı insanlardan oluştuğu” şeklinde açıklamıştım.
Nitekim bu düşünceme katılan pek çok gerçek oyuncu sesini yükseltmeye başladı. Bunlardan biri de Deniz Uğur‘du. Sektörde yetenekli oyuncuların göz ardı edilmesine tepki göstererek, “Gerçekten yetenekli insanların öne çıkması lazım. Takipçi sayısı, oyunculuk başarısını göstermez” dedi.
Haydi bakalım, lütfen herkes bildiği işi yapsın…
Cim Bom niye sarışın oldu?
Fenerbahçe SK adlı hesaptan alıntılanan bir iddia sosyal medyada gezinip duruyor. Buna göre, Galatasaray‘da 8 futbolcunun birden saçlarını sarıya boyatması, sözde uyguladıkları doping ortaya çıkmasın diyeymiş. Hatta doğal sarışın Nielsen bile bu yüzden saçını sarıya boyatmış. Boyalı saçtan alınan numunelerde bu tür maddeler, yüzde 78 oranında tespit edilemiyormuş da muş, muş…
Ben dünyanın en köklü kulüplerinden birinin, yine dünya çapındaki oyuncularının böyle bir sahtekarlığa hatta “hırsızlığa” tevessül etmeyeceğinden adım gibi eminim. Beni asıl üzen, Türkiye’nin futbolda en fazla şaibe üreten ülke konumuna gelmesi. Futbolumuzun “marka değerinin” iş hanlarının çay ocaklarında dağıtılan “marka” değerine indirgenmesi canımı çok sıkıyor…
Fener’in yeni hocası Dzeko
Jose Mourinho, Fenerbahçe ile yaptığı sözleşmenin bitiş tarihini görür mü emin değilim ama bildiğim bir şey var ki o da sarı-lacivertli ekibin Mourinho’dan sonraki teknik direktörünün Edin Dzeko olduğudur.
Boşnak futbolcu, zaten çenesini tutamadığı için sezonun yarısını tribünde geçiren Mourinho’nun yerine takımı saha içinden gayet güzel yönetiyor. Hem kaptan, hem de gölge teknik direktör olarak ağırlığını herkese kabul ettirmiş. Taraftar da takım arkadaşları da onu çok seviyor. Futbol zekası ve taktik bilgisi pek çok ünlü teknik direktörden daha iyi. Diyeceğim o ki, Dzeko, Mourinho’dan sonra hocalığı rahatlıkla devralabilir. Böylece Fenerbahçe 10 yıl boyunca teknik direktör sorunu yaşamaz.
Gaf’let kürsüsü
Deprem hazırlıklarımız tam gaz devam ediyor çok şükür! Deprem Haftası kutlu olsun!
Zap’tiye
Ah be Edison, elektriğin yanında faturayı nasıl ödeyeceğimizi de icat etseydin ya!..
Ne demiş?
“Arkadaşlar size babalığı şöyle anlatabilirim: Kızım benden zürafa istese, ertesi gün yüksek tavanlı eve taşınırım ki, zürafa eve sığsın.” (Sosyal medyadan)