Bayram notları: Şımarık umut, mızmız umutsuzluk

Bayram notları: Şımarık umut, mızmız umutsuzluk
A+
A-


Bardağın dolu tarafına bakarak bilgiye, boş tarafını sorgulayarak bilgeliğe doğru yol alırız.

***

Sevgi “bilgi“den güç alır.
Aşk, “bilinmeyen“den…

***

Çocuklar sürekli hayatın anlamını sorgularlar. Fakat yetişkinlik çağı gelince bu sorgulama ısrarı söner, merak kaybolur. Bu bakımdan çocuklar yetişkinlerden daha “büyük“tür.

***

Birini beklemek, insanı kendisiyle buluşturur. Sırf bu yüzden bile beklemek güzeldir.

***

Beklemek azar azar ölmektir derler. Çok yanlış!
Kavuşmak azar azar ölmektir.

***

Artık rüyalarımda kaplan görmüyorum. Yaşlandığımdan mı? Yoksa bilinçdışım iyiden iyiye başka bir hal mi aldı?
J. L Borges’ten daha fena bir durumdayım, sanırım. O kaplanları ömrünün sonuna kadar gördü. Lakin şöyle şikayet ediyordu: “Artık kabul edilemez boyuttalar ve ömürleri çok kısa sürüyor.”

***

Ben şuyum, ben buyum…
Yahu kimsen kimsin!
Asıl şunu söyle: Nasıl birisin?
İyi misin, merhametin var mı, cömert misin?

***

İyi baba olmakla iyi insan olmak arasında dolaysız ve derin bir bağ vardır. İyi insansan iyi babasın. Gerisi boş laf.

***

Aklını projelerle bozmuş insanlara dikkat ediyor musunuz?
Uzağı görmeye yarayan gözlüklerini hiç çıkarmadıkları için burunlarının dibinde olup biteni göremiyorlar.

***

Kaybedince “hayat boşmuş” diyenlere gülüp geçiyorum…
Kazanınca böyle diyebiliyor musun? Asıl olan bu!

***

Yüksek sesli kahkahalar ne garip değil mi?
Hemen belli ediyorlar sesi kısılmış acılara maske olduklarını…

***

Şımarık umutla, mızmız umutsuzluk aynı kökten geliyor: Şimdiki zaman karşısındaki körlükten…

***

NOT:

Yarın köşemde bir günlüğüne yokum, Perşembe döneceğim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.