Aşk heyecanı; sevgi ve güvenle mutlu bir yuvaya dönüşüyor

Aşk heyecanı; sevgi ve güvenle mutlu bir yuvaya dönüşüyor
A+
A-


Ünlü şarkıcı Alişan, oyuncu eşi Buse Varol Tektaş ile Kurban Bayramı için evlerinin kapılarını GÜNAYDIN’a açtı. Evliliklerinde 7 yılı geride bırakan çift, “Aşk şekil değiştiriyor. Heyecan, tutku, çocuklarla birlikte aile olunca sevgiye, güvene, sadakate, mutlu bir yuvaya dönüşüyor” dedi

Ünlü sanatçı Alişan, oyuncu Buse Varol Tektaş ile 2018 yılında hayatını birleştirdi. Çift, mutlu birlikteliklerini Burak ve Eliz adındaki iki çocuklarıyla taçlandırdı. Evliliklerinde 7 yılı geride bırakan ünlü çift, yaşadıkları acı tatlı her olayın ilişkilerini daha çok kuvvetlendirdi.

Kurban Bayramı‘nda Alişan ve Buse Varol Tektaş çiftiyle bir araya geldik. İkisi de samimi, sıcak ve esprili. Onlarla bir araya geldiğiniz ilk dakikalarda bu kadar sevilmelerinin nedenini anlıyorsunuz. Aileye önem veren, çocuklarına saygı, sevgiyi, gelenek ve göreneklerimizi aşılamaya dikkat eden çift ile haklarında merak edilen her şeyi konuştuk.

Evliliğinizde 7. yılı geride bıraktınız. Nasıl geçti sizin için?

ALİŞAN: Çok fazla şey yaşadık. Mutlu bir düğün yaptık. Bütün dostlarımız, akrabalarımız hepsi düğündeydi. Düğünden bir buçuk iki ay sonra hamilelik haberini aldık, o da çok güzeldi. Sonra ardı ardına birçok olay yaşadık. Sevinçlerimiz de var, hüzünlerimiz de… Bence 7 yıl değil sanki 70 yıl geçmiş gibi ama şükürler olsun her şey çok güzeldi. Yaşadığımız her acı olayda biraz daha büyüdük.

Evlilik aşkı öldürüyor mu, yoksa şekil mi değiştiriyor aşk?

BUSE VAROL TEKTAŞ: Evlilik aşkı kesinlikle öldürmüyor, öyle bir şey yok. Ama tabii ki şekil değiştiriyor. İki kişi çıktığın yolda aşk, heyecan, tutku bir anda çocuklarla birlikte aile olunca sevgiye, güvene, sadakate, mutlu yuvaya dönüşüyor.

Çocuklar olduktan sonra nasıl değişti hayatınız?

B.V.T.: Çok eğlenceli ama bir o kadar da zor.

ALİŞAN: Evlendikten sonra yaptığınız tatil, iş planları, düşündükleriniz ayrı oluyor. Çocuklar olduktan sonra sanki her şey onlar içinmiş gibi oluyor. Çocuklarsız yaptığımız çok tatil yok. Zaten hemen çocuğumuz oldu. O sırada bile ileride doğacak olan çocuğun için alışveriş yapıyorsun. Hiçbir şeyi kendin için düşünmüyorsun. O yüzden çocuklardan sonra bambaşka bir dünya oluyor.

ELİZ’İN SANATA ÇOK İLGİSİ VAR

Kız çocuk babaya, erkek çocuk anneye düşkün olur derler. Sizde durum nasıl?

B.V.T.: Bizde de durum tam olarak böyle. Eliz tam bir babacı, Burak da anneci. Zaten evde de hep konuştuğumuzda Burak, ‘Erkekler annelerine, kızlar babalarına düşkün değil mi?’ diyor. Bu bir kural belki ya da bize böyle söylendiği için alışkanlık olmuş olabilir.

ALİŞAN: Ama Burak’a haksızlık etmeyelim, Eliz biraz daha babacı evet ama Burak iki tarafı da dengede tutmaya çalışıyor. Çünkü Burak Eliz’e göre biraz daha duygusal.

Anne oyuncu, baba hem şarkıcı hem oyuncu… Çocukların ilgisi var mı sanata?

ALİŞAN: Şahit olduğum şöyle bir şey var: Eliz programa daha sonra kendini youtube’da izlemek için çıkıyor. Her programa çıktıktan sonra ‘Eliz Alişan’ diye sesli komutla aratıp kendini izlemeyi seviyor. Eliz’in sanki biraz var ama Burak’ta hiç öyle bir şey yok.

B.V.T: Eliz ‘in dansa da yeteneği çok var.

ALİŞAN: Daha tabii ki çok erken. Biz onlar için tabii ki güzel bir gelecek istiyoruz. Eğitimleri için her türlü fedakarlığı yapıyoruz ama sonuçta onlar ne isterlerse onu olacaklar.

EVİN SORUMLULUĞU BUSE’DE

Ünlü olduğunuzun farkındalar mı?

B.V.T: Farkındalar. Burak, ‘Anne neden herkes sürekli sizinle fotoğraf çekiyor?’ diye küçük küçük sormaya başladı.

ALİŞAN: Eliz de öyle, hatta ben geçen gün okuluna gittiğimde pencereden onlara baktım. Arkadaşlarından biri Eliz’e ‘Baban geldi’ dedi. ‘Beni nereden tanıyorlar?’ diye sordum. Eliz, ‘Baba sen şarkıcı değil misin?’ diye cevap verdi.

Alişan Bey evde size yardımcı mı?

ALİŞAN: Güzel cevap ver. (Gülüyorlar)

B.V.T.: Yardımcı olduğu çok konu var, çocuklar konusunda özellikle gerçekten çok yardımcı. Yükümü yarıya indiriyor diyebilirim. Ama ev işlerinde öyle çok yardımı olmuyor. Bir de markette gitmeyi çok seviyor, ben de hiç sevmiyorum o konuda da bayağı yardımcı. Arada sırada kahve yapar, canı istediğinde makarna yapar. Yüzdeye vuracak olursam yüzde 70 yardımcı diyebilirim.

Ev kimden sorulur?

ALİŞAN: Eğer evin bir başkanı varsa o hanım oluyor. Ev tabii ki Buse’den soruluyor. Bu annemle babamda da böyleydi. Annem daha çok evden sorumluydu. Ben de onlardan gördüğüm için evin her türlü sorumluluğunu Buse’ye bıraktım.

Çocuklarla çok ilgileniyorsunuz. Sık sık sizi çocuklarınız, yeğenlerinizle dışarıda vakit geçirirken görüyoruz. Nasıl bir ilişki kurdunuz onlarla?

ALİŞAN: Çocuk çok seviyorum. Evlenmeden önce de böyleydi. O zamanda yeğenlerimle aynı şekilde ilgileniyordum. Benim hayatım şöyle geçiyor; programa gidiyorum, öğleden sonra geliyorum. Eliz’le Burak’la vakit geçirmeyi çok seviyorum. Haftada bir ya da iki gün mutlaka Eyşan, Ceylan ve çocuklarımla birlikte bir aktivitemiz oluyor.

Buse Hanım, çok güzel yemek yaptığınızı duyduk. Zaman zaman tarifler de veriyorsunuz…

B.V.T.: Çok seviyorum yemek yapmayı. Bana terapi gibi geliyor. Gelen misafirlerime güzel yemekler yapıp sofrayı donatmayı, fazla çeşit yapıp yedirmeyi çok seviyorum.

ALİŞAN: Her yemeği herkes yapabilir ama el lezzeti diye bir şey vardır. Eşimin el lezzeti gerçekten çok güzel. Bütün yemekleri çok güzel yapıyor ama zeytinyağlıları biraz daha iyi yapıyor. Ben et yemeklerini biraz daha fazla seviyorum. Bana özel yaptığı et yemeği var çok güzel. Bir de fırında somon. Türkiye’nin olmasa da İstanbul’un en iyi yapanı diyebilirim.

BUSE 3. ÇOCUK İÇİN BASKI YAPIYOR

Cumhurbaşkanımız nikah şahidinizdi ve size 4 çocuk öğüdü vermişti. Siz de çocukları çok seven bir aile olarak 3. çocuğu düşünüyor musunuz?

ALİŞAN: Cumhurbaşkanımız dört çocuk nasihati vermişti. Şu an bir kız bir erkek çocukla çok mutluyuz. Buse’nin üçüncü çocuk konusunda çok fazla baskısı var. Hatta geçtiğimiz bayram Cumhurbaşkanımızla telefonda bayramlaşırken Buse beni Cumhurbaşkanımıza şikâyet etti. ‘Size üç çocuk sözü vermişti ama iki çocukta kaldı’ dedi. Kısmet diyelim, biraz Burak’la Eliz büyüsün ondan sonra bakalım hayırlısı.

BAYRAM HARÇLIĞI RİTÜELDİR

Geleneklerine bağlı bir aile olarak çocuklarınıza bu alışkanlıklarınızı aşılıyor musunuz?

ALİŞAN: Çok fazla. Vatan, millet sevgisi, dini değerler aileden başlar. Biz ailemizden ne gördüysek onlara da öğretmeye çalışıyoruz.

B.V.T.: Çocuklar da bizden ne görüyorlarsa onu yapıyorlar ve bizde aile kavramını anlatıyoruz.

Bayramı nasıl geçireceksiniz? Kalabalık sofralarda ailenizle bir araya geliyor musunuz?

ALİŞAN: Sahne olmazsa tabii ki büyüklerimize gidip bayramlaşıp ondan sonra hep birlikte yazlığa geçeriz. Sahnem olursa da sonrasında bir araya geliriz.

Çocuklara el öptürüp harçlık veriyor musunuz?

Bunu bir ritüel halinde yapıyoruz. Özel bir gün olduğunu hissetsinler ve bilsinler. Büyüklerinin ellerini öpüyorlar. Geçen bayram Burak ve Eliz çok güzel bayram harçlığı topladı. Sonra o harçlıklarla kendilerine bir şeyler aldılar.

HAYATIMIZIN EN KISA DİZİSİ EN UZUN SENARYOYU VERDİ

Tanışmanız bir dizi setinde olmuştu. Sizi birlikte bir projede görür müyüz yine?

B.V.T.: Benim hayatımın en kısa dizisiydi üç bölümde bitti. Ama hayatımın en uzun senaryosunu verdi bana diyebilirim. Tekrar birlikte bir proje olur mu bilmiyorum. Alişan ister mi onu da bilmiyorum, ben istemem ama. İş ve evlilik birbirinden ayrılmalı. Bu sektörde çiftler farklı işlerde çalışınca bence çok daha sağlıklı oluyor.

ALİŞAN: Bu arada çok fazla teklif geldi, gelmeye de devam ediyor. Birlikte bir TV programı ya da dijital ortamda birtakım şeyler. Belki ileride olabilir.

Göz önünde bir çift olarak hiç zorlandınız mı?

ALİŞAN: Meslek hayatına başlayalı 28 yıl geçti. İşimizin bir parçası tanınmak. Tabii ki her gittiğimiz yerde hareketlerimize ve diyaloglarımıza dikkat ediyoruz.

Yeni bir şarkı hazırlığınız var mı?

ALİŞAN: Mustafa Topaloğlu Saygı albümü yapılıyor. O albüm için ‘Muallim’i okudum. Seneler önce yaptığım 3-4 tane şarkım da hazır.

Sizin için herkes ailemizden biri diyor…

ALİŞAN: Ne mutlu bana. Bu galiba sabah programlarından sonra olmaya başladı. Çok şükür bugüne kadar aile kurumunu korumak, ahlaklı toplum olma ve çocuk yetiştirme konularında ders niteliğinde programlar yaptık. İnşallah onlara layık bir şekilde çalışmalarıma devam edeceğim.

14 KOYUNA ÇOBANLIK YAPTIM!

Unutamadığınız bayram anınız var mı?

ALİŞAN: Biz kalabalık bir aile olduğumuz için hep büyükbaş hayvan alırdık. 14-15 yaşlarındayken kurban alımı son güne kalmıştı ve uygun bir dana bulamadık. Rahmetli dedemle gidip kurbanlık koyun satan bir yerden 14 tane koyun aldık. Ve 14 tane koyuna ben o gün çobanlık yaptım. Hepsini kamyona ben bindirdim, 14’ünü birden dedemin bahçesine indirdim. Bayram namazından sonra koyunları kesmeye başladık. Sabah 8’de başladık akşam 5’te bitti.

Buse, sen iyi harçlık toplar mıydın? Kardeşine elini öptürür müydün?

B.V.T.: Evet çok iyi harçlık toplardım. Kardeşime de el öptürüyordum, kendi harçlıklarımdan veriyordum, paylaşımcı bir ablaydım.

ALİŞAN: Tüm Müslüman alemine ve Türkiye’ye hayırlı güzel bayramlar diliyoruz, büyüklerimizin ellerinden küçüklerimizin gözlerinden öpüyoruz.

BİZİ BİRBİRİMİZE BAĞLAYAN ÇOK OLAY YAŞADIK

‘Evliliğin ilk 5 yılı kritiktir, birbirine alışmayla geçer’ derler. Sizin için nasıldı?

ALİŞAN: Öyle bir ilk beş yıl yaşadık ki kayıplar, üzüntüler, sevinçler yani her şey böyle bir aradaydı. Bizi çok daha birbirimize bağlayan sanki beş yıl değil de 15 yıl önce evlenmişiz gibi hissettiren bir sürü olay yaşadık.

B.V.T.: O kritik zamanı atlattık çok şükür.

Zor zamanların ilişkinizi, evliliğinizi daha da güçlendirdiğini düşünüyor musunuz?

ALİŞAN: Her zor zamandan sonra bir birbirimize biraz daha fazla bağlandık galiba. İnsan zor zamanlarda yanında sevdiği kişiyi arıyor. Mesela ben evli olmasaydım, dostlarım veya aile büyüklerim olacaktı yanımda. İnsan eşiyle birlikte özellikle yaşadığı zorlukların üstesinden çok daha hızlı ve güzel bir şekilde geliyor. O yüzden teşekkür ediyorum, her zor zamanımda yanımda olduğu için.

İLİŞKİMİZDE KISKANÇLIK YOK SAYGI VAR

Kıskançlık var mı?

B.V.T.: Ben hiç kıskanmam, Alişan da kıskanmaz. Çünkü zaten kıskanılacak şeyler yaptığımızı düşünmüyorum. Kendine güveni olmayan insan kıskanır. O yüzden bizim ilişkimizde kıskançlık yok, saygı var.

ALİŞAN: Sevginin içerisinde tabii ki kıskançlık olur ama bugüne kadar kıskanacağım herhangi bir hareketi, davranışı olmadı. Benimde böyle şüpheyle davranabileceği ya da kıskançlık yapabileceği bir davranışım yok. O yüzden galiba bugüne kadar ilişkimizde olmayan şey kıskançlık.

B.V.T.: Maşallah diyelim nazar değmesin.

ALİŞAN: Nazar boncuğu istiyoruz burada. (Gülüyor)

Alişan Bey sahnedeyken tüm gözler üzerinde… Çok kadın hayranı var. Bunun sizi rahatsız ettiği oluyor mu?

B.V.T.: Hiç rahatsız olmuyorum tam tersi eşimi milyonların sevmesi, beğenmesi, konserlerine gitmesi benim daha çok hoşuma gider. Bu onun başarısını gösteriyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.