Sivrisineklerle bulaşan Batı Nil Virüsü vakaları bir kez daha gündemde. Sağlık Bakanlığı, sağlık meslek örgütleri ve uzmanlar, sivrisineklerle yayılan virüse karşı vatandaşları uyararak, gerekli önlemlerin alınmasını öneriyor. Peki, Batı Nil Virüsü Türkiye’de görüldü mü? Batı nil virüsü nedir, belirtileri neler?
İlk kez 2010’da Türkiye’de de görülen Batı Nil Virüsü enfeksiyonu, bu yıl da tespit edildi. Sağlık Bakanlığı, Ağustos ayında yaptığı açıklamada altı kişiye enfeksiyonla ilgili teşhis konduğunu belirtti. Bunun ardından yeni bir resmi açıklama yapılmadı. Uzmanlar sahadan gelen bilgilere dayanarak 2024’te Türkiye genelinde çok sayıda vakanın olduğunu belirtiyor.Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu, insanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere neden olabilen, insanlara sıklıkla enfekte sivrisineklerin sokması ile bulaşan viral bir hastalıktır.Hastalığın etkeni Flaviviridae ailesinin Flaviviruscinsinde yer alan bir RNA virüsüdür. Batı Nil Virüsü (BNV)nün yaşam döngüsünde, yabani kuşlar ana konaktır. Kuşlardan kan emen sivrisinekler, hastalık etkenini insanlara, bazı memelilere (at gibi) ve yabani kuşlara taşırlar. Ancak insanlarda ve atlarda enfeksiyon düşük viremi ile seyrettiğinden bunlar diğer sivrisinekleri enfekte edemez, dolayısı ile kazara döngüye girerler ve son konak olurlar.BNV ilk olarak 1937 yılında Uganda’da Batı Nil bölgesinde bir kadında izole edilmiştir. Kuşlarda (kargalar ve güvercinler), ilk defa 1953 yılında Nil Deltasında tanımlanmıştır.Hastalığa yönelik insan enfeksiyonları, dünya genelinde birçok ülkede 50 yıldan daha uzun süredir görülmektedir. Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülür. 2018 yılında Avrupa Bölgesinde ve komşu ülkelerinde vaka sayılarında artışlar görüldüğü bildirilmektedir.Batı Nil Virüsü Enfeksiyonun inkübasyon süresi 3-14 gündür. Hastalık belirtileri olarak ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali, koma görülebilirkennadiren ölüm görülür. Nörolojik hastalık ve ölüm yaşlı hastalarda daha sık görülmektedir.Tedavisi, destek tedavisi şeklinde olup hastalık belirtilerine yöneliktir. Hastalığı önlemeye yönelik insanlar için aşı bulunmamaktadır.Hastalığın insandan insana direk ya da temasla geçişi yoktur.Hastalıktan Korunmak İçin;Sivrisinek sokmalarına karşı önlem alınmalıdır:Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanda fazla kalınmamalı, kalınması halinde kapalı giysiler giyilmeli,Pencerelere ve kapılara sineklik takılmalı,Özellikle sineklerin çok olduğu dönemlerde cibinlik kullanılmalı,Kapalı ortamlarda, hava dolaşımı yaratacak vantilatör, klima gibi cihazlar kullanılmalıdır.Sivrisinek üreme alanları yok edilmelidir:Lastik tekerlek içleri, teneke kutular, boş saksılar, su varilleri gibi sivrisineklerin kolay üreyebildiği yerlerde su birikmesi önlenmeli ve bakımı sağlanmalı,Suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki sular boşaltılmalı, kullanılmadığında ters çevrilmeli,Hayvan sulukları ve yalakları düzenli olarak temizlenmeli, içindeki sular haftada en az üç kez değiştirilmeli,Açık foseptik çukurlar kapatılmalıdır.Evlerin yakınındaki küçük su birikintileri kurutulmalıdır.
Sert ve keskin bir aroması olan çörekotu yağı ve çörek otu; vücuda olan faydalarıyla dikkat çekiyor. Kış mevsimi geldiğinde çörekotu yağına talep artıyor. Genellikle gripten korunmak isteyenlerin tercihi oluyor. Soğuk havalarda gripten korunmak isteyenle soluğu aktarda alıyor. Eskişehir’de çörekotu yağı üreticiliği yapan Selim Yalçıner, kışın gelmesi ile birlikte vatandaşların gripten...
KAN ŞEKERİ SEVİYELERİNİ DÜZENLER Keten tohumundaki çözünür lif, karbonhidratların sindirimini ve emilimini yavaşlatarak kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olur. Bu, keten tohumunu diyabetli kişiler veya bu durumu geliştirme riski taşıyan kişiler için özellikle yararlı hale getirir. Düzenli tüketim insülin duyarlılığını iyileştirebilir ve kan şekerindeki ani yükselmeleri veya düşüşleri önleyebilir. BAĞIŞIKLIĞI...
Sivilceler genellikle ergenlik çağında görülse de yetişkinlik döneminde de karşılaşılan bir cilt problemidir. Sağlıksız beslenme, yanlış cilt bakımı, hormonol değişimler ya da stres sivilceleri tetikleyen etkenler arasında yer alır. Yüzünüzdeki sivilceleri sıkmak basit bir çözüm gibi görünebilir ancak uzmanlar bu konuda uyarıyor. Çünkü “ölüm üçgeni” denilen bu bölgedeki sivilcelerin sıkılması...
4. OOLONG ÇAYI Oolong çayı, güçlü aroması ve yağ yakma yetenekleri nedeniyle en iyi kış çayları arasındadır. Vücut yağını azalttığı ve metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir, bu da obezite riskini azaltabilir ve kilo kaybına yardımcı olabilir. Çalışmalar, oolong çayının yağ yakımını artırabileceğini göstermektedir.
ZENCEFİL Zencefil, köri, çorba, çay ve kurabiye gibi çeşitli tariflerde kullanılır. İltihap önleyici özellikleriyle bilinen zencefil, kardiyovasküler sağlığa da fayda sağlayabilir. Bazı çalışmalar, LDL kolesterolü azaltabileceğini ve genel lipid profillerini iyileştirebileceğini öne sürüyor. Current Pharmaceutical Design’da yayınlanan bir çalışma, zencefil tozunun günlük alımının LDL kolesterolü önemli ölçüde düşürebileceğini gösteriyor, ancak...
Meyve yarasa kolonilerinin yaşadığı madenlere veya mağaralara uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanan yarasa-insan bulaşma riskini azaltmak için buraları ziyaret edecek veya buralarda çalışacak kişiler tarafından eldiven ve diğer uygun koruyucu giysileri (maskeler dahil) giymek, Salgınlar sırasında tüm hayvansal ürünleri tüketilmeden önce iyice pişirmek, Enfekte hastalarla, özellikle vücut sıvılarıyla doğrudan veya...