Ünlü sanatçı Gülden Karaböcek, GÜNAYDIN’a çok özel açıklamalarda bulundu. “İçimde çok şey yaşadım ama hep sustum” diyen Karaböcek, bunları ne dostlarıyla ne de basınla paylaştığını söyledi. Ablası Neşe Karaböcek‘in oğlunun cenazesine gitmek istediğini, ancak ablasının bir röportajında “Yüzünü görmek istemiyorum, içim kaldırmıyor” dediği için gitmediğini de itiraf etti.
Müzisyen bir aileden geliyorsunuz…
Evet. Babam müziğe çok ilgisi olan biriydi. Annem de öyle. Ama annemin içinde ukde kalmış. Bundan dolayı da annem önce Neşe ablamın büyüğü olan Tezcan ablamla sahneye çıkardı. Tezcan ablam evlenince Neşe ablam tek çıkmaya başladı. Abim de Neşe ablamın sahnesinde bateri çalıyordu. Sonra da annem benim müziğe başlamama vesile oldu. “Sesin çok güzel, sahneye çıkmalısın” diye annem beni teşvik etti. Daha çocuk yaşımda sahneye çıkmaya başladım. Ben hiçbir zaman ablama rakip olarak müziğe başlamadım. Kimse kimseye rakip olamaz, herkes kendi yolunda gider.
Neşe Karaböcek’in sanatçı kimliği için neler söylemek istersiniz?
Ablamın sesi çok güzel. Altın bülbüldür. Gırtlak nağmeleri, tonu, sesi çok güzel. Böyle bir ses ne Türkiye’de ne dünyada var.
Çocuk yaşta sahnede olmak nasıldı?
Çocukluğumu yaşayamadım. Hiçbir konuda yaşayamadım ki… Sesim güzel diye 14 yaşımda sahne almaya başladım.
BENİM PİŞMANLIĞIM YOK
Ablanızla yaşadıklarınızdan dolayı bir dönem kendisini suçladınız. Peki siz yaşadıklarınızdan dolayı pişman mısınız?
Benim pişmanlığım yok. Bir insan bilerek bir şey yaparsa pişman olur. Benim pişman olacağım bir şey yok. Buna kader mi dersiniz, imtihan mı bilmiyorum ama başıma geldi işte… İçimde çok şey yaşadım. Ama bunu kimseyle paylaşmadım. Ne dostlarımla ne basınla. Bir yerden sonra da gerçeği anlatmak yerine sustum.
Ablanızı en son gördünüz?
Annemin cenazesinde gördüm. Akrabalarımız bizi çok barıştırmak istedi. Cenazede birbirimize sarıldık da. Rahmetli oğlu Hasan’ı da orada görmüştüm.
Ablanızı oğlunu kaybedince aradınız mı?
Hayır. Cenazeye gitmek istedim aslında. Ama ablam bir röportajında “Yüzünü görmek istemiyorum, içim kaldırmıyor” dedi. Bunu da bildiğim için şimdi cenazeye gidersem orada ters bir şey olur diye düşünerek gitmedim. Ama oğlunu kaybettiğini duyunca çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
Neşe Karaböcek’in oğluyla sizin oğlunuz kardeş… Görüşüyorlar mı?
İki kardeş görüşüyorlar tabii. Hatta Hasan’ın öldüğünü ilk oğlumdan öğrendim. Çok üzüldüm. Annemin cenaze evine gittiğimde odadan çıkıp bana bakmıştı.
ÇOK ZOR ŞEYLER YAŞADIM
Siz “Evlenmek zorunda kaldım” demiştiniz. Neden eniştenizle evlenmek zorunda hissettiniz?
Sahipsiz kaldım çünkü. O dönem yanımda kimse yoktu. Çok zor şeyler yaşadım. Hem de çok küçük yaşlardan itibaren. 11 yaşımdan beri beni taciz etti eniştem. Ablama söylemeyeyim diye beni korkutuyordu. Ablama da sanki ben ona meyil ediyormuşum gibi yansıttı. Ablama söyleyemiyordum, çok korkuyordum, ortalık birbirine girer diye. İki kardeşi birbirinden ayırdı. Aileme de söylemedim. Olan bana oldu. Onun da yaşattıkları yanına kaldı. Hem ablam üzerinden sonra da benim üzerimden çok paralar kazandı.
ABLAMLA BARIŞIRIM ÖLÜMLÜ DÜNYA!
Ablanızla barışır mısınız?
Barışırım, ölümlü dünya. O adım atarsa ben de atarım. Ablamın bilmediği şeyler var. Onları anlatmak isterim.
Helalleşmek ister misiniz?
Tabii. Ben herkesle helalleşmek isterim. En başta da ablamla.
MADDİ ZORLUK YAŞADIĞIM İÇİN BU YAŞTA SAHNEDEYİM
Müziğe ara verdiğiniz için maddi olarak zorlandığınız dönemler oldu mu?
Oldu tabii. Maddi olarak zorluk çok yaşadım. Zaten zorluk yaşadığım için bu yaşımda sahneye çıkmaya başladım yeniden. Ben plaklarımdan, albümlerimden, şarkılarımdan hakkımı alamadım. Hakkımı çok yediler. İlk eşim de bana maddi olarak bana hiçbir şey vermedi. Ondan kurtulmak için maddi olarak hakkımı da savunamadım. İlk eşim benim sahneye çıkmamı da engelledi. Benim para kazanmamı zaten istemiyordu. Para kazanırsam onu boşayacağımı biliyordu. 7 yıl evli kaldım, oğlumun da velayetini aldı. Çocuğumu bana göstermedi. Polis zoruyla eve gidip görüyordum. Boşandığımda 4 yaşıdaydı oğlum. ‘Annen seni bıraktı gitti. Arayıp sormuyor’ demişler. Halbuki ne gösteriyorlardı ne de telefonla konuşturuyorlardı. Bana her konuda zorluk yaşattı.
‘DİLEK TAŞI’ KARİYERİMİN DÖNÜM NOKTASI
‘Dilek Taşı’, ‘Sürünüyorum’ gibi unutulmaz şarkılara imza attınız. Sanat yaşamınıza dair neler söylemek istersiniz?
Plaklarım, şarkılarım unutulmadı. Şarkılarım radyolarda çalmaya devam etti, müziğe ara verdiğim dönemde de. ‘Dilek Taşı’ benim sanat yaşamımın dönüm noktasıdır. İlk filmim için besteledim bu şarkıyı. O dönemler Hulki Saner ünlü sanatçılara film için şarkı yapıyordu. Mesela Emel Sayın’ın Feride filmi için de şarkı yapmışlar. Benden de böyle bir şey istedi. O dönemde ‘Dilek Taşı’ için önce söz yazıldı. Bir çok kişi söz yazdı, ben de arasından Ali Tekintüre’nin sözlerini okuyunca, bana ilham geldi. Ve ‘Dilek Taşı’nın bestesini gitarla yaptım. Hatta Hulki Bey ve Orhan Elmas eve gelip, besteyi dinleyince çok beğendiler. ‘Bu şarkı Türkiye’yi sallayacak’ dedi Hulki Bey ve dediği gibi de oldu. Bu şarkıdan önce de şarkılarım dinleniyordu ama Dilek Taşı kariyerim içim dönüm noktasıdır. Şarkım şimdi Fransızca olarak yorumlandı. Şarkı Tallisker tarafından seslendirildi. Beni Paris’e davet etti. Ben de kendisini buraya çağırmak istiyorum. O Fransızca okusun, ben de Türkçe okuyup sahne şovu yapmak istiyorum.
KIZIM DA MÜZİĞİYLE KENDİ YOLUNDA İLERLİYOR
Yeni projeniz var mı?
Evet. Yeni şarkılarım var. Onları sevenlerimle buluşturmak istiyorum. Bir de konser programın var.
Kızınız Nur da müzikle ilgileniyor değil mi?
Evet. Kızım aslında sahne sanatları okudu. Müzikle alakası yoktu aslında. Kızımın doğum gününde onu sahneye konuk aldım ve her şey ondan sonra başladı. Çok güzel bir sesi var. Nur, şimdi müziğiyle kendi yolunda ilerliyor.