ABD, Türkiye-İsrail savaşını ister mi?

ABD, Türkiye-İsrail savaşını ister mi?
A+
A-


Newsweek’in son kapağında, “Suriye’de İsrail ile Türkiye arasında tehlikeli bir rekabet tırmanıyor” analizi yer alıyor.

Patronların savaş tamtamları çaldığını söyleyenler var. Doğrudur. Ama gerçek de bu.

Trump’ın seçilmesiyle birlikte ABD’nin Suriye politikası kökten değişti. Suriye devrimini tetikleyen bu gelişme, İran’ın ve Rusya’nın da bölgeden çekilmesiyle sonuçlandı. TSK karşısında kalkanını yitiren YPG’nin gardı düştü.

Güneydeki 911 kilometrelik sınırını güvence altına alan Türkiye’nin Suriye’deki nüfuz alanı hızla genişliyor.

“Anadolu’nun savunması Gazze’den başlar” perspektifine sahip olan Ankara’nın bu başarısının, soykırımcı Netanyahu’nun uykularını kaçırmaması imkânsız.

Zira artık sahada aracılar yok.

Bir sıcak çatışma hâlinde Türk ve İsrail askeri doğrudan karşı karşıya kalacak. İsrail güçlerinin, ABD Başkanı Trump’ın “Savaşlarda yıpranmamış çok güçlü ve etkili bir ordu” diye tarif ettiği TSK karşısında şansı olmadığı malum.

Bu yüzden Golan tepelerindeki işgaliyle yetinmeyen Netanyahu, Suriye’nin iç kesimlerinde, Türkiye’nin etkin olduğu noktalarda provokatif operasyonlara soyunuyor. Ateşle oynuyor.

“Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Bunu söyleyen kimseyi duymamışsınızdır ama bu böyle” diyen Trump’ın fikrini değiştirmeye çalışıyor.

Ne var ki gümrük vergileriyle tüm dünyaya adeta savaş açan Trump’ın Suriye’de heba edecek enerjisi yok. İran’a yönelik politikaları için de İsrail’den çok Türkiye’nin desteğine ihtiyacı var.

Tıpkı İsrail’in, ana muhalefet partisinin öncülük ettiği iç cepheye yönelik son günlerdeki taarruzlarına, sabotaj niteliğindeki kampanyalarına ihtiyacı olduğu gibi.

***

ÖZGÜR BEY, MAŞALLAH NEREYE ELİNİZİ ATSANIZ…

Türk mallarına boykot kararı alıp çarşambayı “bereketli cuma”ya çeviren Özgür Özel, “Fenerbahçe-Galatasaray maçını ATV’den izlemeyin” deyince de kanalın reytinglerini patlattı.

ATV’de yayınlanan derbi, tüm reyting kategorilerinde birinci oldu. Maç, total ve AB kategorisinde yüzde 20’nin üzerinde reyting aldı. Reklam verenlerin daha çok önemsediği ABC kategorisinde ise yüzde 22’nin üzerinde bir reyting oranı gerçekleşti.

Özgür Bey, boykot listesine girmek isteyen kanallar, markalar olduğunu duyuyorum. CHP Genel Merkezi’ne mi başvurmalılar yoksa doğrudan size mi?

***

KEMAL BEY BİRAZ AÇAR MISINIZ?

Cumhuriyet yazarı Yalçın Doğan’ın “Kılıçdaroğlu’nu aday gösteren CHP’liler partiden ihraç edilsin” önerisi, muhalefet cephesinde yükselen faşizmi çok iyi tarif ediyor.

Gazetecilerinin hâli buysa, partinin içini siz düşünün.

Tehditlere dayanamayan Kılıçdaroğlu da dün sosyal medya hesabından, “Partimizin bu hafta sonu yapacağı olağanüstü kurultayında genel başkan adayı olmayacağım. Aday olmam için imza toplayan, ısrar eden ve çalışan bütün kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

“Aday olmama kararımın nedeni; ‘Aday olursan yüzüne tükürürler’ diyen siyasetçilerin tehditleri değildir; çünkü çalanların yüzüne tükürülür ve ben çalmadım” şeklindeki sözleri de manidardı.

Kemal Bey, sizce kurultayı çalanlara mı sesleniyor yoksa kurultayı çalmak için çalanlara mı?

***

RAHAT, HAZIR OL, TEPKİ VER

Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan İmamoğlu’na destek vermeyen ünlülere yönelik linç kampanyası son hız devam ediyor.

Tek elden çıkmış metinleri okuyup sosyal medya hesabından paylaşmayanlar ihanetle suçlanıyor. Adları listelere yazılı hedef gösteriliyorlar.

Dün de günün şanslısı Yılmaz Erdoğan’dı.

Tekmil verip tepki vermeyen Yılmaz Erdoğan, Kürtlüğünden girip teröristliğinden çıkan bu faşist güruh karşısında ne kadar dayanabilir bilemiyorum. İşi kolay değil. Her yerde hakkında itibar suikastları yapılıyor. Ama faşizme teslimiyetin bir sanatçı için çıkmaz sokak olduğu ortada.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Melih Altınok | ABD, Türkiye-İsrail savaşını ister mi?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.