‘Özcan milyonlar kazanıyor bana aylık sadece 20 bin lira veriyor’

‘Özcan milyonlar kazanıyor bana aylık sadece 20 bin lira veriyor’
A+
A-


Türkiye aylardır Özcan Deniz’in ailesiyle yaşadığı kavgayı konuşuyor. Ünlü şarkıcının annesi Kadriye Deniz, kavganın perde arkasında yaşananları ilk kez GÜNAYDIN’a anlattı. “Ben çocuklarımı böyle yetiştirmedim” diyen Kadriye Deniz, oğlu Özcan Deniz’e de maddi yardım konusunda kendisine cimri davrandığı için sitem etti

OĞLUNUZ ÖZCAN DENİZ İLE ARANIZ NASIL. SİZE YARDIM EDİYOR MU?

Özcan röportajlarında ‘evlendim, musluğu kestim bundan dolayı böyle yapıyorlar’ diyor. Soruyorum Özcan’a hangi musluğu kestin. Ben hep mütevazı yaşadım. Benim bugüne kadar ne şöförüm ne de yardımcı oldu. Hiçbir zaman marka kıyafet bile giymedim. Gezmedim, dışarılarda yemedim. Beni insanlara musluğu kestim diyerek ona saldırdığımızı nasıl anlatabilir? Özcan kendine gel.. Ayda 20 bin Tl para veriyor sadece.

Milyonlar kazanıyor ama bana biçtiği değer 20 Bin Tl. Yalvardım, bana 20 Bin TL’den fazla göndermedi. İşin üzücü tarafı da beni şoförüne yalvarttı ama yine de daha fazlasını göndermedi. Sigortam da yok ilaçlarını para vererek alıyorum. Beni evden kovunca da kiraya çıktım. Eski bir eve çıktım. Evin içinde eşyam bile yoktu. Özcan, Samar’ın ailesine sıfır mobilya alırken, ben taşındığım eve 2. el mobilya aldım. Evi tek başıma sildim, süpürdüm, temizledim. 70 yaşındayım. Bel fıtığım var, o halde tek başıma evimi temizledim. Özcan’ın da Ercan’ın da evlerinde yatılı kadın var. Ben defalarca yanıma yardımcı bir kadın alın dedim. Almadılar. Şimdi Aydın‘a yerleştim. Keşke kendi kazancım olsaydı da bu duruma düşmeseydim. Eğer onun parasına göz dikseydim, hiç evlen diye baskı yapmazdım. Musluğu kestim diyor ama dün ne veriyorsa bugün de aynı parayı veriyor.

BEN ÖLMEDEN OĞULLARIMIN BARIŞMASINI İSTİYORUM

Özcan Deniz ve Ercan Deniz mahkemelik oldu. İki oğlunuzun bu duruma gelmesine dair neler söylemek istersiniz?

Her şeyi beklerdim de çocuklarımın birbirleriyle mahkemelik olacağını beklemezdim. Hiç aklıma gelmezdi böyle bir şeyin yaşanacağı… Ben Özcan’la da Ercan’la da gurur duydum hep. Ama şan, şöhret, para için değil, bugünlere tırnaklarıyla birlikte geldikleri ve birbirlerini koruyup kolladıkları, sevip saydıkları için. Şimdi ise ikisine de çok kızıyorum, içim acıyor benim, kendilerini ve ailemizi bu duruma düşürdükleri için. Ben çocuklarımı böyle yetiştirmedim. Eğer ben ölmeden barışmazlarsa, vasiyetimdir mezarıma gelmesinler. Yaklaşık dört yıldır biz bu haldeyiz, bu savaşın içindeyiz. Özcan basına çıkıp ‘Ailemi sildim, annemi sildim, onlar nankör ve hain’ demeseydi kimse konuşmazdı bu konuları. Aile içinde hallolur kapanır giderdi. Ama artık gücüm kalmadı, sağlığım iyi değil. Özcan ve Ercan’a yalvarıyorum herkes birbirlerine haklarını versin, düşman olmasınlar ve bu mesele kapansın. Ailemizin bu hale gelmesine çok üzülüyorum. Cumhurbaşkanımıza da seslenmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, benim iki oğlumun durumları televizyonlara kadar taşındı. Benim artık gücüm kalmadı. Sizden rica ediyorum, bir baba olarak, büyük olarak lütfen iki oğlumu barıştırın.

KIŞIN ORTASINDA EVSİZ BIRAKILDIM

Siz Özcan Deniz’in bir daha evlenmesini istemiyor muydunuz?

Ben Özcan’ın evlenmesi çocuk sahibi olması için yıllarca dua ettim. Bir keresinde bana gelmişti, ben ona sitem etmiştim artık bana tek başına değil, gelinimle torununla gel diye. Bu kadar dua etmiş biri olarak, neden evlenmesini istemeyeyim ki? Ben ve Ercan olmasaydı nikah olmazdı çünkü Özcan evlenmek istemiyordu. Bundan dolayı Feyza’nın ahını almadım. Yurda’nın işyeri açılışına gittiğimde orada kameralar etrafımı sardı, ‘Oğlunuzun kız arkadaşı ile evlenmesini istiyor musunuz?’ diye sordular. Ben de ‘hayır’ dedim. Çünkü içimde yara vardı. Beni ve Yurda’yı evden kovmuş, torunumun yanında kızımı dövmüş, kapının önüne konmuştuk. Kışın ortasında evsiz kaldım ve eşyasız bir eve çıkmak zorunda kalmıştım. Ve tartışmanın olduğu günden sonra beni ve kızımı ne aradı, ne sordu. Merak bile etmedi ne haldeyiz diye.

BORÇ PARA ALIP SAMAR’A KOLYE TAKTIM

Torunuma bakmak için gittiğim eve oğlum bana sormadan kız arkadaşını getiriyor, onu eve yerleştiriyor. Sonra da beni evden attırıyor. Siz olsanız böyle yapılmış bir evliliğe onay verir miydiniz?

Tüm bunlara rağmen, Özcan benim gönlümü ve onayımı almadan evlendi. Ve ben bunu duyunca gözyaşlarına boğuldum. Halbuki her şeye rağmen beni çağırsaydı bu nikaha giderdim. Nikahtan bir süre sonra Özcan bana eşini getirmek istedi. Ben de ailemize girsin diyerek kabul ettim. Komşumdan borç alarak Samar’a pırlanta kolye aldım. Özcan ile eve geldiler. İkisi de elimi öptü. ‘Allah mutlu etsin’ dedim. Fakat Özcan o röportajın acısını benden sürekli çıkardı. Özcan bana ‘Samar’dan ve ailesinden özür dileyeceksin’ dedi. Ve Samar’a açtığı moda evinin benim yüzünden battığını söyledi. Yine beni suçladı ve baskı yaptı. Ben de bunu kabul etmeyince oğlum yine bana mesafe koydu.

SAMAR‘I BAŞINA TAÇ YAPTI, BİZİ TERLİK YERİNE BİLE KOYMUYOR

Torununuz Kuzey’i görüyor musunuz?

Özcan bana Kuzey’i bir yıldır göstermiyor. Özcan beni telefonundan engellediği için şoförü üzerinden haber gönderdim. Ama Kuzey’i bana göstermedi. Kuzey zaten anne ile babasının boşanma döneminde çok üzüldü. Kuzey Özcan’ın yakasına yapışıyordu ‘Baba beni anneme verme’ diye. Kuzey çok acı çekti, uzun zamandır göremiyorum. Oğlum Özcan’ı da tanıyamıyorum artık. Özcan verdiği röportajda ‘Samar beni bana tanıttı. 30 sene yaşamamışım. Samar’dan sonra Özcan Deniz oldum’ diyor. Sanki daha önce hiç yaşamamış gibi konuşuyor. Aynı röportajda ‘Samar için her şeyi yaparım. Annemi de reddederim, abimi de’ diyor. Samar’ı kafasına taç yaptı, bizi terlik yerine bile koymuyor. Ben buna çok üzülüyorum. Ne yaptık biz sana? Bizim de bir gururumuz var. Özcan Türk halkının önünde bizi çok eziyor. Herkes bana onun sosyal medyadan yazdıklarını soruyor. Özcan bizi ezmekten artık vazgeçsin. Bir anne çocuğun hep iyi olmasını ister. Onun mutluluğu benim de mutluluğum. Ne yazık ki son 4 yıldır tanımadığım bir Özcan var karşımda. Biz ne olursak olalım, onun ailesiyiz. Ben onun annesiyim. 15 yaşına kadar Özcan’a ben baktım.

EVDE ÖLSEM KİMSENİN HABERİ OLMAZ

Neden Aydın’a taşındınız?

İstanbul’da kiraya çıktığım ev, yokuştu. markete giderken çok fena düştüm merdivenden. 15 gün hareket edemedim, sağ kolum tutmadı. Çocuklarım düştüğümü duydu ama arayıp sormadılar. Ben de yemek yapamadığım için Özcan’ın şoförünü aradım bana yemek getirsin diye. Bana yemeği getirdiğinde Özcan da arabada bekliyormuş. Arabada bekledi, evime beni görmeye gelmedi bile. 7 ay boyunca kapımı çalan olmadı. Çocuklarım evime gelmedi. O evde ölsem, günler sonra anlaşılırdı öldüğüm.

Bayramlarda kapımı çalan yoktu. Ağlıyordum hep. Ben onları bırakmadım, onlar beni bıraktı. İstanbul’a çok kar yağdı. Ben o karda markete bile gidemedim. Torunumu aradım, o bana yiyecek getirdi. Bundan sonra kendi kendime düşündüm, ‘benim burada ne işim var? Çocuklarım ilgilenmiyorsa niye İstanbul’da kalayım? dedim. Yurda’nın yanına gittim Aydın’a, orada taşınmaya karar verdim. Bu yaşıma kadar 25 yıl kocama emek verdim, 50 yıl çocuklarım için emek verdim. Gitti hepsi boş. Artık kendim için yaşayacağım diyerek Aydın’a yerleşmeye karar verdim.

Çünkü Aydın bildiğim bir şehir, tanıdıklarım ve kızım da burada. Ve burada markete rahat gidiyorum, bir şey olsa ilgilenecek insan da var. Buraya eşyasız geldim sayılır. Ercan dışındaki çocuklarım biliyordu taşınacağımı ama ‘Niye gidiyorsun?’ diyen bile olmadı. Ercan geliyor yanıma. Ben çocuklarımı bir odaya sığdırıp büyüttüm ama onların saraylarına giremedim. Aydın’daki evimde eşyasız kaldım. Özcan’ın şoförüne mesaj çektim, ‘Evimde eşyam yok” diye ama Özcan bana yardım etmedi.

ÖZCAN BENİ ENGELLEDİ ONUNLA KONUŞAMIYORUM

Özcan beyle konuşmaya çalıştınız mı?

Beni engellemeden önce sesli mesaj çekiyordum. En son Ercan’la villa tartışmasından dolayı Özcan’a sesli mesaj atmıştım. ‘Oğlum yapmayın, villa yüzünden kavga etmeyin.’ dedim. O günden sonra beni engelledi. Ercan Özcan’la eski günlerini çok özlemiş. Ercan barışmaya daha yakın ama Özcan adım atmıyor. Özcan’ın evine oğullarımı barıştırmak için bayramda Özcan’ın amcasıyla birlikte gittik ama kapıyı Samar açmadı. Son olarak şunu söylemek istiyorum, Ercan da Özcan da artık birbirini karalamasın. Sibel de aradan çıksın, iki abisinin de onda hakkı var, tarafsız kalsın ve kendi işine baksın. Zaten Sibel’in sosyal medya paylaşımları yüzünden olaylar büyüdü. Özcan sürekli uzaklaştırma kararı almasın. Ercan da kendi villasına girebilsin. Çünkü Özcan bu uzaklaştırmayı can güvenliğinden dolayı değil, Ercan villasına gidemesin diye alıyor. Özcan da abim yasaklı madde kullanıyor, abim dolandırıcı diyor. Niye bunu yapıyorsun? Madem abin dolandırıcı, yasaklı madde kullanıyor, sen 40 sene neden birlikte çalıştın? Siz kardeşsiniz. Olmaz böyle bir şey. Özcan para kazanırken, Ercan evini geçindirmeye çalışıyor. Ercan’ın bu olaylardan dolayı iş hayatı zora girdi. Bundan dolayı da sinirleri bozuldu. 30 yıldır Özcan’la iş ilişkisi bıçak gibi kesildi.

KAVGANIN ÇIKIŞ NEDENİ ÜÇ VİLLA

Çocuklarınızı çok zorluklarla büyüttünüz değil mi?

Tek başıma büyüttüm. Eşim, çocuklarına hiç babalık yapmadı, bana da kocalık yapmadı. Ben yıllarca tarlada çalıştım, evime ekmek götürdüm. Ercan da tüm kardeşlerine babalık yaptı. Şimdi Sibel çıkmış abisine çok ağır laflar söylüyor. Melek ve Sibel iki kardeş arasına girdi. Benim iki kızım da haksız. Şirketin imza yetkisi Melek’teydi. Melek üç villanın oturma hakkını Özcan’a verdi. Ercan’ın villasının oturma hakkını da verdi. Zaten kavga burada çıkıyor. Özcan bir tanesinde oturuyor zaten, diğerine de Samar’ın ailesini yerleştirmek istedi. Tam bu dönemde iki oğlumun eşleri de birbirleriyle anlaşamamaya başladı. Ve Özcan ile Samar, Ercan’ın oraya yerleşmesini istemedi. Ercan’dan üç villayı da kendisine vermesini istedi. Ercan vermeyince de Melek’ten oturma hakkını gizlice aldı. Ercan bunu öğrenince sinirlendi. Kavganın ana sebebi bu; olay mahkemeye taşındı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.