Kalan şekerleri afiyetle yiyin! – YÜKSEL AYTUĞ

Bugünkü mektup, ünlü aktör Anthony Hopkins‘ten. “Hayatın anlamını” aramaktan yorgun düşenlere gelsin:

“Yaşadığımdan daha az yaşayacağımı biliyorum. Kendimi bir kutu çikolata almış bir çocuk gibi hissediyorum. Fazla kalmadığını görünce özel bir lezzetle yemeye başlar. Bitmek bilmeyen kamu hukuku konferansları için vaktim yok, hiçbir şey değişmeyecek. Ve yaşlarına göre davranmayan aptallarla tartışmak istemiyorum. Ve gri ile dövüşecek zaman yok. Egoların şiştiği toplantılara katılmıyorum ve manipülatörlere tahammül edemiyorum. İşlerini, yeteneklerini ve başarılarını elinden almaya, en yetenekli kişilere iftira atmaya çalışan kıskanç insanlardan rahatsızım.

Başlıkları tartışmak için çok az zamanım var:

Ruhumun acelesi var. Kutuda çok az şeker kaldı. İnsanlarla ilgileniyorum. Hatalarına gülen insanlar başarılı olanlar, mesleğini anlayanlar ve sorumluluktan kaçmayanlardır. İnsan onurunu savunan ve doğrunun, adaletin tarafında olmak isteyen. Hayat bunun için var. Etrafımda başkalarının kalbine dokunmayı bilen insanlarla olmak istiyorum. Kaderin darbeleri aracılığıyla ayağa kalkmayı ve ruhun yumuşaklığını korumayı bilen kişi.

Evet acelem var. Sadece olgunluğun verebileceği yoğunlukta yaşamak için acelem var. Kalan tüm tatlıları yiyeceğim, daha önce yediklerimden daha lezzetli olacaklar. Hedefim kendimle, sevdiklerimle ve vicdanımla uyum içinde sona ulaşmak.

İki hayatım olduğunu sanıyordum ama sadece bir tane çıktı ve onu onurlu bir şekilde yaşamak lazım.”

Kendi ayağımıza sıkıyoruz

Marmaris‘te ikamet eden değerli okurum Muharrem Akduman’ın önemli saptaması:

“Birkaç yıldır hissettiğim bir durum var ama bu yıl tamamen meydana çıktı… Oteller yabancı turistlerle dolu ama maalesef bu turistler buradan alışveriş yapmıyor, burada restoranlara gitmiyor. Peki nereye gidiyor? Tabii ki Rodos‘a… Katamaran günde 3 sefer yapıyor ve her sefer 500 kişiyi götürüyor. Sebep, bizim esnafın fiyatları yükseltmesi… Rodos’ta 2 kişilik et veya balık, içki, tatlı dahil mükemmel bir masaya ödediğimiz rakam 70 Euro’yu (3150 TL) geçmezken, burada aynı ürünleri tükettiğinizde ödeyeceğiniz rakam 300-350 Euro… (13.500 TL.) Adamlar aptal değil.”

YAZAR NOTU: İnternette hangi sahil kasabamızdan hangi Yunan adasına nasıl ve kaç paraya ulaşabileceğinizle ilgili paylaşımlar yapılıyor. Meğer boşuna değilmiş.

HAFTANIN ŞİİRİ

LADES

Sanki lades tutuşmuşuz yıllar öncesinden

Kalplerimiz görünmez bir pranga altında

Diyorsun ki al hasretim senin olsun

Unutmadım, aklımda

Tavuk kemiğine yok ki hacet

Zaten kaderim çatal, bahtım yol ayrımında

Boşuna burnuma sokma şu ihaneti

Unutmadım, aklımda

Sen ciğerimde közden damga

Mermi çekirdeği gibi acıtırken bağrımda

Boşuna unutturmaya çalışma

Unutmadım, aklımda

Nazım’ın diktiği ceviz ağacıyım

Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında

Bana boşuna şiirler derme

Unutmadım, aklımda

Yüksel Aytuğ – 2025

Gaf’let kürsüsü

CHP Sakarya İl Başkanlığı, Atatürk posterinin üstünü Ekrem İmamoğlu afişiyle kapatmasın mı?

Zap’tiye

İstanbul’un trafik “sıkışıklığına” köklü çözüm…

Ne demiş?

Değerli dostum ve meslektaşım Tansu Sarı’dan bir not daha: “Biz ne zaman eleştirsek Juventus gol atıyor” (S Sport’ta Venezia-Juventus maçını anlatan spiker Aykut Aydın’ın ilginç özeleştirisi)