Sağlıklı, huzurlu, mutlu… Kavgalardan uzak… Barış içinde nice bayramlara… Bayram tebriği şair, gazeteci merhum Abdürrahim Karakoç‘tan.
Kurbana da erdik Allah’a şükür,
Kurban Bayramınız mübarek olsun,
Kesilsin kurbanlar, sevinsin fakir,
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
***
Gülümsesin mahzun duran yüzlere,
Deva olsun yaş akıtan gözlere,
Rahmetiyle yağsın, yağsın bizlere,
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
***
Ruhlar şifa bulsun faziletiyle,
Güçlensin bedenler kurban etiyle,
İslam âlemiyle, Türk milletiyle,
Kurban Bayramınız mübarek
olsun.
***
Nimete gark olsun tüm aileniz,
Biriniz bin olsun, damlanız deniz,
Şans getirsin, hep şenlensin haneniz,
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
***
Sıkılı yumrukla tokalaşmak
Sıkılı yumruklarla bayramlaşma olmaz.
Fakat maalesef… Çok acıdır ki… Siyaset sektörü… Evet, sektör diyoruz, zira…
Haftalardır manşetler… Televizyon programları… İfadeler… İtiraflar… Çakarlı araçlarla taşınan paralar… Rüşvetler… Eurolar… Dolarlar… Villalar… Maaşa bağlananlar… Siyaset, bir sektör olup çıktı.
İnsanın, “Rüşvetten vergi alınsa bütçe açığı kapanır” diyesi geliyor.
Evet… Sıkılı yumruklarla, rövanş/intikam bakışlarıyla siyaset mümkün değil.
Dileriz ki… Bayramın manevi iklimi, gök gürültülü, sağanak yağışlı siyaset havasını biraz da olsa değiştirir.
Ülkemizin buna ihtiyacı var.
***
Filistinli çocuklara
Şiir… Filistinli Çocuklar. Ferit Edgü‘den… Paylaşmanın tam zamanı:
“Anneler,
Ninniler biriktirin
Çok çok ninniler.
Yerleştirin bir zarfın içine
Öpücüklerle pullayın;
Akdeniz‘e doğru
Uçan her kuşla,
Filistinli çocuklara yollayın.”
Filistinli çocuklar… Anneler… Babalar… Gazze‘de acı çeken masum insanlar… Şehit düşen yakınları için ağlayanlar… Bayramınız mübarek olsun.
***
Bereket
Bayramın hemen öncesi Afyonkarahisar‘daydık… İki gün yazdık… Kurban ekonomisi oldukça canlıydı.
Araç trafiğine kapalı Uzun Çarşı… Yüz yıllık Helvacı Kadir. Almanya’da bile fabrika kuran Cumhuriyet Sucukları.
Dünyanın her yerine ihraç edilen Avşar maden suyu. Önünde kuyruk oluşan şekerlemeci Yayla. Avrupa’ya, Amerika’ya bile lokum satan İkbal.
Kuyumcu… Aktar… Şarküteri… Ve… Termal turizmi… Oteller…
Karayolu üzerindeki tesisler… Kolaylı… İkbal… Afium… Keyani… Özdilek… Kadayıfçıoğlu… Ciğerci Ahmet… Say say bitmez.
Sadece Afyon’da değil… Bütün yurtta… Değişik sektörlere bayram bereketi.
***
Bağış… Geçen yıllardan fazla
Sağ solla, eş dostla, nazımızın geçtiği siyasetçi arkadaşlarla konuştuk… Kurban sohbeti.
Sonuç… Kurban bağışı yapan çok. Kurban kesecek olanlar da var elbette… Ama bağış çok daha fazla.
Tarihten bir yaprak… Tarihçi Reşad Ekrem Koçu yazıyor:
“18 kurban kesen… Hatta birkaçını kendisi kesen padişah bile var.”
Yakın tarihten birkaç not ister misiniz?
Profesör Necmettin Erbakan… Sağlığının iyi olduğu dönemde, eline bıçağı alır ve kurbanını kendisi keserdi.
Süleyman Demirel… Güniz Sokak-31… Evinin arka bahçesinde, iki kurban… Nazmiye Hanım ve kendisi için.
Recep Tayyip Erdoğan… 2016… Kurbanının “Tanzanya- Zanzibar adasında kesilmesi ve adadaki ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için” Diyanet İşleri Başkanlığı’na vekâletname vermişti.
***
‘Bayram yemeği’
Cahit Sıtkı Tarancı… Şair… “Otuz beş yaş… Memleket isterim… Gün eksilmesin penceremden…” gibi pek çok unutulmaz şiirin yazarı.
“Bayram yemeği” onun şiirlerinden biri:
Korkarım felekte bir gün
Bir bayram yemeğinde.
Anam, babam gibi kardeşlerim de,
En güzel dalgınlığında ömrün.
Beni gurbette sanıp
Keşke gelseydi bu bayram
Diyecekler.
Ve birdenbire yürekler,
Aynı acıyla yanıp
Hepsinin gözleri yaşaracak.
Öldüğümü hatırlayarak.
***
Acemi kasaplar
Bazı yerlerde, belediyeler ücretsiz hizmet veriyor… Kurbanlık kesiliyor… Derisi yüzülüyor… Etleri parçalanıp poşetlere konuluyor… Ve kurban sahibine veriliyor.
Bazı yerlerde ise… Yine belediyeler… Tarife yayınlıyorlar… Büyükbaş kaç liraya kesilecek, küçükbaş kaç liraya?
Ama… Bazı inatçılar var… Hayli fazla… İlle de kurbanı kendileri kesecekler.
Geçen yıl… Önceki yıl… Daha da önceki yıllar… Türkiye’nin değişmez gerçeği… Acemilerin iflah olmaz inadı… Ve sonuç: Kurban kazaları.
Bugün akşam… Ve bayram süresince… Televizyonlarda bol bol acemi kasap haberleri izleyeceğiz… Kesinlikle.
***
Akıllı koç… Alkışı hak etti
Unutmadan… Geçmiş yıllardan… Aklımızda kalan birkaç not… Acı ama gerçek:
Hüseyin Alkan… Tekirdağ-Malkara… Kurban etini spiral taşla kesmek isterken… Taş elinden kaydı… Sağ bacağını kesti… Kan kaybı… Allah rahmet eylesin.
Kahramanmaraş… Aceminin teki kurban keseyim derken sol elini kesti… Bundan ders almadı… Bir yıl sonra da sağ elini.
Adıyaman… Mehmet Yiğitkaya… Kesmek istediği boğanın altında kaldı… Ağır yaralandı.
Ramazan Dağ… Kocaeli… Kurbanı keserken kolunu da kesti… Sekiz dikiş atıldı.
Tokat’ta ise… Film gibi bir olay yaşanmıştı.
İtfaiye personeli, sahipsiz bir koç gördüler… İtfaiyenin hemen önünde… Yakalamak istediler. Ama… Koç kaçtı… İstikamet, devlet hastanesinin bahçesi.
Hastane personeli… İtfaiyeciler… Çevreden koşup gelenler… Gazeteciler… Hayvanı sıkıştırdılar.
Akıllı koç… İki kez sıkıştırılmasına rağmen kaçmayı başardı… Ve kayboldu.
Herkes alkışlamaya başladı… Koç, alkışı hak etmişti.
***
Bizden söylemesi
Biliyoruz… İlgililer, eş, dost, komşular, aile fertleri, “Yapma, etme” diye uyarsa da…
“İnadım inat… İlle de kurbanı kendim keseceğim” diye tutturan ve eline bıçağı alan çok olacak.
Böylelerine… Sevabımıza… Birkaç hatırlatma:
1. Kurbanın yemek borusu ve nefes borusu ile iki atardamarından en az birini keseceksiniz.
2. Hayvanın omuriliğini kesinlikle kesmeyeceksiniz.
3. Hayvana eziyet etmeyeceksiniz… Acı çektirmeyeceksiniz.
4. Kurban kesimini çabuk yapacaksınız.
5. Kesilecek hayvanların birbirini görmemesi önemli… Buna özen göstereceksiniz.
Ve nokta… Ülkemizdeki yüksek siyasi tansiyonun normale dönmesi dileğiyle, nice bayramlara.