Son yıllarda süper gıdalar arasında hızla popülerleşen chia tohumları, sağlık dünyasının gözdesi haline geldi. Lif, protein, omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlar açısından zengin olan bu küçük tohumlar, kalp sağlığından sindirime kadar birçok faydasıyla öne çıkıyor. Ancak uzmanlar, chia tohumlarının yanlış tüketimi durumunda ciddi sağlık riskleri taşıdığı konusunda uyarıyor.
ABD’li gastroenterolog Dr. Joseph Salhab, chia tohumlarının kuru halde tüketilmesinin potansiyel tehlikelerine dikkat çekti.Sosyal medyada “The Stomach Doc” ve “Dr. GI Joe” isimleriyle tanınan Dr. Salhab, kuru chia tohumlarının yemek borusunda tıkanmaya neden olabileceğini ve bunun bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirebileceğini vurguladı.Dr. Salhab, bu uyarısını geçmişte yutma problemi yaşayan bir hastanın chia tohumu tüketimi sonrası acil ameliyat gerektiren vakasına dayandırdı. “Chia tohumları suyla temas ettiğinde şişerek jelimsi bir yapı kazanıyor. Bu özellik, sindirim için faydalı olsa da kuru halde tüketildiğinde vücutta şişmeye devam ederek tıkanmalara yol açabilir,” dedi.Uzmanlar, chia tohumlarının ıslatılarak tüketilmesinin hem sindirim sağlığı hem de besin emilimi açısından büyük önem taşıdığı konusunda hemfikir. Islatıldığında tohumların dış yapısı yumuşayarak içerdikleri kalsiyum, magnezyum ve omega-3 gibi değerli besinlerin vücut tarafından daha kolay emilmesini sağlıyor.Chia tohumları, son yıllarda sağlıklı tariflerin vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Smoothie’lerden pudinglere kadar pek çok tarifte kullanılan bu tohumlar, sadece sağlıklı olmakla kalmıyor, aynı zamanda pratik ve lezzetli alternatifler sunuyor. Ancak uzmanlar, tüketicileri bu süper gıdayı bilinçli kullanmaları konusunda uyarıyor.Dr. Salhab’ın da altını çizdiği gibi, chia tohumlarının faydalarından en iyi şekilde yararlanmak ve olası sağlık risklerinden kaçınmak için mutlaka önceden ıslatılarak tüketilmesi gerekiyor. Sağlıklı yaşam yolunda atılan küçük ama önemli bir adım olan bu alışkanlık, sindirim sistemi için büyük bir fark yaratabilir.
Bağırsaklar vücutta ikinci beyin olarak kabul edilir. Bu nedenle vücudun genel sağlığını korumak için bağırsak sağlığını da önemsemeniz gerekir. Bağırsakların genel sağlığını korumak için ihtiyacınız olan 9 vitamin var. Bu vitaminlerin bulunduğu besinler bağırsakların en büyük dostu olarak kabul ediliyor. Bağırsak sağlığı, sindirime, besin emilimine, bağışıklığa ve ruh sağlığına yardımcı...
Sağlıklı cilt, kemik ve eklemler için vücudunuz kolajene ihtiyaç duyar. Bazı besinler çok güçlü kolajen kaynaklarıdır. Peki, vücudunuz için kolajen neden bu kadar önemli, en güçlü kolajen kaynağı besinler nelerdir? İşte kolajenle ilgili merak edilen her şey. Kolajen, cilt, kemikler, tendonlar ve bağlar dahil olmak üzere vücuttaki bağ dokularının önemli...
Süt en güçlü kalsiyum kaynaklarından biri. Vücudun güçlenmesi için tüketilen sağlıklı içeceklerden biri olan süt, genellikle buzdolabının kapı bölümünde saklanıyor. Ancak yapılan araştırmalar sütle ilgili şaşırtan bir gerçeği ortaya çıkardı. Uzmanlar sürekli buzdolabında saklanan süt konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Süt, beslenme uzmanlarının sık sık önerdiği mucizevi bir içecek olarak karşımıza...
Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen, özel hastanelerde yaşanan bebek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle suçlanan sanıkların yargılanmasına devam ediliyor. Davanın 9’uncu gününde tutuksuz sanıklar savunmalarını yaparken sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, Dr. Rıza Bey’in durumu ağır bir bebek için “Boşver zaten bu bebek yaşamaz, zaten Şeyhmus...
Şeker alımında zamanlama, kan şekeri seviyeleri, enerji tedariki ve metabolik tepkiler üzerindeki ani etkisi nedeniyle çok önemlidir. Şekeri yanlış zamanda yemek, enerji düşüşlerine, yağ depolanmasına ve uzun vadeli sağlık risklerine yol açabilir; bu da onu ne zaman yiyeceğinizi bilmeyi önemli hale getirir. Ancak, stratejik olarak şeker tüketmek atletik performansı, iyileşmeyi...
2-GLOKOMU OLAN BİREYLER Planells, “Glokomu olanlarda kahve tüketildiğinde göz içi basıncı artmaktadır, bu nedenle kahve alımının sınırlandırılması önlenmesi teşvik edilmektedir, ancak daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir” diyor. Mount Sinai tarafından yapılan araştırmaya göre, daha fazla miktarda kafein içmek, zaten göz tansiyonu artışına yatkınlığı olanlarda glokom riskini artırmaktadır.