CHP’nin, halkın darbecilerin tanklarının önüne yattığı 15 Temmuz gecesi, FETÖ’cü askerlerin talimatını tekrarlayıp “Evlerinize girin” çağrısı yapmalarından bahsetmiyorum.
Deprem günü de ortalıkta yoklardı.
Belediyesine sahip oldukları İstanbul‘da ahali panik hâlinde geceyi sokakta geçirirken, 23 Nisan dolayısıyla tatil olan kent lokantalarını açmayı bile akıl edemediler. Mesailerini uzatıp işletmelerini kapatmayan, vatandaşa çay çorba dağıtan lokantalar, kafeler kadar olamadılar.
Üstelik rakipleri tam saha presteyken…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokaktaki depremzedelerle birlikteydi. AK Partili ilçe belediye başkanları, bakanlar tüm imkânlarını seferber ettiler.
Belki de Kahramanmaraş depreminde olduğu gibi, vatandaşın bir yarasına merhem olmak içlerinden gelmiyor.
Günlerdir bir yolsuzluk soruşturmasını gargaraya getirmek için sokaktalardı, yorulmuş da olabilirler tabii.
Hem hava da soğuk zaten.
***
GÜVENLİK KAMERALARINDAN KİM KORKAR?
İBB‘ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki bir otelde şüphelilerle görüşmesinden önce korumaların güvenlik kameralarına siyah bant çektiği görüntüler ortaya çıktı.
Soruşturma dosyasına giren yeni görüntülerde, saat 08.48’de elinde bavulla bir kişinin geldiği görülüyor. İmamoğlu’nun şüpheliler Tuncay Yılmaz, Ertan Yıldız, Adem Soytekin, Fatih Keleş ve Hüseyin Köksal ile görüşmesinden 50 dakika önce de korumalar kadraja giriyor. Söz konusu görüşmenin yapılacağı salonu gören kameraları bantla kapatıyorlar. İmamoğlu daha sonra geliyor.
Mafya filmlerine koysanız sırıtmayacak bu sahnenin izahı ne olabilir?
***
SIRRI SÜREYYA’YA SUİKAST MI YAPILDI?
Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da “Sayın Önder, kalp rahatsızlığı geçirdiği gün bizi ziyarete geldi. Daha önce randevu almıştı. Biz de ağırladık. O görüşmede, Kandil de açıkladığı için söylemekte çekince görmüyorum, yani Amerika ve İsrail’in bu sürece karşı olduğunu ve bu süreçte de aktif ön planda görevler yapan Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ı da Amerika ve İsrail’in öldürebileceğini bizzat Apo’nun kendilerine söylediğini ifade etti ki Kandil de onu doğruluyor” dedi.
Çözüm sürecinde Öcalan’ın benzer kaygıları istihbarat yetkilileriyle paylaştığını biliyorum. O yıllarda yazmıştım da.
Olmayacak iş değil.
***
YAPAY ZEKÂ CAİZ MİDİR?
Sorunun cevabını, bir ayeti yapay zekâya yazdığını söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın ağzından dinleyelim:
“Dedim ki, bunun hikmeti nedir? Nasıl açıklarsınız? Yapay zekâ, hayretler içerisinde cevaplar verdi bana. ‘Bunun 1400 sene önce bilinmiş olması imkânsız’ diyor. Yapay zekâ, bazı zekâları geride bırakmış durumda. ‘Bunun bilinmesi mümkün değil, bilim bunu 1980’li yıllarda ancak bilebildi’ diyor. Bunun gibi nice ayetler var.”
***
YARIM ELMA GÖNÜL ALMA
Geçtiğimiz gün BBC’de “Ukrayna lideri Zelenski neden Kırım’dan vazgeçemez?” başlıklı bir analiz vardı.
Türkçe’ye, “İngiltere neden Ukrayna’dan vazgeçemez” şeklinde çevirebileceğimiz makale, birkaç gün önce “Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgeleri üzerinde tam şekilde kontrolden vazgeçmeye hazırız. Buna karşılık ABD, Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımalı” diyen Putin’e cevap niteliğinde.
Ne var ki dün Times’a konuşan Başkan Trump, “Kırım Rusya’da kalacak” dedi.
İki lider birbirine güveniyor.
Putin’in, Beyaz Saray’da Zelenski’ye fena yüklenen Trump’a geçen mart ayında gönderdiği yukarıdaki tablonun da bu uzlaşıda etkisi mutlaka olmuştur.
Tablo deyip geçmeyin. Trump’a suikastla mesaj veren küreselcilere karşı Putin’in desteğini yansıtan bu hediye, muazzam bir jest.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz