Hani eski bir resme bakarken…

Bazı şarkılar vardır, ilk notasıyla içimize işler; bazı sözler vardır, bir kez duyulduğunda ömür boyu kalır. Ve bazı ikililer vardır, birlikte yalnızca müzik üretmezler; bir dönemin kalp atışını, ruh hâlini ve düşlerini şekillendirirler. İşte Çiğdem Talu ve Melih Kibar da Türk pop müziğinde tam da böyle bir yere sahip. 1970’lerin ortasında yolları kesişen bu iki yaratıcı ruh, çok geçmeden birbirlerinin dilini içgüdüsel biçimde anlayan bir uyuma dönüştü.

Talu’nun şiirsel ve zarif sözleri, Kibar’ın klasik müzikle yoğrulmuş melodileriyle buluştuğunda ortaya sadece şarkılar değil, hisseden ve hissettiren hikâyeler çıktı. “Söyle Canım“, “İçimdeki Fırtına” ya da “Sevdan Olmasa” gibi eserlerle, dinleyiciler, kendi hikâyelerini buldu.

MÜZİĞE YÖN VERDİLER

Kibar, Batılı armonik yapıların ve sinematik melodilerin ustasıydı. Onun piyanosundan çıkan her notada bir içtenlik, bir düşünce ve bir arayış saklıydı. Çiğdem Talu ise kelimelerin arasına sızan duygu kıvrımlarını bilen bir söz ustasıydı. Sadece yazmıyor, bir iç sesi dillendiriyor; kimi zaman kırılgan, kimi zaman başkaldıran, kimi zaman çocuk kalmayı isteyen bir kadın anlatıyordu. Talu’nun 1983’teki erken vefatından sonra da Melih Kibar onun izini sürdürmeye devam etti. 2005’teki vefatına kadar Kibar, her yeni melodisinde onunla konuştu, onun için yazdı, besteledi.

Beraber yaptıkları 100’ün üzerinde şarkı, Türkçe popun en unutulmazları arasında yer aldı. Bugün ikilinin şarkıları hâlâ radyolarda çalıyor, genç müzisyenler tarafından yeniden yorumlanıyor. İşte geçtiğimiz gün bu iki önemli müzik insanı, Kalyon Kültür‘de çok güzel bir etkinlikle anıldı. Dr. Aybars Akkor ve Murat Bayar‘ın söyleşiyle gerçekleşen etkinlikte iki merhum söz yazarı ve bestecinin Türk müziği için öneminden bahsedildi. Kalyon Vakfı Başkanı Reyhan Kalyoncu‘nun da katıldığı etkinlik sanatseverleri şarkılarla nostaljik bir yolculuğa çıkardı.

Kalyoncu ‘Tarihi boyunca şiire, edebiyata, müziğe kısacası sanatın pek çok dalına ev sahipliği yapan Taş Konak’ın sanat misafirperverliğini, günümüzde Kalyon Kültür olarak devam ettirmek bizim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı. Sanat dünyamızın iki önemli ismi; Çiğdem Talu ve Melih Kibar’ın pek çok şarkıya ilham olan destansı aşkına Dr. Aybars Akkor’un anlatımı ve Murat Bayar’ın yorumu ile Kalyon Kültür’de tanıklık etmek ise bize bambaşka duygular yaşattı.” diyerek etkinliğin öneminden bahsetti. Bu ve bunun gibi etkinliklerle sanatı yaşanır kılan Kalyon Kültür’ün sosyal medya hesaplarını takibe almanızı öneririm.

AKSUNGUR SERGİSİ AÇILDI

Heykel sanatçısı akademisyen Prof. Rahmi Aksungur’un retrospektif sergisi İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde açıldı. Sergide Aksungur’un sanat yaşamının çeşitli dönemlerinde ürettiği eserlerin yanı sıra, önemli kurumlardan ve çeşitli koleksiyonerlerden ödünç alınan 70’ten fazla heykel ve heykel çizimleri yer alıyor.

Eserlerinde geçmişin gelenekleri ile geleceğin olanaklarını harmanlayarak modernist sanata önemli katkılarda bulunan Rahmi Aksungur’un Retrospektif sergisi, 14 Temmuz’a kadar açık kalacak.

Sergiyle eşzamanlı olarak hazırlanan, Doç. Dr. Fırat Arapoğlu imzalı katalog da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle yayınlandı.

HARRY POTTER KONSERİNE YOĞUN İLGİ

Dünyada izlenme rekorları kıran Harry Potter filmlerinin konser serisi 2016 yılından bu yana 3 milyondan fazla hayrana ulaştı. ‘Movies in Concert’ etkinlik serisi kapsamında sahnelenen Harry Potter ve Felsefe Taşı film konseri, önceki akşam İstanbul’da yoğun ilgi gördü. İki günde yapılan 3 gösterimle her yaştan yaklaşık 13 bin Harry Potter hayranı, film karakterlerinin kostüm ve aksesuarlarıyla geldikleri etkinlikte unutulmaz bir deneyim yaşadılar.

Efsanevi besteci John Williams’ın unutulmaz müziklerinin, 100 kişilik İstanbul Film Orkestrası tarafından canlı olarak seslendirildiği konser sırasında film de orijinal diliyle ve Türkçe altyazılı olarak dev ekranda gösterildi. Bu film konseri serüveni, 10-11 Mayıs tarihlerinde Ankara’daki ATO Congresium’da devam edecek..