Cem Yılmaz kendi mahallesinde taşlandı. X platformunda Newsjunkie Burcu adıyla yazan bir takipçisi “Ferhan Şensoy’un, Yılmaz Erdoğan’ı tiyatrosuna almamasını da, Cem Yılmaz’a kavuğu vermemesini de, Okan Bayülgen’i adamdan saymamasını da bugünlerde iyice idrak ediyoruz” diye yazınca küplere binen ünlü komedyen hemen cevap döşendi:
“Newsjunkie Burcu! Sen bir muktedir vitaminisin! Senin muhalefet etmek gibi ehliyetin varsa bile 5 yıllığına geri alınmalı! George Orwell bitti Ferhan abi mi başladı? Ben tiyatrocu değilim, kavuğu bana niye versin a avanak? Böyle böyle birbirine kırdırırlar… Yazık çok acı. Sanki memlekette konu şu an buymuşçasına.”
Bu sözlerin altındaki yorumlara baktım. Büyük bir çoğunluk Cem’i ağır şekilde eleştiriyordu. İşte o yorumlardan bazıları:
“700 takipçili sıradan bir hesaba gece 1:15’te yanıt verdiğinize göre, koymuş biraz.” (Ferhat Değer)
“Belki bir an ‘Lan ben ne yapıyorum?’ der susar diye bekliyorsun ama paşam hırsını ve kibrini mağarada çiğ etle beslediği için zincirlerinden boşanıyor.” (Dila)
“Abi bir daha tiyatro sahnesine çıkma o zaman. Eskisi gibi izbe barlarda sahne almaya devam et. Hedef şaşırtmak için o bu değilim demişsin. İşine gelince sinemacı oluyorsun da sahnede oyun oynarken tiyatrocu olmayacak mısın? Ki büyük ustaların bir bildiği varmış sana karşı.” (Murat Demirci)
“Kimi kime kırdırıyorlar? 50 binlik lambası için buralarda ağlayan adamla bizi mi? Hadi abicim hadi…” (Çiğdem Kutlu) “Sonuna kadar haksızsın. Korktum ses çıkaramadım demek yerine ses çıkaranlara saçma ithamlarda bulunuyorsun. Yıllarca her repliğini ezberlemiş biri olarak söylüyorum, sana yakışmadı.” (Okan)
“Zafer Algöz de ‘Kavuk Cem Yılmaz’a verilmeliydi’ demişti. O da mı avanak? Senin tiyatrocu olmadığını o da mı bilmiyor? Öğret istersen. Fazla zeki sandın kendini yaa yıllar yılı.” (Morgan)
(Cem Yılmaz yorumlar üzerine 5 milyon takipçili X hesabını kapatmak zorunda kaldı.)
Gökhan da hidayete (!) erdi
Bir dönem konserlerine çıkıp destek verdiği Ekrem İmamoğlu’nu Atatürk’e benzetmekten bile geri durmayan Athena Gökhan da Ekrem İmamoğlu’nu terk etti.
İşte Gökhan Özoğuz’un “Sonunda o da hidayete erdi” diye yorumlanan o paylaşımı:
“Siyasetin bir oyun olduğunu anladığım günden beri ben çok apolitik hissetmeye başladım. O kadar apolitik hissediyorum ki kendimi. Taraf olarak bakıldığında her tarafın o kadar fazla açığı var ki…
Bir tek halka baksak her şeyi göreceğiz. Siyasetin içinde çok değişik bir lig var. Çok değişik bir maç oynanıyor. Bizler onun gerçeklerini bilemiyoruz. Kimseye inancım kalmadı benim. Halktan başka gerçeklik yoktur.”
Sabah-ı şerifler hayrolsun Gökhan’ım…
Dublör komedisi
Bazı aklı evveller MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dublörünün kullanıldığını sosyal medyada iddia edecek kadar şuur kaybına uğradılar. Yok efendim gözlerinde ilk defa kalabalık ve tezahürat gören birinin korkusu, tedirginliği varmış da, mimikleri bile eğreti duruyormuş da…
Günlerdir kendilerini Bahçeli’nin öldüğü yalanına inandırmışlar, milleti de inandırmaya çalışmışlardı. MHP Lideri kanlı canlı karşılarına dikilince panikleyip yeni bir yalana sarılma ihtiyacı hissettiler doğal olarak. He kardeş, evet öyledir. Zaten Erdoğan robot, Hakan Fidan cyborg, Selçuk Bayraktar da pelerinli hayal kahramanı…
Ne diyeyim? Allah akıl fikir versin…
Gaf’let kürsüsü
Kız Kulesi’nin çalındığına inanıyorlar, Devlet Bahçeli’nin dublörü olduğuna inanıyorlar ama 560 milyarın çalındığına inanmıyorlar.
Zap’tiye
Biri tek adam olarak Cumhurbaşkanı adayı ön seçimi yaptırır, diğeri tek aday olarak genel başkanlığa yürür. Sonra da meydanlarda “Tek adam rejimine hayır” diye bağırırlar.
Ne demiş?
Üzerinden 50 bin lira çıkan dilenci H.N. beyinleri yaktı: “Ben dilenmedim. Bu paralar benim üzerimden çıkmadı. Paralar uzaydan gelmiş. Ben de buraya uzaydan geldim. Jüpiter ile Medine arasında yaşıyorum.”