Kadına destek kız çocuklarından başlar

Kadına destek kız çocuklarından başlar
A+
A-


Farkında olmak ya da olmamak… Hangisi daha iyi, hep merak etmişimdir. Ama bugün farkında olmanın kazanımlarını yazacağım. Bir 8 Mart’ı daha geride bıraktık. Artık herkes 8 Mart’ın, Dünya Kadınlar Günü olduğunu biliyor. Sanırım dünya çapında en çok sahiplenilen gün de bugün. En azından benim gözlemim bu yönde.

Çok değil bundan 10 yıl öncesine göre muazzam bir fark var. Hem de bütün dünyada. Kadınlar Günü etkinlikleri daha mart ayı gelmeden başlıyor ve bütün aya yayılıyor. Her kesimin bu konuda projeleri, söylemek istedikleri var ve herkes hedeflenen ekonomik-sosyal kalkınmanın toplumun yarısını kalkındırmadan gerçekleşmeyeceğini öğrenmeye devam ediyor. Dikkat ederseniz; öğrendik diyemiyorum. Çünkü hala fırsat eşitliğinde alınması gereken çok büyük bir mesafe var.

Dün Vakko CEO’su Jaklin Güner ile beraberdik. Güner, kadınların maruz kaldığı eşitsizlikleri anlatırken, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) açıkladığı son rapora dikkat çekti. Kadınlarla erkekler arasındaki sağlıktan, eğitime, finansal bağımsızlıktan, iş gücüne katılıma kadar pek çok başlık altında eşitsizliklerin giderilmesi için 134 yıla ihtiyacımız olduğunu hatırlattı. Ancak Güner umutlu, 134 yıla kalmadan eşitsizliklerin giderileceğine inanıyor, yetişen nesle güveniyor.

Ne korkunç, düşünün kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliklerin tam olarak giderilmesi için hala bir asırdan fazla zaman gerekiyor. Bu, meselenin en karamsar tarafıydı. İyi tarafından bakmamız gerekirse ki gerekiyor; bu konudaki en iyi haber, özel sektörün kadınların güçlendirilmesi hedefini sahiplenmesi. Geçmiş yıllara göre özel sektörün kadınların güçlendirilmesi çabalarına katkılarında muazzam bir artış var. Kimileri çoğu sadece söylemde kalan bu çabaları, pembe badana olarak değerlendirip, bir kenara atıyor. Ben o kadar kolay kestirip atmak istemeyenlerdenim. Son birkaç haftadır uğradığımız proje bombardımanını düşünün, neredeyse memleketteki her şirketin kadınlarla ilgili bir projesi var. Bunların sadece yüzde 10’u samimiyetle geliştirilmiş ve adrese tanımlı sonuçlar ortaya çıkaran başarılı projeler olsa inanın çok büyük bir fark oluşur. İşin bir de fikri takip kısmı var, yani sadece söylemde kalan bir projeyi şirketler kaç yıl devam ettirebilir. İlham veren kurum olmanın büyüsüne illaki onlar da kapılacaklar. Eninde sonunda projelerinde samimi olan şirketler gibi eyleme geçmek zorunda kalacaklar ya da tüketicinin farkındalığı sayesinde bir noktada susacaklar. Kim bilir belki de kadınları gerçekten güçlendiren ekosistemin oluşmasının ön koşulu da budur, aksiyondan önce söylemlerle gündeme gelme.

Gizli kalması arzu edilen ama bir anda tüm Cizre’ye yayılan sıcacık bir kız çocuğu hikâyesiyle bitireyim. Cizreli iş insanı Rams Türkiye CEO’su Devran Bülbül anlattı: “Cizre’nin en işlek caddelerinden birinden geçerken, bir kız çocuğunun posterinin önünde su satanlar ilgimi çekti. Posterin üstünde 10 güne kadar ameliyat edilmezse gözlerini kaybedeceği yazıyordu. Hemen durdum, meseleyi öğrendim ve gizli kalması şartıyla ameliyat için gerekenleri yaptık. Ne oldu biliyor musunuz daha 5 dakika geçmeden telefonlarım çalmaya başladı. Herkes duymuştu. ‘Neden millete duyurdunuz’ dediğimde, ‘Bir kız çocuğuna yardım etmeniz herkese örnek olsun istedik‘ dediler.”

İşte buradaki anahtar kelime kız çocuğu, öyle ya eskiden ilk geride bırakılanlar, ilk vazgeçilenler kız çocukları olurdu, yalan mı?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.