G.Saray, kazanan takım olma hüviyetinden, hızla uzaklaşıyor. Sadece pozisyon üretmek için Osimhen’e uzun top atarak bir maçı götüremezsiniz. Arada sırada duran topla da gol buluyorsunuz… Okan Hoca maalesef tükenmişlik sendromu içinde çırpınıp duruyor. Oyun geliştirme adına B planı da C planı da yok. Kendine olan güvenini yitirmiş. G.Saray ilk yarıyı kötü oynasa da iki tane net gol kaçırsa da 1-0 önde kapattı. Kasımpaşa‘nın ataklarında da kaleci Muslera yaptığı kurtarışlarla alkış aldı. Yani G.Saray’ın ilk 45’te atanı da tutanı da görevlerini yaptı. Kasımpaşa yıllardır, G.Saray’a özel olarak bileniyor, futbolcular müthiş motive oluyor, özellikle Hajradinovic her G.Saray maçında sahne alıyor. Okan Hoca, Kasımpaşa’nın bu özelliğini bilmesine rağmen oyuncularını maça maalesef kafa olarak yeterli hazırlayamamış. Okan Hoca’nın kafası o kadar dalgın ki G.Saray 2-1 geriye düşüyor, iki dakikada art arda goller atıp öne geçiyor, takım öne geçip iyi oynuyor, Kasımpaşa sinmiş, savunmadan çıkamıyor birden bire şapkadan tavşan çıkarır gibi Kaan Ayhan ile Cuesta’yı oyuna alıp takımın dengesini bozuyor. İyi oynayan takıma neden dokunuyorsun? Sakatlık yok, beni çıkar diyen yok! Oyunun sonuna da şaka gibi bal yapmayan Yusuf Demir’i alıyorsun! Bir pozisyonda Ahmed’e pas vermesi gerekirken ‘golü ben atayım, kral olayım’ diyerek şut çekiyor. G.Saray’ın önünde iki beraberlik alacak hakkı kaldı. Okan Buruk bu takımı toparlayabilir mi? Yönetime büyük iş düşüyor. Dursun başkan, Duygun Yarsuvat yönetimindeki planı uygulamalı. Ali Dürüst-Abdurrahim Albayrak ikilisini kalan haftalar için Okan Hoca’ya yardımcı olmaları adına göreve davet etmeli. Mevcut yönetimde bu tecrübede insanlar yok, Okan Hoca’nın yalnızlığını bu ikilinin gidereceği gibi şampiyonluk haftalarında stresin ve baskının nasıl önleneceğini çok iyi bilirler.