Sağlıklı bir yaşam sürmek ve güzel yaşlanmak için yaşam tarzı alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekir. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsemek sadece uzun değil, sağlıklı bir ömür geçirmenize yardımcı olur. Doğru alışkanlıklar yaşamınıza yapacağınız en önemli yatırım olabilir. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bilimsel olarak kanıtlanmış sağlıklık yaşam önerilerini paylaştı.
Kaliteli yaşamak, sağlıklı bir ömür sürmek için günlük alışkanlıklarınıza çok dikkat etmelisiniz. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına odaklanmak; düzenli beslenmek, hareket etmek, uyku ve stres yönetimi gibi basit adımlardan geçer.Sağlıklı yaşam önerileriyle tanınan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bilimsel olarak kanıtlı dediği altın değerinde önerilerini paylaştı.Yapılan tüm araştırmalar sağlıklı beslenmenin sağlıklı yaşamın altın anahtarı olduğunu gösteriyor.Araştırmalar bitki ağırlıklı, baklagiller, kabuklu yemişler ve tam tahıllar açısından zengin; şeker, un, nişasta, kırmızı ve işlenmiş et açısından fakir sağlıklı bir beslenme alışkanlığının, 60 yaşında başlandığında yaşam süresini 8 yıldan fazla, daha genç yaşlarda başlandığında ise 13 yıla kadar uzatabileceğini söylüyor.Besin unsurları (vitaminler, mineraller, antioksidan polifenoller, omega-3 yağları…) açısından yoğun, kalori yükü hafif besinler bu süreleri daha da uzatabiliyor.Basit bazı günlük değişimler bile vücudunuz üzerinde çok büyük farklar yaratabiliyor. Örneğin beyaz un ile yapılmış makarna yerine tam tahıllı makarna tercih etmek diyabet riskini yüzde 30 azaltabiliyor.Düzenli olarak hareket etmek ve egzersiz yapmak vücudunuzdaki kasları çalıştırırken size sağlıklı bir ömür sunar. Günde sadece 15 dakikalık orta düzeyde bir egzersiz alışkanlığı bile yaşlanma sürecimizi geciktirebiliyor, yaşam süremizi 7 yıla kadar uzatabiliyor.Önemli bir başka çalışmanın sonuçları ise haftada en az 150 dakika fiziksel aktivite yapan bireylerin ölüm risklerinin yüzde 28 daha düşük olduğunu kanıtlıyor. Yine bir başka araştırmanın sonuçlarına bakılırsa günde sadece 10 dakika yürümenin tüm nedenlere bağlı ölüm risklerini büyük ölçüde azaltabileceği, sağlıklı ve uzun bir ömrü teşvik edebileceği anlaşılıyor.Tempolu yürüyüş alışkanlığının telomer yıpranmasını geciktirerek biyolojik yaşlanmayı yavaşlatabileceğini gösteren verileri de bir kenara not edebilirsiniz. Diğer taraftan yine bazı çalışmalar hızlı yürüyenlerin yavaş yürüyenlere göre daha uzun ömürlü olma eğiliminde olduğunu göstermiş.Egzeriz yapmaya vakit bulamıyorsanız günlük alışkanlıklarınızı gözden geçirebilirsiniz. Mesela asansör yerine merdivenleri kullanmak… Mesela cep telefonunuzla oturarak değil ayakta odanızda dolaşarak konuşmak… Araştırmalar tesadüfi aktivite düzeyindeki artışın özellikle bilişsel işlevlerin (hafızanın/belleğin) iyileştirilmesinde işe yaradığını gösteriyor.Hem fiziksel hem de psikolojik sağlığınız için kaç saat uyuduğunuz önemli. Bir araştırmaya göre, uzun süre her gece 5 saatten daha az uyumak ölüm riskinizi yüzde 15 oranında arttırabiliyor.Tersine çok fazla uyumak da aynı derecede tehlikeli. 30 bin kişi üzerinde yapılan bir çalışmada 9 saatten daha fazla uyuyanların inme riskinin yüzde 23 daha yüksek olduğu ortaya çıkmış.Mavi bölgelerde yapılan bir başka araştırmada ise gecede 7-9 saat uyuyanların kalp hastalığı risklerinin yüzde 34 daha az olduğu gösterilmiş.Prof. Dr. Osman Müftüoğlu; “Yönetilemeyen kronik streslerin muazzam birer ömür törpüsü oldukları kesin.Mühim bir çalışma kronik stresin yaşam süresini 2-8 yıla kadar azaltabileceğini, bağışıklık tepkilerini bozabileceğini ve kardiyovasküler riskleri yüzde 40 oranında arttırabileceğini gösterdi. Buna karşılık günlük olarak gerçekleştirilen sadece 5 dakikalık kısacık bir nefes döngüsü çalışmasının bile telomer yıpranmasını frenleyebileceğini kanıtladı.” diyor.Sosyalleşmek sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmek ömrünüzü uzatır. Yapılan tüm araştırmalar bunu gösteriyor. Sadece güçlü, kalıcı ve güvenli 3 sosyal bağa sahip olmak bile erken ölme ihtimalinizi yüzde 200’den fazla azaltabiliyor. 300 binden fazla kişi üzerinde yapılan bir araştırma ise zayıf sosyal ilişkilere sahip olmanın erken ölüm riskini yüzde 50 arttırabileceğini gösteriyor.Bir başka çalışma, güçlü sosyal bağları olanların yaşlılığa bağlı bilişsel bozukluk/bellek kaybı bakımından da daha avantajlı oldukları net ve açık olarak kanıtlıyor. Yaklaşık 70 bin kadın üzerinde yapılan bir başka araştırma sosyal olarak güçlü kadınların izole olmuş kadınlara kıyasla yüzde 10 daha uzun ömürlü olduğunu ve 85 yaşına kadar yaşama şanslarının yüzde 41 daha yüksek hesaplandığını ortaya koydu.
SALATALIK VE NANE ÖZLÜ SU Katılacağınız bir sürü toplantı ve etkinlikle, tatil sezonu biraz yorucu olabilir ve susuzluk yaygın bir sorundur. Yeterli miktarda su içmenin yanı sıra salatalık-nane özlü su da içebilirsiniz. Bu içecek hem su verir hem de detoks etkisi yaratır. Salatalık %95 oranında sudan oluşur ve bu da...
Araştırmanın başyazarı Nikolay Kukushkin, yaptığı açıklamada, “öğrenme ve anı depolama kabiliyetinin genellikle beyin ve beyin hücreleriyle ilişkilendirildiğini ancak bu çalışmanın vücuttaki diğer hücrelerin de aynısını yapabileceğini gösterdiğini” ifade etti. Kukushkin, araştırmanın hafızanın nasıl çalıştığını anlamak ve hafıza sorunlarını tedavi etmek için yeni fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Dünya genelinde en sık görülen hastalıklardan biri kanser. Pankreas kanseri, pankreas bezindeki hücrelerin anormal ve kontrolsüz büyüyüp çoğalması ile başlayan agresif bir kanser türüdür. Dünyada yılda binlerce kişiye pankreas kanseri teşhisi konuluyor. Pankreas kanseri teşhisi zor olsa da bazı işaretler, bu hastalığın habercisi olabiliyor. Dünya genelinde kanser en sık görülen...
Ulusal Böbrek Vakfı ve sağlık otoritelerinin verilerine göre, böbreklerde başlayan hasar, genellikle idrarda köpürme, vücutta şişlik, özellikle gece idrara çıkmada artış gibi sinyallerle kendini gösteriyor. Ancak bu uyarı işaretleri çoğunlukla hafife alınabiliyor. İDRAR Uzmanlar, idrarda sürekli köpük ya da kabarcık oluşmasının böbreklerin filtreleme işlevinde sorun yaşadığının erken bir göstergesi olduğunu...
ANTİOKSİDAN AÇISINDAN ZENGİNDİR Hurmalarda bulunan çok sayıda antioksidan, belirli hastalıklara yakalanma olasılığının daha düşük olması gibi çeşitli sağlık avantajları sunar. Hücreleriniz, vücudunuza zarar verebilecek ve hastalığa neden olabilecek dengesiz kimyasallar olan serbest radikallerden antioksidanlar tarafından korunur. Hurmalar, incir ve kuru erik gibi benzer diğer meyve çeşitleriyle karşılaştırıldığında en yüksek antioksidan...
Kahvaltının “günün en önemli öğünü” olduğu sıkça söylenir. Ancak bu öğünde tercih edilen yiyecekler yalnızca enerji seviyemizi değil, aynı zamanda genel sağlığımızı ve ruh hâlimizi de etkileyebilir. Peki, sabahları ne tüketmelisiniz? Harvard ve Stanford eğitimli gastroenterolog Dr. Saurabh Sethi, güne nasıl başlandığının bağırsak sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirerek en yaygın kahvaltı...