Organ nakli ile ilgili korku filmlerini aratmayan bir araştırma, bilim dünyasını ikiye böldü. Araştırmaya göre, nakil yapılan hastalar yalnızca yeni bir organ değil, bağışçıların anılarını, kişilik özelliklerini ve hatta bazı tercihlerini de miras alıyor olabilir.
Organ nakli ile ilgili yapılan yeni bir araştırma bilim dünyasını ikiye böldü.
Araştırmaya göre, hastalar, ameliyat sonrası kişiliklerinde, hobilerinde ve hatta yemek tercihlerinde belirgin değişimler yaşadıklarını bildirdi. İlginç olan ise, bu değişimlerin organ bağışçılarının özellikleriyle örtüşmesi.Bilim insanları, organ nakli yapılan kişiler üzerinde yaptığı incelemelerde dikkat çekici sonuçlarla karşılaştı.
İncelemeler sonucu nakil yapılan hastalar yalnızca yeni bir organ değil, bağışçıların anılarını, kişilik özelliklerini ve hatta bazı tercihlerini de miras alıyor olabilir.Özellikle kalp nakli hastalarında gözlemlenen bu durum, böbrek, akciğer ve hatta yüz nakillerinde de bildirildi.
Bazı hastalar, ameliyat öncesinde hiç sevmedikleri yiyecekleri sever hale gelirken, bazı hastaların müzik zevklerinden cinsel yönelimlerine kadar farklı tercihler geliştirdikleri bildirildi.Araştırma, son 10 yıl içinde gerçekleştirilen 74 nakil vakasını inceledi. En çarpıcı örneklerden biri, 9 yaşında bir çocuğa yapılan kalp nakliydi.
Donörü, üç yaşında boğularak hayatını kaybeden bir kız çocuğuydu. Çocuk, nakilden sonra suya karşı ölümcül bir korku geliştirdi ve bu durum donörün ölüm şekliyle ilişkilendirildi.Kanada’daki McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu tür değişimlerin ameliyat sonrası psikolojik etkilerle açıklanabileceğini savunuyor. Rakip görüş ise, organ alan kişilerin, bağışçının hikayesinden haberdar olmasalar bile, organın bağışçıdan gelen özellikleri taşıdığına inandıklarını söylüyor.Hafıza transferi teorisi ve organ entegrasyonunun insan kimliğini nasıl etkilediği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor. Uzmanlar, bu fenomenin yalnızca tıp değil, aynı zamanda insan deneyimi ve nörobilim açısından da önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor.
Pasifik bölgesindeki ada ülkelerinden Tuvalu’nun nüfusunun yaklaşık üçte birinin Avustralya’dan iklim vizesi almak için talepte bulunduğu belirtildi. France 24 haber sitesinin haberine göre, AFP haber ajansı tarafından elde edilen resmi veriler, Tuvalu’da yaşayanların yaklaşık üçte birinin, yükselen deniz sularının tehdit ettiği adadan ayrılıp Avustralya’da yaşamak için iklim vizesi almak istediğini...
ABD‘nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın “kapsayıcı bir yönetim kurma ve Batı ile yakınlaşma çabalarının” kendisini radikal grupların hedefi haline getirebileceğini ileri sürdü. Al-Monitor’e açıklamalarda bulunan Barrack, “Şara’nın etrafında bir koruma sistemi oluşturmalıyız” dedi. Barrack, Beşar Esad rejimini devirme sürecinde Şara ile birlikte...
Suriye’nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım’da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım’da Halep’in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık’ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim...
Gazze‘deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı. Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 120 ölü ve 557 yaralının getirildiği belirtildi. İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 7 bin 568 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 27 bin 36 kişinin yaralandığı ifade edildi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri...
Hamas, rehine ve mahkum takası kapsamında dün 4 rehinenin cansız bedenini İsrail‘e teslim etti. Cenazelerden üçünün kimlikleri, anne Shiri Bibas ve bebekleri Ariel ve Kfir olarak açıklanmıştı. İsrail ordusu, bebeklerin cenazelerinin kimliklerinin doğrulandığını duyurdu. Ölüm tarihi ise 2023 yılının kasım ayı olarak belirtildi. ANNE BİBAS’IN DNA’SI İLE UYUŞMUYOR Ancak Hamas’ın...
Uzmanlar uzun zamandır Dünya‘nın iklimindeki bir değişikliğin imparatorluğu zayıflatarak siyasi istikrarsızlık, ekonomik gerileme, yabancı kabilelerin istilası ve diğer stres faktörlerine karşı daha savunmasız hale getirmiş olabileceği teorisini ortaya atıyor. Şimdi ise yeni bir çalışma, Geç Antik Küçük Buzul Çağı (LALIA) olarak adlandırılan kısa süreli yoğun soğumanın Roma İmparatorluğu’nu Milattan Sonra...